Özgür Özel: Erdoğan Yargıtay'ı taşeron olarak kullanıyor

Hatay ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AYM ile ilgili açıklamalarına yanıt veren CHP lideri Özgür Özel, “Erdoğan, kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor" dedi.

Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

HATAY - Mazbatasını aldıktan sonra ilk ziyaretini 6 Şubat depreminde en büyük yıkımın yaşandığı kentlerden olan Hatay'a yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in gündeminde Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan kriz de vardı. 

Dörtyol’da gazetecilerle bir araya gelen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AYM ile ilgili açıklamalarına yanıt verdi. 

ERDOĞAN'IN AYM AÇIKLAMASINA YANIT: ONLARDA ÇOĞUNLUK BİZDE DE O GÖZ YOK 

Özel, “Erdoğan, uçakta tamamen saçmalamış. Söylediği sözlerin iler tutar tarafı yok. Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini yasa çıkararak sınırlandıramayız. Anayasa değişikliğine lafı getirmeye çalışıyor. Ama, onlarda anayasayı değiştirecek çoğunluk yok, bizde de Erdoğan ile birlikte oturup, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun önünü tıkayan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanma zorunluluğunu ortadan kaldıracak bir anayasa değişikliğine, ya da Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatacak bir anayasa değişikliğine geçit verecek bir göz yok. Ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konuda en ufak bir esnemesi olması mümkün değildir. Aksine çok açık yazmasına rağmen, anayasayı tanımayan, anayasayı çiğneyen zihniyet, hangi anayasa maddesi olursa olsun onunla uyuşamaz, bağdaşamaz. Çünkü anayasalar tek adamların yetkilerini sınırlandırırlar. Başımızdaki tek adam, yetkilerini sınırlayan herkesi düşman ilan ediyor” dedi.

'SİVİL DARBE YAPMAYA ÇALIŞIYOR'

Özel, “Bugün Anayasa Mahkemesi’yle kavga ediyorlar ya, Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin 7 tanesini Erdoğan atadı, 3’ü de Meclisten çoğunluk oylarıyla seçildi. Yani 15 üyenin 10’unu kendisi atadı, geri kalan 5’ini de partisi atadı. Ahmet Necdet Sezer’den kalan Anayasa Mahkemesi üyesi yok. Onlarla da çatışmaya başladı. Gemi azıya aldı, dur durak bilmiyor, anayasa tanımıyor. Bundan sonraki süreçte, bu ülkenin adına demokrasi demezler. Şu anda yapmaya çalıştığı anayasayı ortadan kaldırmak için bir darbe girişimidir. Eğer askerler yapıyorsa askeri darbede, bu da düpedüz sivil darbedir” diye konuştu.

'MECLİS'TE DİRENİYORUZ, SOKAKLARDA DİRENECEĞİZ'

Özel, “Devletin tepesinde Cumhurbaşkanının kriz çıkardığı nerede görülmüş. Cumhurbaşkanı kriz çözmek için var. Ama bir partinin genel başkanı olduğu için kriz çözmek yerine kriz çıkarıyor. Yeni krizlerden de kendisine fırsat çıkarmaya çalışıyor. Biz böyle bir şeye izin vermeyeceğiz. Buna Meclis’te direniyoruz, sokaklarda, meydanlarda direneceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanki dikensiz bir gül bahçesinde bu işleri yapacağını düşünmesine kesinlikle ve kesinlikle geçit vermiyoruz. Aklını başına alsın, biz buradayız. Diri bir muhalefetle dimdik karşısındayız” ifadesini kullandı.

'KAPATTIĞI MEYDANLARI ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'

Özel, “Anayasa Mahkemesi’ndeki 130 bin tane başvuru, geçtiğimiz günlere kadar kendisi için övünç mevzusuydu kendisi için. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hakkını biz getirdik diyordu, şimdi ondan şikayet ediyor. Gezi’ye kadar Taksim’de 1 Mayıs kutlamasını biz yaptık diyordu, şimdi Taksim’de kuş uçurtmuyorlar. İstiklal Caddesi, 8 Mart’ta kadınlara kapalı, Galatasaray Meydanı, Cumartesi Annelerine kapalı. Bu memleketin adına da demokrasi demeye çalışıyor. Böyle bir aşırı baskı, böyle bir kısıtlama, bundan sonraki süreçte bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil. Ayağını denk alsın. Onun bu milletin üstüne kapadığı zincirleri teker teker açacağız, kıracağız, kapattığı meydanları özgürleştireceğiz, yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz” dedi. Özel, “Erdoğan, kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor. Erdoğan’ın talimatıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi devletin tepesinde yargı krizi çıkartmıştır. Darbe girişiminin lideri, çıkan krizin müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.

