Pandemide doğan müzik grubu 'Pandami Music': Hepimizin ortak noktası müzik

DUVAR - Korona virüsü salgını sürecinde bir araya gelen müzisyenler tarafından Pandami Music isimli bir müzik grubu kuruldu. Farklı müzik türlerini birleştirerek mash-up yapan ve bunları sosyal medya aracılığıyla bu parçaları dinleyicilerle buluşturan grubun kemik kadrosu Alara Canay, Doruk Petekkaya, Ege Çakır ve Eren Halıcı’dan oluşuyor.

Uzun süredir birlikte sahnede müzik yapan kalabalık bir arkadaş grubunun küçük bir parçası olduklarını söyleyen Pandami Music üyeleri, grubun pandemi döneminde arkadaşları Alaa Wardi’nin onları kendi videolarına dahil etmesiyle şekillendiğini aktarıyor. Videolarda grupla birlikte yer alan oyuncak pelüş panda da grubun ismine uygun olarak videolarda yer alıyor. 

Pandemi sürecinde içerik üretmeye başlayan 'pandalı grup' Pandami Music üyeleriyle Pandami Music'i ve pandemi sürecimdeki müzik piyasasını konuştuk. 

Pandami Music'in hikâyesini bize anlatır mısınız? Oluşum süreci nasıl gerçekleşti, nasıl bir araya geldiniz?

Alaa Wardi’nin kendi sosyal medya hesapları için yaptığı videolara dahil etmek istemesiyle sırayla bu amaç için bir araya geldik ve devam ettik.

'PARÇALARI YENİDEN YORUMLAMAK HEYECAN VERİCİ'

Bir şarkıyı yeniden yorumlarken neler hissediyorsunuz?

İç içe geçirebileceğimiz parçalar düşünmek bizi mutlu ediyor. Yeni mash-uplar bulmak ve parçaları yeniden yorumlamak bizim için heyecan verici. Severek dinlediğimiz ve çaldığımız parçalara kendimizden bir şeyler katmak güzel.

Geniş bir ekibe sahipsiniz. Bunun artıları ve eksileri nelerdir? Grubun arasında nasıl bir bağ var?

Birbirimizi uzun süredir tanıyoruz, yakın arkadaşlarız ve farklı kombinasyonlarla sahnelerde çaldık. Bu sebeple birbirimizi biliyoruz ve müzikal anlamda iyi anlaşıyoruz. Hepimiz gruba farklı bir renk katıyoruz, bu yüzden kalabalık olmak bizim için bir artı. Anlaşmazlıklarımızı ise oylayarak çözüyoruz, çoğunluğun kararı ortak kararımız oluyor. Geçmişte içinde bulunduğumuz projelerde edindiğimiz deneyimler sayesinde huzurlu olmanın aslında işten daha önemli olduğunu gördük. Bu noktada çoğu zaman iş aksıyor olsa bile birbirimizin hayatına saygı duymaya ve anlayışlı olmaya özen gösteriyoruz.

Herkesin bildiği şarkılara cover yapıyorsunuz ve farklı türdeki şarkıları birleştiriyorsunuz. Nasıl geri dönüşler aldınız?

Beklediğimizden daha büyük ve güzel tepkiler aldık. Bunu yapmaktaki amacımız sadece eğlenmek ve bu tepkiler bizi çok şaşırttı ve mutlu etti. Bu sayede videolar bir proje haline dönüşmüş oldu.

Kendinizi müzikal açıdan nerede görüyorsunuz? Geleceğe dair planlarınız neler?

Farklı şeyler deneyimlemeyi seviyoruz ve hala öğrenecek çok şeyimiz var. Zamanı geldiğinde kendi parçalarımızı da yapacağız.

'HEPİMİZİN ORTAK NOKTASI MÜZİK VE EĞLENCE'

Müzik dışında neler yapıyorsunuz, ilgilendiğiniz başka alanlar da var mı?

Aslında hepimiz farklı bölümlerden mezunuz. Alara İngilizce öğretmenliği, Ege Bilişim Sistemleri, Doruk Maden Mühendisliği, Eren Elektrik Elektronik bölümü mezunu. Hepimizin ortak noktası müzik ve eğlence diyebiliriz. Bunlar dışında bilgisayar oyunları, satranç, jonglörlük ve çeşitli spor dalları gibi sevdiğimiz alanlar mevcut.

Türkiye'deki müzik piyasası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Bu piyasanın sizce en büyük sıkıntısı nedir?

Müzik sektöründe çalışan emekçilerin alım gücü her geçen gün daha da azalırken müzisyen kaşelerinin işletmeciler tarafından yıllardır düşürülmeye çalışılması ve müzisyenlerin bu konuda birlik olması gerekirken çoğu zaman birbirlerinin kuyusunu kazıyor olması aklımıza gelen ilk sıkıntılardan biri. Bundan daha önemli ve genel bir soruna değinmek gerekirse ülkemizde eğitim sistemine bağlı olarak insanların sanata olan vizyonunu geliştirmeye yönelik temel bir çalışmanın bulunmaması diyebiliriz.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden en fazla etkilenen alanlardan biri de müzik endüstrisi oldu. Müzisyenlerin süreçten bu denli etkilendiği atmosferi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizler sırtımızı ailelerimize dayayabildiğimiz için şanslıydık fakat geçim sıkıntısı, kimi meslektaşlarımız için öyle çaresiz bir hale dönüştü ki umutsuzluktan kendi hayatına son veren onlarca müzisyen oldu. Bütün bunlar olurken canlı müzik duyabilmek veya konsere gidebilmek ise geçmişteki gibi gündelik bir aktiviteden ziyade insanların hava atma aracı hale geldi.