Özgür Özel: 600 vekil yasamacılık oynayacak

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti’nin İçtüzük değişikliği teklifini, “Yok demesinler Meclis'e! 600 milletvekili yasamacılık oynayacak" sözleriyle eleştirdi. Tüm partilerin eşit temsil edildiği bir İçtüzük çalışması öneren Özel, “Daha demokratik, özgür, kaliteli yasama yapacak bir Meclis içtüzüğüne evet, Saray’ın Meclisi’ne, Saray’ın atadıklarının gelip denetim altında tuttuğu Meclis’e hayır” dedi.

Abone ol

ANKARA - Yeni yasama dönemine 1 Ekim’de başlayacak Meclis’in önündeki ilk iş İçtüzüğü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyarlamak olacak.

Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın “en yüksek düzeyde uzlaşma aranacağı” mesajı verdiği değişiklikle ilgili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Daha demokratik, daha özgür, daha çok konuşan, sorgulayan ve kaliteli yasama yapacak bir Meclis içtüzüğüne evet, ama Saray’ın Meclisi’ne, Saray’ın atadıklarının gelip denetim altında tuttuğu Meclis’e hayır” dedi.

'PARTİLERİN EŞİT TEMSİL EDİLDİĞİ MASA KURULMALI'

Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerin yakından takip ettiği İçtüzük değişikliğiyle ilgili ilk toplantının bu hafta yapılması bekleniyor. Perşembe günü tüm grup başkanvekillerinin katılacağı toplantıda, İçtüzük değişene kadar nasıl bir uygulama yapılacağı ve geniş kapsamlı İçtüzük değişikliği çalışmasında nasıl bir yöntemin izleneceği konusunun ele alınması bekleniyor.

İçtüzük değişikliği ile ilgili henüz resmi bir çağrı almadıklarını söyleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partilerin eşit temsil edileceği bir çalışma yapılması gerek. Grubu olmayan diğer 3 siyasi partiden de yazılı görüş istenmeli. Binali Bey’e düşen görev bu” diye konuştu.

CHP’NİN 36 MADDELİK TEKLİFİ HAZIR

CHP olarak AK Parti tarafından “piyasaya sürülen” İçtüzük değişikliği taslağını incelediklerini, ayrıca daha önceki İçtüzük çalışmalarından da faydalanarak CHP'nin değişiklik önerilerinden oluşan 36 maddelik bir çalışma yaptıklarını söyleyen Özel, “Meclis’i güçlendirecek, itibar sahibi yapacak, denetim olanaklarını genişleten, söz sürelerini ve söz söyleme hakkını kollayan, gözeten, daha demokratik bir İçtüzük için önerilerimiz hazır. Bu konuda MYK’mızın görüşlerini de aldık. Son şeklini veriyoruz. Bir masa kurulduğunda o masaya katkı sağlamaya hazırız” dedi.

'HİBRİT BİR SİSTEM İNŞASINI DOĞRU BULMAYIZ'

AK Parti’nin İçtüzük değişiklik taslağında "yeni sistemin meşruiyetini, yetersizliğini ortaya koyan" düzenlemeler olduğunu söyleyen Özel, buna sözlü soruyla ilgili tartışmayı örnek gösterdi.

Anayasa değişikliği yapılırken bakanlar yemin dışında Meclis’e gelmeyeceği için sözlü sorunun kaldırıldığı açıklamalarını hatırlatan Özel, “Şimdi bakanların komisyon çalışmasına katılması, önergelerde görüş bildirme, Meclis’e bilgi verme gibi kendi iddia ve tezlerini çökerten bir İçtüzük getiriyorlar. Bu sistemin meşruiyeti tartışmaya açılmış demektir” dedi.