İMAMOĞLU DA EŞLİK ETTİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkan seçildikten sonra 'ilk ziyaretimi gerçekleştireceğim' dediği Hatay'a ziyarette bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte kente gelen Özel, havaalanında Belediye Başkanı Lütfü Savaş, milletvekilleri ve partililer tarafından karşılandı. Özel, buradan CHP İl Başkanlığı’na geçti. Katılımcıların 9.30’gibi alana geldiği buluşma, saat 11.00 sularında başladı.

'HATAY ÇOK BADİRE ATLATTI HALA AYAKTA'

İlk konuşmayı Hatay Büyük Şehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş yaptı. Hatay’ın çok badire atlatmasına rağmen dimdik ayakta kaldığını belirten Savaş, “Sığınmacı sorunuyla uğraştık, yangınlarla uğraştık. Daha sonra pandemiyle uğraştık. Deprem oldu, depremle uğraştık. Şimdi yine yangınlarla uğraşıyoruz. Çok badire atlattık, yine de dimdik ayaktayız. Kırk asırlık Türk yurdu çok sıkıntı çekti, sayın genel başkanımız önderliğinde sorunları aşacağız” dedi.

Savaş’tan sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hatay’a gönderdiği desteği İstanbul halkın adına gururla yaptıklarını belirten İmamoğlu, “O dönemki genel başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu anbean takip ederdi, şimdi yeni Başkanımız Özgür Özel ilk ziyaretini Hatay’a yaparak, CHP’nin Hatay’a ilgisini en üst seviyede tutma kararlılığını gösterdi. Hatay’da çalışmalarımız sürüyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Lütfü Savaş, İl Başkanımızla hep dayanışma içinde hizmet üretme gayretinde olduk” şeklinde konuştu.

'BİR SENE SONRA HATAYLILAR YİNE SOKAKTA'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Hatay’da depremin ilk günlerinde büyük bir koordinasyonsuzluk yaşandığını, tüm Türkiye’de geç kalındığını fakat Hatay’da çok geç kalındığını vurgulayarak Özgür Özel, “Şimdi enkazlar kalkıyor dokuz şehirde bitti Hatay’da daha bitmedi. Bir görüşe göre enkazların yüzde 20’si duruyor. Bir görüşe göre de daha fazlası duruyor. Söz verdikleri gibi bir yılda evler yetişmeyecek ama Hatay’da durum kötü. 275 bin konut yapılması gerekiyor, 33 bin tanesinin ihalesi yapıldı. İnşaata başlanan ise bunun çok daha azı. İhalesi yapılanların bitmeyeceği de ortada, tut ki bitti, bir sene sonra on Hataylı’dan dokuzu yine sokakta” şeklinde konuştu.

Konteyner kentlerde kalanların da birçok sorunu olduğunu, yağmur altında kaldıklarına dikkat çeken Özel, konteyner isteyenlerin konteyner alamadığını, başvuru yapanların da yardımının kesildiğini aktardı.

'SAĞLIK SORUNLARI İÇİN HEYET OLUŞTURACAĞIZ'

Hatay’da depremde 60 doktor öldü, beş doktor hala kayıp. 600’den fazla sağlık emekçisi hayatını kaybetti. Hatay’da kalp krizlerine müdahale edilmediği, yeterli teknik donanım olmadığı için ölümler yaşandığına dikkat çeken Özgür Özel, “Bunların hepsini sağlıktan sorumlu genel başkan yardımcımız yakından takip edecek. Hatay’daki sağlık sorunlarını incelemek üzere hekim milletvekillerimizden bir heyet oluşturacağız. Burada çalışıp Hatay’a özgü bir rapor hazırlayıp hem sağlık bakanına sunacaklar hem de kamuoyu ile paylaşacaklar” diye konuştu.

