Özgür Özel'den Bahçeli'nin Öcalan çağrısına yanıt: Kırmızı çizgimiz var

CHP lideri Özgür Özel, Bahçeli'nin bugün de tekrar ettiği Öcalan çağrısı hakkında "Toplumsal mutabakata dayalı olacaksa varız ancak bir kırmızı çizgimiz var" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin haftalardır olduğu gibi bugün de yinelediği Abdullah Öcalan çağrısı hakkında 'kırmızı çizgimiz var' diyen Özel, "Kırmızı çizgimiz annelerin ağlamaması. Herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bizim çizgimiz budur. Bunun dışında hiçbir yerde yokuz" açıklaması yaptı.

Kayyım uygulamasına tepki gösteren Özgür Özel, tutukluluk için açıklanan gerekçelerin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti. Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile görüşmek için yaptıkları başvuruya 28 gündür cevap verilmediğini açıklayan Özel, Adalet Bakanı'na ve TBMM Başkanı'na tepki gösterdi. Akın Gürlek hakkındaki açıklamaları nedeniyle kendilerine izin verilmediğini söyleyen Özel, bir kez daha yineleyerek "Akın Gürlek bu sarayın celladıdır, seyyar giyotinidir" dedi.

Belediye kreşlerinin kapatılması için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen yazı da Özel'in gündemindeydi. Kreşlerin, özellikle kadınlar için önemine dikkat çeken Özel, "Yeni kreşler açacağız, kimseyi bir başına bırakmayacağız" dedi. Kreşler konusunda CHP'nin başvurusu üzerine verilen AYM kararını uyguladıklarını söyleyen Bakan'a ise Özel "AYM kararlarını 17 yıl geriden uygulayacağınıza işinizi yapın da Can Atalay Meclis'e gelsin" dedi.

Asgari ücret zammın konusunda Özel "Asgari ücret beklentimiz 30, biz bunun altına yokuz" dedi.

Grup toplantısında Halk TV ve gazetecileri hedef gösteren Bahçeli'ye sert tepki gösteren Özel, "Başta Halk TV olmak üzere herhangi bir gazetecinin kılına zarar gelirse vatandaşımız bilsin ki MHP yapmıştır, sorumlusu Bahçeli'dir" dedi.

Özel'in açıklamalarından başlıklar şöyle:

ÖĞRETMENLERİN HAKLARI: Geçtiğimiz pazar günü Öğretmenler Günü'ydü. Bu iktidar geldiğinde en düşük öğretmen maaşı 23 çeyrek altın satın alabilirken, bugün 8 çeyrek altın alabiliyor. Yani bu iktidar, bir öğretmenin maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış. Öğretmenlere sesleniyorum: Hocam bunun da var bir çaresi o da Cumhuriyet Halk Partisi...

DEPREM BÖLGESİNDE KONUT YAPIMI: Halen daha siftahsız kapatılan dükkanlar varken, bu mücbir sebebin her sefer tartışma konusu olup 3 ay uzatılması yerine, 3 yıllığına uzatılması bütün esnaf ve esnaf örgütlerinin talebidir. Bunu böyle bekliyoruz. Esas sorun tutulmayan söz. Sayın Erdoğan ‘1 yılda 650 bin konut yapacağım’ dedi. Olmaz, yapamazsın dedik. Depremzedelerin umudunu çalmayın dedik. Şu ana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5 depremzeden 4’ü çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da Hatay mağdur. 

MADENCİLERİN DİRENİŞİ: Madenciler haklarını arıyor. 1987’de devlet hem santrali hem madeni açtı Çayırhan'da. Altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz. 4 Aralık’ta yeniden özelleştirecekler. 17 şirket kıyasıya yarışacak ama kimin tarafından alınacağı herkes tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı kurdele takacaklar. Mesele şu, biz 2020 yılında altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz, Tayyip Bey diyor bir daha keselim. Bırakın devlet, millet, işçi kazansın. Nallıhan’a dayanışmaya giden herkesi tebrik ediyorum. Sonuna kadar bu mücadeleyi destekliyorum Erzincan İliç’te 9 kardeşimiz gitti. Heyet, bilirkişi dedi ki ‘Faciada kapasite artış raporu verenler bu işten suçludur’ dedi. Raporun altından Murat Kurum’un imzası çıktı. Birinci bilirkişi Murat Kurum’u sorumlu tutunca, ikinci bilirkişi sorumluluk yok dedi Murat Kurum’u kurtardı. İki rapor taban tabana zıt. 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır.

