Özgür Özel'den Ömer Çelik'e: 15 Temmuz'da siz kaçtınız

DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Genel Başkanı 15 Temmuz gecesi darbecilerin yol vermesiyle kaçan CHP Sözcüsü, hiç yüzü kızarmadan Cumhurbaşkanımızın o gece 'uçan sarayında konforlu şekilde semalarda dolaştığını' söylüyor. Darbecilere söyleyecek sözü olmayanlar, milletimizin Cumhurbaşkanımız liderliğinde direnişini televizyonda seyredenler milletimizden özür dilemelidir” diyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'e yanıt verdi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Özel, “Ömer Çelik dün ağzına geleni söylemiş. Allah’tan korkmaz. Yalancılıkta artık dünya markası olmuş birisi” diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında CHP'li milletvekillerinin de TBMM'ye geldiğini hatırlatan Özel, “CHP’ye de 'Siz kaçtınız' diyor. Oysa kapalı Meclis’i açtıran, koşup gelen, gereğini söyleyen CHP ortadayken, bu kardeşiniz sığınakta yazmışken, ertesi gün göz göre göre yalan söylüyorlar” dedi.

“Özgür Özel burada direniyor, meydan okuyor, bomba yiyor, siz yoksunuz, siz kaçtınız” diyen Özel, “Konuşturmayın artık. Ilgaz Tünellerini, İçişleri Bakanı’nın inemeyen uçaklarını konuşmayalım. Biraz edepli olun. Sustukça veya meydanı boş bulmuş sallıyor da sallıyor” ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:

ŞEKER İÇİNDE ZEHİR: Adalet ve Kalkınma Partisi, torba yasayı getirdi. Pek çok beklentiyi karşılayan maddeleri destekliyoruz bunlar şeker, ama şekerin ortasına zehri koymuşlar: OHAL. OHAL ile ilgili pek çok düzenlemeyi 3 yıl uzattılar. Bir gün bile OHAL yetkileri olmayınca kendisini acz içinde hisseden yönetimle karşı karşıyayız. İlk seçimlerden sonra tamamen demokratik, özgüveni yüksek bir hükümete kavuşana kadar tırnaklarını koltuklara geçirmiş beceriksiz ittifaka, vatandaşımız ilk seçimlere kadar tahammül edecek.

NEREDE RANT VAR, BUNLAR ORADA: Kötü yönetim her yerde var. Doğa herkese bir mesaj verdi. Bu mesaj, Belçika’ya, Almanya’ya da veriliyor ama maalesef en çok Türkiye’ye veriliyor. Tüm itirazlara rağmen ninelerin ellerinde değnekleriyle dozerlerin karşısına geçmesine rağmen yapılan Yeşil Yol’u, derecikleri kurutan HES’leri, açılan arazileri, taş ocaklarını, maden ocaklarını, ninelerin niye torununa sarılır gibi ağaca sarıldıklarını artık anlamak lazım. Taş ocağı yapılsın diye dereleri taşla doldururken şaşırmayanlar, Rize’deki heyelan görüntüsüne şaşırmayacaklar. İzledikleri görüntülerden birazcık utanacaklar. Her şeyi bir avuç iş adamının önünü açmak olarak görenlere de artık susmamak lazım. Nerede bir ağaç nerede bir güzellik nerede bir rant, bunlar orada. Artık anlamak, görmek lazım ve bunlara “dur” demek gerekiyor.

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDE TAHRİBAT DEVAM EDİYOR: Boğaziçi Üniversitesi'nde aynı anlayışın devamı olarak göreve gelen Rektör Vekili, Can Candan Hoca’nın ilişiğini kesti. Can Candan, Türkiye açısından özellikle belgeselcilik konusunda çok önemli bir akademisyen. Bir hafta sonu üniversiteye girişi yasaklamışlar, bunun videolarını çeken Can Candan’ın ilişiğini kesti. Tahribat devam ediyor. Yeni ilişik kesmeler, aslında bir yumuşamanın değil bir sertleşmeye gideceğini işaret ediyor. Tek sesliliği egemen kılmaya çalışan bir anlayış, ‘Melih Bulu ile yapamadık, Rektör Vekili atarız’ diye düşünüyorlarsa tarihi bir hata yaparlar. Herkes aklını başına alsın. Biz Boğaziçi ile birlikte olacağız.