'BU SEMBOLİK BİR ZİYARET DEĞİLDİR'

Hatay’da sorunun çok olduğunu, gündemde tutmak gerektiğini kaydeden Özel,  devamla şöyle dedi: “Hatay’da il -ilçe başkanlarım “Hatay’ı unuttular, gündemden düştü” dedi. Ben de bundan 20 gün önce onlara dedim ki 'Seçilirsem mazbatayı almadan önce anamın babamın elini öper, mazbatadan sonra ilk ziyareti Hatay’a yapacağım, o yüzden buradayım. Hatay’a sembolik ziyaret yapıp unutacak değiliz. Bu partinin birinci Genel Başkanı “Hatay benim şahsi meselemdir” dedi, son Genel Başkan olarak ben de diyorum ki bundan sonra Hatay benim şahsi meselemdir.”

Buluşma Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın, Özel ve İmamoğlu’na Hatayspor forması hediye etmesi ile sona erdi.

Özgür Özel, daha sonra KİPTAŞ Antakya Geçici Barınma Alanını ziyaret ederek depremzedelerle bir araya geldi.

 Özel, ardından da Hatay Narlıca Mezarlığında 6 Şubat Depremi’nde hayatını kaybedenleri mezarları başında andı.

'DİRENÇLİ KENTLER KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR VİZYON BELGESİ PAYLAŞACAĞIZ'

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı ziyaretinde ise Özel, “Bütün yönettiğimiz şehirlerde ve yönetmeye talip olduğumuz şehirlere dirençli kentler konusunda çok önemli bir vizyon belgesi paylaşacağız. Yerel seçimlere giderken bu gündemi hiçbirimizin ıskalamaması gerekiyor” dedi.

'DEPREM SONRASI GELİR KAYIPLARI VE OLAĞANDIŞI GİDERLERLE İLGİLİ KANUN TEKLİFİ VERECEĞİZ'

Özel, “Borçlar konusu çok hazin. Bu konuda devletin üstüne düşeni yapması gerekiyor. Hatay Belediyesi, deprem sonrası gelir kayıpları ve olağandışı giderlerle karşılaştı. Bunun altından belediye gücüyle kalkılamaz. Giderler sürdürülebilir değil. Grubumuz olarak, deprem hasarından sonra belediyelerin giderlerinde oluşan olağanüstü artış ve gelirlerindeki olağanüstü düşüşü, kamunun üstlenmesiyle ilgili bir kanun teklifi de verelim. Hatay’ı gündemde tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

OSMANİYE'YE GEÇTİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hatay'dan Osmaniye'ye geçti. CHP Osmaniye İl Başkanlığı’nı ziyaret Özel, burada düzenlenen halk buluşmasında şunları söyledi:

"2011 yılından 2015 yılına kadar rahmetli il başkanımız Kemal Tabak'ın başkanlığında sayın genel başkanımızın görevlendirmesiyle tam 4 yıl boyunca fahri Osmaniye milletvekilliği yaptım. O dönemde taziyeyse taziye, düğünse düğün bir ayda ne biriktiyse bazen bir gece yatarak bazen iki gece yatarak ama yılda 15-20 gün kalarak şunu dedim; Osmaniye'den bir milletvekili çıkana kadar ben buradayım. Sonra grup başkanvekili oldum gelip gitmeye devam ettim. CHP ne zamanki Osmaniye'den bir milletvekili çıkaracak duruma geldi Baha Ünlü'ye Osmaniye'yi teslim ettik. Sonra bayrak yarışında Mustafa Kemal'in askeri Baha Ünlü, Mustafa Kemal'in bir başka evladına Asu Hanıma bayrağı devretti. Bu seçimlerde aslında hepimiz seçimi kazanacağımıza çok inandık çok ümitlendik çok çalıştık. Seçim kaybolunca başımız öne eğildi, omuzlarımız düştü, moralimiz bozuldu ama Atatürk'ün partisine bu yakışmazdı. Dedik ki, hep beraber bu partiyi bir ayağa kaldıralım, bir moralleri yükseltelim. 15 gün önce buradaydım fahri milletvekilliğini, beni Osmaniye'nin çok sevdiğini anlattım. Burası benim ikinci memleketim dedim, ‘kazanırsam ilk Osmaniye'ye geleceğim’ dedim.