Yaptırın anketi, millet bizim gibi mi düşünüyor sizin gibi. Hodri Meydan, sen mi doğru diyorsun biz mi? Millet sen gibi mi biz gibi mi düşüyor.

BAHÇELİ'YE YANIT: Bahçeli geçen ay bir açıklama yaptı. Açıklamasının arkasında durduğunu söyledi. Bu Bahçeli'nin söyledikleri var bizim de aklımız var. Biz ne diyoruz. Toplumsal mutabakata dayalı çözüm olacaksa varız, ancak bir kırmızı çizgimiz var. Şehit ve gazi ailelerinin rızası. Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir şeye 'evet' demeyeceğiz. Bizim çizgimiz budur.

KAYYIMLARA TEPKİ: 22 yıl sonra iktidar seçim kaybedince bir durulmuştu fakat yeniden kutuplaşma ve kayyım siyasetine geri döndüler. CHP'nin Esenyurt Belediyesi'ne son derece provakatif, yatak odasına dalarak, belediyenin kapısını kırarak, avukatsız arama yaparak Ahmet Özer'i tutuklamaya kalktılar, ardından Mardin, Batman Halfeti ve bu hafta sonu Tunceli ve Ovacık, Mustafa Sarıgül, aileye taziye verdiği için terörö örgütü üyesi ilan ettiler. Taziye ölüye değil diriye yapılır. Hiçbir anne çocuğunun suçundan sorumlu tutulamaz. İşin aslı o dönemde dönemin savcısı vali beyin de bilgisi var diyerek, belediye başkanımıza 'bu cenazeyi siz götürün biz götürürsek orada tuzak olabilir siz götürün' demişler. Belediye Başkanı valiye sormuş, aileyi aramışlar ve cenazeyi götürmüşler bu vakadan terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Bu olaydan sonra 3 kere daha belediye başkanı seçildi. Sırf CHP'nin bir terör örgütünden belediye başkanları varmış gibi göstermek için Ahmet Özer'i yapmadığı telefon görüşmesiyle, kızının evinin kirasını örgütten gelen para diye tutukladılar. 4 günde 200 kişiye iddianame yazan savcı, bir ay oldu iddianame hazırlayamadı, gizli tanık bulmuş oradan suç arıyor. 

PARTİLERDEN ORTAK TEKLİF: Bütün grup başkanvekillerini kutluyorum. OHAL'den kalan bu kayyım atama işlerine, 10 parti birden kanun teklifiyle bunun kaldırılmasını konuşuyor. Kayyım ne DEM'in işidir ne CHP'nin. Bugün bize yarın başkasına. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkeme kararı verir görevden alırsın. Yerine o güne kadar dava açmadığın belediye meclis üyelerinden seçilir. FETÖ ile mücadele için bir icat çıkardılar bunun üzerinden CHP'ye DEM'e yarın bir başkasına saldırıyorlar. Burada 10 siyasi partinin ben bunun yanında durmam demeden doğrunun yanında imza attılar. 

ADALAT BAKANI'NA: Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı'na yazı yazdık. 28 gündür CHP Genel Başkanı, yardımcıları, milletvekillerinin görüşme talebine cevap vermiyorlar. Adalet Bakanı'nı aradım. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor. Ağızlarındaki bakla 'Akın Gürlek'le ilgili çok ağır konuşuyorsunuz.' Sen bizi Ahmet Özer’le görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksiniz öyle mi? Senin de sana o talimatı verenin de alnını karışlarım da sana minnet etmem. Bir sözüm de Numan Kurtulmuş'a. Kendisi de hak verdi, 'aradım Bakanı size dönecekler' dedi, ses soluk yok. Siz Meclis Başkanı olarak bu sorunu nasıl çözemezsiniz. Akın Gülek bu sarayın celladıdır, seyyar giyotindir. Akın Gürlek'e bu bakanın gücü yetmiyor. Aynı FETÖ'deki gibi bu bakanın imamı Akın Gürlek'tir. Yarın Abdullah Öcalan ile milletvekillerine görüş verilecek. Bugün Devlet Bahçeli söyledi, DEM Parti de 'talepte bulunacağız' dedi. Öcalan'a milletvekili yollayıp da Akın Gürlek kızıyor diye ana muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikayet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz. 

