DUVAR - CHP Genel Başkanı Özel, parti genel merkezinde, 'Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi Toplantısı'na katıldı.

Anayasa Mahkemesi'nin Can Atay kararını görüşmek üzere olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgayı değerlendiren Özel, "Numan Kurtulmuş'a soruyorum; bugüne kadar bir sürü kusur oldu, eksik oldu, gün bugündür. Anayasa diyor ki 'Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıdır, yürütme, yargı ve yasama açısından.' O gün yaptığınız okutma kararı ki siz de çok direndiniz, baskı gördünüz, yurt dışına çıkıp Bekir Bozdağ'a bıraktınız, farkındayız. 'O işlem yok hükmünde' dedi Anayasa Mahkemesi, karar ortada. Şimdi biz Meclis'i yeniden toplantıya çağırıyoruz. Oturalım, görüşelim, konuşalım diye değil, gereğini yapın diye. O kararı okutacak mısınız, okutmayacak mısınız, göreceğiz. Bence kararı da okutmayın, Anayasa'nın ilgili maddesini okuyun. 'Bu karar gereğince, bizim yaptığımız iş yok hükmünde olduğuna göre Can Atalay milletvekilidir' deyin. 'Özlük hakları sürmektedir, dokunulmazlığı üstündedir' deyin. Çalışmalara devam edelim. Bunu yaparsanız, saraydan bağımsız, tarafsız ve Anayasa'ya bağlı olduğunuza inanacağız. Ama bunu yapmazsanız artık tarafsızlık konusunda konuşmamanız gerekir. Bence bir sonraki dönem adaylığı dahi düşünmeniz gerekir" dedi.

'MECLİS'İ YENİDEN TOPLANTIYA ÇAĞIRIYORUZ'

Özel, "Bu vakitten sonra, Meclis'te kan akarken, kadına karşı şiddet bile göze alınmışken, Meclis İdare Amiri olacak bir meczup, kürsüde milletin seçtiği vekilin gırtlağına yapışırken, bundan sonra Anayasacılık oynamayacağız. Getireceksiniz, ya Anayasa'ya uyacaksınız ya da o suçlara ortak olacaksınız. Meclis'i, Numan Kurtulmuş'un, Can Atalay'ın milletvekili olduğunu yeniden teyit edecek bir oturumu yönetmek üzere toplantıya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

'BELEDİYELERİMİZİ KARALAMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Türkiye genelindeki orman yangınları ile mücadeleden siyasi rant elde etmeye çalışanlar olduğunu belirten Özel, "Esas sorumluluğun sahipleri, sorumluluklarının sınırları belli olan ve iktidar tarafından bile bile dar tutulan belediyelerimizi karalamaya kalktı. Ama vicdan sahibi milletimiz buna en net tepkiyi gösterdi. Biz hükümetin eksikliklerini, yanlışlarını söylemek, hatırlatmak, 'Bunlardan hükümet sorumludur' demenin ötesinde bir şey yapıyoruz. Orman Genel Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüklerinin personel, araç gereç, havadan müdahale konusunda, filonun zayıflığı konusunda aldığı eleştiriler ortada. İzmir'de söndürülmeyen orman yangınının gelip Türkiye'nin 3'ncü büyük kentini nasıl tehdit ettiği ortada. Birileri orada 'Acaba, 1-2 çatı yanınca büyükşehir belediyesi itfaiyesini suçlar mıyız, oradan bir rant elde edebilir miyiz' onun peşinde. Burada Orman Genel Müdürlüğü'nün tüm eksikleri giderilinceye kadar yerel yönetimlerin bu açığı nasıl kapatacağını oturup tartışacağız. Yapılması gerekenleri biz söyleyeceğiz; ama genel hükümet bu konuda halen aynı tutumu sergilerse bunu milletimize şikayet edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'YETKİ VERİN CHP'Lİ BELEDİYELER FİLO KURSUN'

İstanbul, Ankara ve Bursa Büyükşehir Belediyelerinin itfaiye personeli alımına, hükümetin genelgeyle engel olduğunu söyleyen Özel, "Örneğin büyükşehir belediyelerinin ya da Türkiye Belediyeler Birliği'nin kiralama ya da satın alma yoluyla yangın söndürme uçağı bulundurmasına izin vermiyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve çeşitli belediyelerin geçmişte uçağı vardı. Dediler ki; 'Orman Genel Müdürlüğü dışında yangın söndürme filosu olmayacak.' Filonuz yetersiz, açın önümüzü verin yetkiyi, biz CHP'li belediyeler olarak hangi belediye sınırında olduğuna da bakmaksızın bu konulara müdahale edebilecek bir filo kuralım. Bu yetkiyi hem Orman Genel Müdürlüğü'nün tekeline alıp, hem de orada yeterli filo kurmamayı anlamıyoruz. Sorun burada, yaptığımız eleştiri teknik bir eksikliğe işaret eden, siyaset amacı gütmeyen, 'Gelin inat etmeyin bu işi el birliğiyle çözelim' diyen bir öneriyi barındırıyor. Ancak bırakın yeni yetkileri, belediyelerin itfaiye personeli ile ilgili ihtiyaçlarına cevap vermiyorlar" dedi.

'AY BİTMEDEN FİLİSTİN'E GİDECEĞİZ'

Özel, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Abbas'ın CHP'nin Filistin ile ilgili çalışmaları yakından takip ettiğini ifade ettiğini kaydederek, "Filistin'e gitme talebimize şöyle bir yanıt verdi; 'Sizin Filistin'den randevu isteme, gün bekleme değil, Filistin'e geleceğiniz günü belirleme, bizim de sizi karşılama sorumluluğuz var; çünkü burası hem Türkiye'nin hem de CHP'nin ikinci memleketidir. İkinci memleketinize ne zaman gelmek istersiniz, siz tarihi belirleyin, biz buradayız. Bugüne kadar yaptıklarınızdan çok mutluyuz. Filistin'in sesini dünyaya duyurmak için sorumluluk almanızdan çok mutluyuz' dedi. Ben sağlığımın elverdiği en kısa zaman içerisinde, ümit ediyorum bu ayı bitirmeden Filistin'e gitmek için gerekli hazırlıkları yapacağız ve oraya 3'lü bir heyetle gideceğiz. Filistin'in sesini bir kez daha dünyaya duyuracağız" diye konuştu.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)