HİÇBİR YALAKALIK ÖDÜLSÜZ KALMIYOR: Bir baktık. Oğuz Göksu. Bilim insanı, doktora tezi var. Lider tipolojileri bakımından Recep Tayyip Erdoğan incelemesi.’ Hiçbir yalakalık ödülsüz kalmıyor, tebrik etmek lazım. 850 sayfa çalışmış, özetini de çıkarmış. Bunu yazan kişiyi paldur küldür TRT yönetimine getirdiler. Saray rejiminde böyle. Sen üst düzey yönetime gelemezsin, çünkü sen bunları yapamazsın. Bunlar tası tarağı toplayıp giderken, Türkiye’nin gençleri şeffaf bir şekilde gerektiği göreve gelecek.

YALANCILIKTA DÜNYA MARKASI: Ömer Çelik dün çıkmış, ağzına geleni söylemiş. Allah’tan korkmaz. Yalancılıkta artık dünya markası olmuş birisi. Dönüyor dolaşıyor, efendim Cumhur İttifakı temelleri o gece meydanlarda atılmış, CHP’ye de “Siz kaçtınız” diyor. Oysaki CHP, kapalı Meclis’i açtıran, koşup gelen, gereğini söyleyen CHP ortadayken, bu kardeşiniz sığınakta yazmışken, ertesi gün göz göre göre yalan söylüyorlar. Bu kadar üstüne giderseniz, dönüp bakalım Devlet Bey’in meydanlarda onları birleştiren açıklaması: “Milletimizin sağ duyulu olması önem arz etmektedir, halkın sokağa daveti, Türk askeriyle muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. Hiçbir dava arkadaşım, karanlık sürecin taraf ve faili olmayacaktır.” Buyurun beyler, Ömer Bey, A Haber.

MEYDANI BOŞ BULDUKÇA SALLIYOR: Özgür Özel burada direniyor, meydan okuyor, bomba yiyor, siz yoksunuz, siz kaçtınız. “Biz sokakta Cumhur İttifakı’nın temelini attık.” Tankın önünde ezilenleri anıyoruz, vahim tehlike diyor Türk askerinin karşısına çıkmak. Eğriye eğri doğruya doğru beyler. Ya bunu CHP söylemiş olsaydı. Bunları söyleyenlerle ki 3-4 milletvekilleriyle burada AK Parti ve CHP’den sonra üçüncü parti olarak MHP vardı hakkını teslim edelim ama “CHP yoktu” demeyin utanırsınız. Genel Sekreter Yardımcısı “Genel Başkanımızın karşı çıkışı, Ankara’dan yükselen tek ses” diyor. İnsaf edin A Haber… 15 Temmuz değersizleşmesin pozisyon, bugün doğru yerdedir. Konuşturmayın artık. Ilgaz Tünellerini, İçişleri Bakanı’nın inemeyen uçaklarını konuşmayalım. Biraz edepli olun. Sustukça veya meydanı boş bulmuş sallıyor da sallıyor.

BÜLET TURAN AYRI BİR VAKA: Bülent Turan ayrı bir vaka. Gerçekten mevkidaşım Bülent harikalar diyarında. “Birden çok maaş alan yok” diyor. Fahrettin Altun ile mahkemeliğiz, birden çok maaş aldığını söylemişiz, mahkemede ne yapsın sormuş… Evlerine giren en az 4-5… Sayfa sayfa ballı maaşlar yayınlanıyor, bir tane tekzip çıkmıyor. Bülent Bey bu bizim yol haritamız değil, sizin eylem planınız. İlan edip yapmadıkları eylem planında “çoklu maaşları azaltacağız” diyor. Kendi inandıklarını anlatıyorlar, muhalefet de susacak sanıyorlar.

HERKESİN HAKKINI YİYEN BİR KURUM: ‘Tayyip Erdoğan’ı Üzmeyen İstatistik Kurumu’ TÜİK. Bir infial oluştu. Manisa’dan arıyorlar: “TÜİK gübreyi nereden alıyorsa biz de oradan alacağız.” Enflasyonu düşük gösteriyor, zam ona göre veriliyor. Herkesin hakkını yiyen bir kurum. Siz mi doğru söylüyorsunuz, biz mi? Bu gübreyi kullanan herkes ortada. Süt fiyatı yüzde 20 artmış. (ANKA)