İlk seçimde bu Erdoğan gidiyor, bu rejim değişiyor, halkın iktidarı kuruluyor.

KREŞLERİN KAPATILMASI: 'Biz hiç yapmadık, bunlar bir dönemde İstanbul'da 105 kreş açmış. Bu da seçmen davranışını değiştirmiş. Biz iktidarız bu işe bir el atalım' demiyorlar. 'Kadının işi ne çocuk baksın, yemek yapsın, engellisine baksın, yemek yapsın, ne işi var çalışma hayatında' diyorlar. Geçmişte bir AYM kararı var, 17 yıl önceki o kararı dayanak yaparız kreşleri de kapatıyorlar. Bizim başvurumuz kreş için değil, anaokulu içindi. Milli Eğitim'in yapması gereken işi 17 yıl önce belediyelere yaptırmaya çalışıyorlardı, şikayet ettik. O günden bu güne bu gelen 8. bakan. Hiçbir işlem yapmamışlar, bugün ilk işlemi yapıyorlar. Sen AYM kararlarını 17 yıl vadeli uyacağına işini yap da Can Atalay gelsin Meclis'e. Kreş dışarıda 20 bin lira. Bu kreşi kapatmak her babayiğidin hakkı değil. 2 günde Türkiye ayağa kalktı. Hemen yalana sarıldılar, açıklama yaptılar, 'MEB'in yazısında kreş geçmiyor' denildi. AK Parti tarihinin 'en iyi' Milli Eğitim Bakanı'na söylüyorum. İşte burada yazmış. Kreş açmaya devam edeceğiz. Seçimi kazansalardı, Ankara'ya, İzmir'e kreş yapacaklarını söylediler, bize yazıyı yollayan Bakan Murat Kurum İstanbul'da her mahalleye kreş açacağız diyordu. Onlar bizim değil, annelerin kreşi. Açanların alnından öpüyorum, yeni kreşler açacağız, kimseyi umutsuz, bir başına bırakmayacağız. 

ASGARİ ÜCRET ZAMMI: 'Enflasyonu düşürmek için hedeflenen enflasyona göre zam vermeliyiz' diyor. 1 yıldır zam yapılmayan, verildiği güne göre değeri 9 bine düşmüş olan asgari ücret... 22 bin lira yapmak istiyorlar, 1 sene boyunca buna mahkum etmek istiyorlar. TCMB'nin hesabına göre, yüzde 1'lik zam enflasyonu yüzde onbinde 7 etkiliyor, gerisi hükümetin yaptığı işler. 1 yıldır zam vermiyorsun, neden hala enflasyon yüzde 50? 30 bin lira asgari ücretin altında 1 yıl daha geçinmeye vatandaşlarımız katlanamaz. Asgari ücret beklentimiz 30, biz bunun altına yokuz. 

BAHÇELİ'YE YANIT: Bahçeli'nin Halk TV ve medya organları ile ilgili sözleri önemli. Bunu yapma. Açıkta yapılan kusurun tenhada özrü diye bir şey varsa bunun patenti şahsına aittir. Medya organlarını, gazetecileri teker teker not edip burnundan getirecekmiş. Sen yasama kadar önemli olan, vatandaşın hakkını savunmakla mükellef olan medyayı tehdit edemezsin. Önlerinde, arkalarında biz varız. Başta Halk TV olmak üzere herhangi bir gazetecinin kılına zarar gelirse vatandaşımız bilsin ki MHP yapmıştır, sorumlusu Bahçeli'dir. 

(HABER MERKEZİ)