Özel okul öğretmenleri 'eğitim' dışında her şeye maruz kalıyor: Baskı, tehdit, mobbing...
Urfa'da özel okullarda sözleşmeli olarak çalışan öğretmenler, diğer öğretmenler gibi düşük ücret, baskı ve ağır çalışma koşullarından şikayetçi. Örgütlenmek isteyen öğretmenler de tehdit ediliyor.
URFA - Türkiye’de binlerce öğretmen atanmayı beklerken, ataması yapılmayan öğretmenler mecburen sözleşmeli olarak ya devlet ya özel okullarda işe başlıyor.
Yıllarca atama yapılmayınca ekonomik ve psikolojik olarak ağırlaşan süreci atlatmak için özel okullarda çalışan pek çok öğretmen baskı, düşük ücret ve güvencesizlikle karşı karşıya.
Urfa’da özel okullarda ücretli olarak çalışan öğretmenler yaşadıkları ağır koşulları, baskıları ve ekonomik sıkıntıları anlattı.
‘17 BİN 500 TL MAAŞ ALIYORUM, HAFTA SONU DA ÇAĞIRILIYORUM’
İşsiz kalma ve baskı görme endişesi nedeni ile ismini vermek istemeyen öğretmenlerden A.Y "Özel okullarda 2002 yılından beri görev yapıyorum. Maaşım şu anda 17 bin 500 TL. 25 saat derse giriyorum. Günlük 25 saat derse giriyor olsak da sınıf öğretmeni olduğum için evde dahi velilerle görüşme, hafta sonu ekstradan çağrılma gibi hizmetimiz var. Sınıf öğretmeni olarak ve tabi ki ikinci kademedeki birçok öğretmen de 30-40 saat derse giriyor. Performansa kalmasa bile mecburen saatleri tamamlamaya çalışıyorlar. Çocuklarla sürekli ilgilenmek zorunda kalıyoruz ama başka bir öğretmenin dersine de giriyoruz. Ya da hafta sonları ikinci kademe öğretmenleri ki, bu daha çok 7 ve 8. sınıflar için oluyor, bayramlarda bile çağırıyorlar. Bununla ilgili herhangi bir ek ücret de ödemiyorlar. Anlaşırken de bize, ‘bu ekstradan çağırdıklarımızın parasını istemeyin’ diyorlar. Biz de maalesef bunu kabul etmek zorunda kalıyoruz” dedi.
‘1 YILLIK SÖZLEŞMELERLE MOBBİNG ALTINDA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ’
Çok rağbet görmeyen ya da çok fazla mezunu olan branşlarda düşük ücretler verildiğine işaret eden A.Y. “Normalde asgari ücret gösteriliyor ama öğretmene çok çok altında maaş veriliyor. Bizlerin hali gerçekten vahim bir durum. Özel sektör öğretmenlerinin, kamudaki öğretmenlerle aynı maaş almalarını güvence altına alan taban maaş düzenlemesinin gelmesi gerekiyor. Biz bunları gerçekten talep ediyoruz. 1 yıllık sözleşmelerle mobbing altında çalışmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
'SENİ BURADA YAŞATMAYIZ'
Bir diğer öğretmen Ş.O. da sendikalı olmak istediklerinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Daha geçen hafta yaşadım; ‘bana, seni burada yaşatmayız’ dediler. Bin kişiyi topladık ve WhatsApp grubu kurduk, bunu görünce beni bu şekilde tehdit ettiler. Birçok arkadaşımız sendika ile birlikte kurduğumuz WhatsApp platformunda sesini yükseltmeye başlamıştı. 'Köle olarak çalışmak istemiyoruz' dedikten sonra bu platform sayesinde hak ettiği ücretlerle anlaşan öğretmen arkadaşlarımız oldu. Böyle olunca tabii onların parası gitti düşüncesi ile beni tehdit ettiler. Oysa ki öğretmenimizin gerçekte hak ettiği ücretinin davası bu.”
Ş.O. söz konusu kurum yetkililerinin kendisini ayrıca işsiz bırakmakla tehdit ettiğini belirterek “Bana, ‘seni bu Urfa'da hiçbir kurumda çalıştırmayız’ tehdidinde bulundular” dedi.
Hakları için örgütlenmek üzere kurdukları Whatsapp grubunda öğretmenlerin baskı, ağır çalışma koşulları, düşük ücret gibi sorunlarını dile getirdiğini aktaran Ş.O. “Her branşta öğretmenlerle gruplar kurduk, onlar da gelip özgürleşmek istediler. Çünkü insanlar artık baskı görmek, düşük ücret istemiyor. Öğretmenlerimiz alması gereken ücretleri konuşmaya başladılar” dedi.
“Hiçbir baskı, hiçbir tehdit bizi yolumuzdan edemeyecek” diyen Ş.O., sendikanın öğretmenlerin haklarını öğrenme ve talep etme noktasında önemli olduğunu vurguladı.