Pahalılık cezaevlerindeki iletişimi de sınırladı

Alım gücünün azalması özellikle hakkında müebbet hapis cezası verilmiş mahpusların dışarıyla bağlantı kurmasına engel oldu. Cezaevlerindekiler, artan mektup gönderim ve telefon zamların şikayetçi.

Abone ol

İSTANBUL - Alım gücünün düşmesi, hayat pahalılığı cezaevlerindekilerin yakınlarıyla iletişim kurmasını zorlaştırdı. Mektup göndermek ya da almakta bir kısıtlama olmasa da PTT ücretlerine gelen zamlar nedeniyle hapishanede olanlar haberleşemeyecek duruma geldi. Ayrıca telefon ücretlerine yapılan zamlar da iletişimi zorlaştırdı. Hükümlüler cezaevindeki yetkililere yazdıkları dilekçelerden ise yanıt alamadıklarını söylüyor. 

‘MEKTUP YOLUYLA SOSYALLEŞEBİLİYORLAR’

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Hapiste Ağırlaştırılmış Müebbet Tematik Alan Sorumlusu Heval Zelal Avcı, ağırlaştırılmış müebbet mahkumlarının çalışma ve görüntülü görüşme hakkından yararlanamamaları, telefon görüş haklarının az olması nedeniyle dışarıyla iletişimi mektup yoluyla sağladıklarını bunun da artık pahalı olduğunu söyledi.

Avcı, “Bunun yanında görüşçü sayısı diğer mahpuslara göre sınırlı olan ve yaşamlarını tekli hücrede idame ettirmeye çalışan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar mektup yoluyla da sosyalleşebilmektedirler. İnfaz koşulları nedeniyle yalnız kalan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar mektup gönderim ücretleriyle ilgili şikayetlerini diğer mahpus gruplarına kıyasla daha fazla derneğimize aktarmışlardır” ifadelerini kullandı.

'HABERLEŞME HÜRRİYETİNE EKONOMİK ENGEL'

Yoksulluk ve ekonomi programlarıyla birlikte mektup gönderim ücretlerinin artmasının, tutuklu ve hükümlülerin mektup gönderimini zorlaştırdığını sözlerine ekleyen Avcı, “Bu aslında mahpusların haberleşme hürriyetine de ekonomik olarak engel oluşturuyor” diye konuştu.

‘YABANCI MAHPUSLAR YAKINLARIYLA GÖRÜŞEMİYOR’

Hapiste Yabancı Alan Temsilcisi Ahmet Kavruk ise yabancı tutuklu ve hükümlüler ile ilgili bilgi verdi. Kavruk, diğerleri gibi ortak aydınlatma elektriği ve musluktan akan su dışında yaşam için zaruri olan üç öğün yemek yeme parası dahil olmak üzere her şeyin parasının karşılanmak zorunda olunduğunu ifade etti: “Bu durum haberleşme hakkını da kapsamaktadır. Mahpuslar, ücretlerinin ödemedikleri takdirde aileleri ve yakınları ile telefon konuşmamakta ve görüntülü görüşme yapamamaktadırlar.”

Yabancı uyruklularla ilgili sözlerine şu ifadeleri ekleyen Kavruk, “Yabancı mahpusların yoğun olarak kalmadıkları hapishanelerin döviz hesapları olmadığı için aileleri yurt dışından para yatıramamaktadır. Bu durumda olan yabancı mahpuslara para yatırmanın tek yolu Türkiye’de yardımcı olacak birini bulmak aksi durumda yakınlarından maddi yardım alamamaktadırlar”, yabancıların artan haberleşme ücretlerinden daha fazla etkilendiğini kaydetti.

