Özdağ: 2011'de AK Parti'ye 50 kişilik liste verildi
Eski AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, Gülen'in 2011 yılında AK Parti'ye 50 kişilik milletvekili listesi verdiğini belirterek, "Erdoğan sadece 3 kişiyi listeye aldı. Bu örgüt önemli gördüğü her kurumda olmak için çalışmış, ele geçiremediği kurumu da manipüle etmeye çalışmış. Her partide adamları var, az veya çok" dedi.
DUVAR - "FETÖ'nün siyasetçi ayağı var, siyaset ayağı yok. 'Şu parti bunların ayağı' demek doğru değil. Siyaset, sermaye, medya ayağına girmişler" diyen TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve eski AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, komisyonun çalışmalarının yetersiz kaldığını söyledi.
Sözcü'den Veli Toprak'a açıklamalarda bulunan Özdağ, 'FETÖ'nün 2011 yılında AK Parti'ye 50 kişilik bir milletvekili listesi verdiğini öne sürerek, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın bunlardan üçünü listeye aldığını iddia etti.
Özdağ, yaşanan sürece ilişkin şunları söyledi:
BÜTÜNCÜL PENCEREDEN BAKMADIK: Biz TBMM Komisyonu'nda daha özgün ve özgür çalışabilirdik. Muhalefet meseleye ‘Darbe öncesi' diye baktı, bizler de ‘17-25 Aralık sonrası' diye baktık. Bütüncül pencereden bakamadık. 1973-2016 yıllarını birlikte incelememiz lazımdı. Parti endişesi, millet endişesinin önüne çıkıyordu, bu doğru değildi.
HER PARTİDE ADAMLARI VAR: Bir partiyi, siyaset kurumunu FETÖ'cü diye itham etmek doğru değil. Bu örgüt önemli gördüğü her kurumda olmak için çalışmış, ele geçiremediği kurumu da manipüle etmeye çalışmış. Her partide adamları var, az veya çok. 2011'de AK Parti'ye 50 kişilik liste verdiler. Recep Tayyip Erdoğan kırmızı kart gösterdi, sadece 3 kişiyi listeye aldı.
DAMATLAR FETÖ'CÜ ÇIKIYOR, GELİNLERDEN DE KAÇ TANESİ FETÖ'CÜ: FETÖ'nün siyasetçi ayağı var, siyaset ayağı yok. 'Şu parti bunların ayağı' demek doğru değil. Siyaset, sermaye, medya ayağına girmişler. Kritik yerlere adamlarını yerleştirmişler. Damatlar FETÖ'cü çıkıyor, gelinlerden de kaç tanesi FETÖ'cü buna da bakmak lazım. Bu yapı çok tehlikeli. Yargı, teröre karışanlar ile Allah diyenleri ayırt etmeli. Bu hızlı yapılırsa, darbeyle hesaplaşmak daha kolay olacak.
PARTİNİN, MEZHEBİN DEVLETİ OLMAZ: Bir kişinin veya partinin devleti, cemaatin devleti, mezhebin devleti olamaz. Devlet milletindir. Cumhuriyeti demokrasiyle, hukuku adaletle buluşturamazsak problemlerimiz devam eder. Modern dünyadan uzaklaşıp kapalı bir topluma döneriz. 5 bin yıllık Türk tarihi var. Her darbeye karşı çıkmalıyız, potansiyeli olan her yapı ciddi takip edilmeli.