"Yanlış yaptıklarının farkındalarsa 16 Nisan’ın yarattığı tahribatı ortadan kaldıran, 12 Eylül Anayasası’nın izlerini temizleyen, 12 Eylül hukukuyla da hesaplaşan bir çalışmanın" içinde olacaklarını söyleyen Özel, şöyle devam etti:

“Yeniden parlamenter sistem, güçlü Meclis, güçlü denetim öngören çalışmanın içinde oluruz. Ama 'biz bu işi beceremedik, destek verin, bir iki maddesini düzeltelim, bakan şuraya gelsin' gibi bir hibrit sistem inşasını doğru bulmayız. Çünkü ilk düğme yanlış iliklendi. Bu durumda son düğmenin doğru iliklenmesi için çaba, beyhude bir çabadır.”

'600 VEKİL YASAMACILIK OYNAYACAK'

“Kuvvetler ayrılığını güçlendireceğiz” denilerek “kuvvetler birliği tesis eden bir rejim" inşa edilmeye çalışıldığını söyleyen Özel, AK Parti’nin hazırladığı İçtüzük taslağını şöyle değerlendirdi:

“Taslağı özetle şöyle değerlendireyim: Yok demesinler Meclis’i bu. Varolsun, bir şey yapsın değil. Bir bina var. Bu bina ne? Meclis! Ne yapar bu Meclis? Bir şey yapmaz da 'Yok demesinler meclisi. Şeklen meclis! İçinde 600 milletvekili yasamacılık oynayacak. Ama esas Saray’dan yönetilecek. Biz daha demokratik, daha özgür, denetim yolları daha gelişmiş, daha çok konuşan, daha çok sorgulayan ve kaliteli yasama yapacak bir Meclis içtüzüğüne evet, deriz. Ama tek adam rejiminin, Saray’ın Meclis’ine, Saray’ın atadıklarının gelip denetim altında tuttuğu, yön verdiği bir Meclis’e, atanmışların tahakkümüne hayır, diyoruz.”

'BU BAKANLAR, O BAKANLAR DEĞİL!'

AK Parti’nin İçtüzük taslağında tekliflerle ilgili bakanların Meclis’e gelip görüş bildirmesi yer alıyor. CHP ise bakanların Meclis’e gelmesine karşı. “Bu bakanlar o bakanlar değil” diyen Özel bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

“Biz Meclis’in içinden çıkan, güvenoyu ile göreve başlayan, Meclis’in siyasi denetimine tabii, gensoru ile sorgulanabilen bakanları savunuyoruz. O bakanlar Meclis’in her yerinde olmalı. Şimdi ise seçilmiş değil atanan, Meclis’ten çıkmayan, Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu olmayan, denetleyemediğiniz bir bakanın Meclis’e gelip milletvekilinin oyuna yön vermesi isteniyor. Biz, atanmışların seçilmişlere tahakkümünü sağlayacak bu vesayet sistemine karşı çıkıyoruz. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum 16 Nisan kitabında, 'tek kişilik hükümet var, bakanlar siyasi teknisyen' diyor. Şimdi teknisyenin Meclis’e gidip milletvekiline yön vermesi kabul edilemez.”

AYHAN BİLGEN: ÖNCE YÖNTEMİ NETLEŞTİRELİM

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen de İçtüzük değişikliğiyle ilgili, siyasi partilerin önceliklerini değil, sadece ülke yararını gözeten, demokrasinin kurallarını, yasama kurumunun saygınlığını dikkate alan muhalefetle uzlaşma arayan bir çalışma tarzında anlaşılması gerektiğini söyledi.

Bu çalışma mekanizması belli olmadan metin önerilerinin anlam taşımayacağını belirten Bilgen, şöyle devam etti:

“Burada bir irade beyanı görmek istiyoruz. Gerçekten muhalefetle birlikte İçtüzük yapma konusunda sonuna kadar tutarlı, cesur, kararlı bir tutum görecek miyiz? Önce yöntemi bir netleştirelim. Nasıl bir mekanizmayla hazırlanacak? Nasıl bir tartışma yürütülecek? Ondan sonra içerik tartışmasında elbette ki öneriler, beklentiler dile getirilecektir. Gayet tabii ki iktidarın ve muhalefetin öncelikleri farklı olacaktır. Ama önce yöntemde anlaşmak gerekiyor.”