İl binasının önü dolu, ben delegelerle konuşmaya geldim. Binlerce Osmaniyeli gelmiş, Ökkeş amca geldi canlı yayında şapkayı kafama taktı, 'bu şapkayı tak, git, kazanmadan gelme' dedi. Gittim, kazandım şapkayla birlikte geldim. Biz şapkaları taktık. 1970'lerde bu şapkayı bir CHP Genel Başkanı taktı, iki genel, iki yerel seçimden partimizi birinci çıkarttı. Şimdi Ekrem Başkan şapkayı taktı önümüzdeki 31 Mart'ta İstanbul'u alıyor. Türkiye'de belediyeleri artırıyoruz. Osmaniye'de başta bir emanet var hemen Düziçi'ni geri alıyoruz. Yarbaşı zaten bizde alıyoruz, Kadirli'yi alıyoruz, Toprakkale'yi alıyoruz. Eğer varsanız sıra ona geldi, Osmaniye Belediyesini alacağız. Manisa Özgür Özel'e nasıl sahip çıktıysa, Osmaniye de öyle sahip çıktı. Hepinize teşekkür ediyorum.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ TEKRAR ATATÜRK'ÜN PARTİSİ YÖNETENE KADAR ÇOK ÇALIŞACAĞIZ'

Burada beraberindeki milletvekillerimiz genel başkan yardımcılarımız sizleri selamladılar. Bundan sonra partiyi, yaş ortalaması 43 olan bir Parti Meclisi, 46 olan bir MYK yönetiyor. Her bakanlığın karşısına bir gölge bakan koyduk. Genel başkan yardımcılarımız büyük bir emekle ve gayretle çalışacaklar. Göreceksiniz önce 31 Mart'ı kazanacağız, yetmez Ekrem Başkan, Özgür Özel şapkaları taktık önümüzdeki dönem iktidar olacağız. Hep beraber, omuz omuza Türkiye Cumhuriyeti'ni tekrar Atatürk'ün partisi yönetene kadar çok çalışacağız, çok çalışaçağız, çok çalışacağız. Ayrıca zor günler geride kalıyor. Osmaniye’de bir ara hiçbir şeyimiz yoktu. Ne belediye, ne milletvekili. Sonra bir milletvekili, sonra Aysu vekil, ondan önce yerel seçimde 3 belediye kazandık, ikisi bizi mahcup etti ama Yarbaşı Belediye Başkanımız aslanlar gibi aramızda. Burası CHP, CHP baba evi. Herkes baba evine doğuyor sonra ileri de kimi ırakta oturuyor kimi yakında. Kimi büyüğünü istiyor, kimi küçüğüne gidiyor. Ama biliyor ki baba evinde çorba kaynıyor, baca tütüyor. İşte o baba evinde çorbayı kaynatanlar, bacayı tüttürenler bunlar. Bunlar hepinizsiniz. Şimdi baba evi kalabalıklaşacak. Bayram değil seyran değil, daha seçim atmosferi yok. Ama değişimin heyecanıyla Osmaniye'de bu meydanı doldurdunuz. Baba evinin kapılarını açıyoruz. Başı sıkışan, derdi tasası olan artık baba evine döner. Zira baba evinin tapusu ne Özgür Özel'de ne Kemal Beydeydi. Baba evinin tapusu Ecevit'te de yoktu İsmet Paşada da, tapu bir kişiye kayıtlı o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

'YAPILMASI GEREKEN EVLERİN DAHA İNŞAATLARI YOK'