‘AYNI KOĞUŞTA BİR ZARF BİRDEN FAZLA MEKTUP’

Hapiste Kadın Tematik Alan Temsilcisi Özge Akyüz ise kadın ve LGBTİ+ların yaşadığı zorluklarla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yoksullaşmayı da derinden hisseden bir kesim olarak kadın mahpusların dış dünya ile iletişimlerinde belirleyici rol oynayan mektuplaşmaları, mektup gönderim ücretlerine yapılan zamlar nedeniyle zorlaşmaktadır. Bu masraflar ile baş etmek için aynı koğuşta kalan birden fazla mahpus arkadaşlarına gönderdikleri aynı zarfın içindeki farklı kişilere yazılmış mektuplar ise, tek kişiye tek mektup yazılabileceği gerekçesi ile engellenebilmektedir. Pek çok LGBTİ+ mahpus aileleriyle bağlarının kopmuş olması ve ziyaretçilerinin de olmaması sebebiyle maddi imkansızlıkları derinden hissetmektedir. Çoğunlukla bağımsız bir kişisel gelirleri de olmaması sebebiyle hapishanelerde günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadırlar. LGBTİ+ mahpusların çalışma hakları ve para kazanma imkânları Adalet Bakanlığı tarafından ‘güvenlik gerekçesiyle’ engellenebilmektedir.”

‘İŞE YARAR MI BİLMİYORUZ’

Yaşadıkları zorlukları anlatan tutuklu ve hükümlüler de mektuplarında koşullara dair şunları anlattı: “Cezaevinde sorunlar süreklidir, hep yaşanır. Özellikle son 1-2 yıldır ekonomik kriz nedeniyle her gün kantin fiyatları değişip, yükseliyor. Aynı şey posta fiyatları için de geçerlidir. Bir örnek versem, haftada iki defa posta fiyatlarına zam yapıldı ve artık çok az mektup yazıyoruz. Hele yurt dışına hiç yazamıyoruz. Bu konuda işe yarar mı bilmiyoruz fakat Adalet Bakanlığı’na ve birçok kuruma, posta fiyatlarının düzenlenmesiyle ilgili yazı yazdık. Bu konularda zorlandığımızı belirtmek isterim.”

10 DAKİKA KONUŞMA 240 LİRA

Ailesi yurt dışında yaşayanlar için ise ekonomik durum daha zorlayıcı. Ailesi İran’da yaşayan bir kişi yazdığı mektupta, yaşadığı zorluğu şöyle anlattı: “Yaklaşık üç ay önce telefon görüşme ücretine zam geldi. Benim ailem İran’da olduğundan herekse gelen zammın üç katı bana geldi. Yani herkes 8 TL’den konuşurken ben 26 TL’den konuşmaya başladım. Hem de sadece 10 dakika. İki ay önce yurtiçi görüşmelere hiçbir zam gelmemesine rağmen benim haftalık görüşme hakkın 68 TL’ye çıktı. Şimdi ise birden gelen zamla 10 dakika için 240 TL kesiliyor.”

‘EŞYALARIM GÖNDERİLMEDİ’

Cezaevinde kalan bir başka kişi ise şahsına ait kişisel eşyalarının çalındığına yönelik yazdığı mektupta, ekonomik durumunun iyi olmadığını belirterek yardım talebinde bulundu: “Şahsıma ait kişisel eşyalarımı çaldılar. Eşyalarım eksik geldi, defalarca dilekçe yazdım, eşyalarımı istedim, göndermediler. 500 TL’lik sandalyemi, 300 TL’lik radyomu, 1000 TL’lik iki adat pantolonumu, 500 TL’lik iki adet kazağımı, 200 TL’lik banyo kovamı ve çokça eşyamı göndermediler. Hijyen malzemelerini bile çalmışlar. Bir ay banyo yapamadım. Üzerimdeki giysilerin kokusundan kustum. Allah kimsenin başına vermesin. Bu eşyaları da yardım kuruluşları aracılığıyla almıştım. Şu an bir şey almıyorum, çok mağdurum. Bu mektubu bir arkadaşıma yalvarmam sonucunda bana pul, kağıt ve zarf vermesiyle yazabildim. Çok fakirim, buranın sosyal vakfına yazdım. İkamet kaydım yokmuş. Bana yardımcı olmadılar.”