Osmaniyeliler milliyetçidir. İşte 6 okta milliyetçilik, Atatürk'ün emaneti. Osmaniyeliler cumhuriyetine sahip çıkar, Osmaniyeliler Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkar. Osmaniyeliler halkçıdır. Osmaniyeliler Cumhuriyet’in tüm değerlerine hem inanç özgürlüğünün teminatı hem de insanın dilediği tercihlerle yaşaması için teminat olan laikliğe sahip çıkar. Bundan sonra kapı ardına kadar açık, baba evinde yeriniz başımızın üzeridir, buyrun gelin. Osmaniye şehitler diyarı, askerinin çok olduğu bir yer. Uzman çavuşu çok, bugün uzman çavuşlar günü, bütün uzman çavuşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Onların sorunlarını hep dile getirdik. Onlarla en çok ilgilenen milletvekilimiz Murat Bakan, onu da dünden itibaren İçişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptık, sesiniz daha çok duyulacak söz veriyoruz. Depremde ilk günden beri milletvekillerimiz buradaydı. Depremde bin 10 kaybımız var. Bundan sonraki dönemde yaralar sarılsın diye gayret ediyoruz ama verilen sözler tutulmuyor. Yapılması gereken evlerin daha inşaatları yok. Sadece 2 blok TOKİ dışında bir şey ortaya çıkmış değil. Oysa ki bir yıl dolduğunda evleri vereceklerdi. Bu sözleri takip etmeye devam edeceğiz.

Osmaniye demek fıstık demek, yıllardır dilimde tüy bitti, fıstığa prim istiyoruz. Osmaniye bir fıstık bir mısır. Geçen sene mısır 5 lira 70 kuruş, bu sene 6 lira yüzde 5 artmış fiyat. Ama mazot fiyatı geçen sene bu tarihte 26 liraydı şimdi 38 lira olmuş. Ayrıca sulama ücreti 55 liradan 350 liraya çıkmış yüzde 500 artmış. Bu maliyetlerle bu çiftçilik bu fıstıkçılık bu tarım işi yapılamaz. Bu partinin kurucusu, 'Köylü milletin efendisidir' dedi. Yine öyle yapacağız. 6'sında deprem oldu 7'sinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Osmaniye'deydi. Cebeli Bereket Okulu'nun bahçesine aşevi kurdular ve her gün 3 bin kişiye sıcak yemek verdiler. Aylarca bu desteği Osmaniyeme yapan İzmir Büyükşehir Belediyesine ve başkanı Tunç Soyer'e teşekkür ediyoruz.

'DEPREMDEN SONRA OSMANİYE'YE BİRTAKIM HAKSIZLIKLAR YAPILDI'

Depremden sonra Osmaniye'ye birtakım haksızlıklar yapıldı. Bir kişi ölüyor televizyona haber oluyor. Bin 10 kişi hayatını kaybetmiş, içimiz yanıyor sanki Osmaniye'de deprem olmamış. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Bey dedi ki, 'Osmaniye'de enkaz kaldırma bitti.' 'Koşun, yetişin' dediler geldik. Daha bu binada yüz kişi var, sonra duyuldu tekrar Türkiye'ye düzeltme yaptılar. En çok haksızlığı Osmaniye'yi mücbir sebepten çıkararak yaptılar. Bundan sonra diğer 8 ilde herkese yapılan katkılar Osmaniye'ye yapılmıyor, esnafına yapılmıyor, Osmaniye'ye üvey evlat muamalesi yapılıyor. Bu Osmaniye iktidara dünya kadar oy verdi sonra Cumhur İttifakı'nın ortağı Sayın Bahçeli'nin memleketi burası. Bu kadar ciddi destek varken Osmaniye niye üvey evlat? Osmaniye önümüzdeki sandıkta 31 Mart'ta kendisine oy alırken kepçeyle oy alan, verirken çay kaşığıyla vermeyenlere bir sarı kart göstermeye var mı?

Osmaniye'de kamptaki 9 bin kişi de sayarsanız, 36 bin Suriyeli sığınmacı var. Osmaniye'nin kendi yoksulu var, kendi işsizi var, kendi garibanları var ama onlara yapılmayanı kötü Suriye politikası yüzünden Suriyeli sığınmacılara yapmak durumundayız. O yüzden bir an önce Suriye'yle barış sağlanmalı, Suriyeliler memleketlerine yollanmalı, bizde memleketimizin imkanlarını kendi gençlerimize kendi yoksullarımıza seferber etmeliyiz. Ben size söz veriyorum Osmaniye bundan sonra da Özgür Özel'in memleketi olmaya devam edecek. Osmaniye'ye katkı sağlayacağız. 31 Mart'tan sonra seçeceğiniz belediye başkanlarını Kadirli'de olsun, Düziçi'nde olsun Toprakkale'de olsun merkez belediyede olsun Türkiye'nin en güçlü belediyeleriyle kardeş belediye yapacağım.

'OSMANİYELİLER BIKTI AYNI ANLAYIŞ 3 DÖNEMDİR YÖNETİYOR HİZMET YOK'

Osmaniyeliler bıktı aynı anlayış 3 dönemdir yönetiyor hizmet yok. Şimdi eğer güçlü bir aday çıkarırsak diyorlar ki, 'bir değişim yapalım.' Osmaniye Belediyesini alırlarsa, İstanbul Büyükşehir ile kardeş belediye yapar mıyız? Osmaniye'yi bu çalışmayan, yüzü gülmeyen, Osmaniye'ye bir şey katmayan yönetim anlayışından kurtarın. Aslan gibi bir belediye başkanına emanet edin. Biz de Ekrem başkanla, Mansur başkanla Osmaniye'nin elinden tutalım, Osmaniye'yi ayağa kaldıralım.

Özgür Özel yanına varana 3 soruyu sorar. Yanına varana; ‘yoldan geldin aç mısın, tok musun’ derim. Sonra ‘çay içer misin’ derim. Sonra ‘ne derdin var’ derim. Ama bir tek şeyi yapmam; sen başka partidensin diye partisini sormam, bana seni kim yolladı diye bakmam. O yüzden buradan söylüyorum; Osmaniye'de daha önce hangi partiye oy vermiş olursa olsun, derdi olanın artık baba evine dönmek isteyenin tutun kolundan girin. Gerekirse rozetleri takmaya ben geleceğim. Osmaniye'de üyemizi artırın, partimizi büyütün, seçimi kazanın."

İMAMOĞLU: YOLUMUZ UZUN GÖRECEKSENİZ ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMDE HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK

Özgür Özel'in liderliğinde Türkiye'yi saran çok büyük bir yerel seçim zaferi kazanılacağını söyleyen İmamoğlu ise şunları kaydetti:

"Bir; sosyal adalet için, iki; herkese eşit hizmet için, üç; gençlerin ve çocukların özgürlükleri için, dört; insanlarımızın mutlu bir yaşam sürmesi için, beş; geleceğe umutla bakan evlatlarınızın yetişmesi için bizim sosyal demokrat anlayışımız için Osmaniye'nin de CHP'li bir belediyeye ihtiyacı var. Memleketimizin her noktasını kucaklayacak bir sevgiye bir enerjiye ve bir değişeme sahibiz. Göreceksiniz; coşkulu, o çalışkan ruhumuzla Genel Başkanımız Özgür Özel'in liderliğinde, Türkiye'yi saran çok büyük bir yerel seçim zaferi kazanacağız.

Hatay'da ve Osmaniye'de 2023'te canlarımızı yitirdik, diğer illerimizde de yitirdik, içimiz yanıyor. Memleketizin doğal afetlerle insanlarının canını yitirdiği değil; her şehrin daha dayanıklı daha güçlü olduğu bir memleket var etmek zorundayız. Çocuklarımızın gelecekle ilgili kaygılı, yaşamla ilgili can güvenliğinin olmadığı şehirler değil, yeşil alanları, pırıl pırıl kültür sanat şenlikleri, insanları geleceğe hazırlayan çağdaş bir memleket hepimizin arzusu. Bu yolculuk büyük bir yolculuğudur, bu yolculuk iktidar yolculuğudur. Herkes demokrasinin, özgürlüğün, adaletin, yaratılıcığın olduğu güzel bir gelecek için çalışmalıdır. Ceketi çıkardık, kolları sıyırdık. Yolumuz uzun görecekseniz önümüzdeki seçimde her şey çok güzel olacak."