'Pantolon giyse bu kadar tahrik olmazdık'
Abdullah Çakıroğlu'nun polis ifadesi ortaya çıktı: "Üzerinde kısa etek vardı. Koltukta bacaklarını yana çevirmiş, müstehcen şekilde oturuyordu. Yılışık bir tavırla bana bakıyordu."
DUVAR - Hemşire Ayşegül Terzi'yi tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu’nun polis ifadesinde, “İnsanlar başkalarının inançlarını benimsemeyebilirler ancak yok sayamazlar. Her şeyin bir oluru vardır. Olurunda giyinmiş olsaydı biz de manen tahrik olup bu hareketi yapmazdık, insanlar en azından pantolon veya eşofman giymiş olsalardı daha az tahrik olurduk" dediği ortaya çıktı.
Abdullah Çakıroğlu, 18 Eylül gecesi emniyetteki ifadesine, amcası, kardeşleri ve eşleri ile yaşadığını söyleyerek başladı. Hürriyet'ten Çetin Aydın'ın haberine göre, yaklaşık bir aydır güvenlik görevlisi olarak çalıştığını
naryolar neticesinde psikolojik sorunlar yaşamaya başladım. Etrafa şüpheci ve kuşkucu bakmaya başladım. Çevremde bulunan, tanıdığım veya tanımadığım insanlara karşı saldırma eğilimim başladı. Ailem beni tedavi ettirmek amacıyla Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürdü. 15 gün kadar yatarak tedavi gördüm. Tedavi bitiminde beni taburcu ettiler. Halen de kullanmakta olduğum ilaçlar vardır. Bu ilaçlar antidepresan tarzında ilaçlardır.
11 Eylül 2016, yani Kurban Bayramı’nın arife günü, akşam saat 20.00 sıralarında işyerine gittim. Bütün gece çalıştıktan sonra sabah saat 08.00 sıralarında ikametime gitmek üzere 11 A No’lu belediye otobüsüne bindim. Halen psikolojik sorunlarım sürdüğünden, çalıştığım gece de kafamda yine olaylar dönüyor, kendi kendime konuştuğum oluyordu. Alvarlızade durağında otobüse binip sağ arka tarafta bir koltuğuna oturdum. Kafamı sola çevirdiğimde, oturduğum koltuğun karşı tarafında, bir bayan gördüm. Üzerinde kısa etek vardı. Koltukta bacaklarını yana çevirmiş, müstehcen şekilde oturuyordu. Yılışık bir tavırla bana bakıyordu. Bir anda kendimi kaybettim. Yaşadığımız ülkenin ve toplum değerlerinin ayak altına alındığını, bayan şahsın kendisi ve çevresinde bulunan insanlara giyiniş tarzı ile saygı göstermediğini düşündüm. Manevi yönüm ağır bastı. Bir anda koltuktan kalkarak yüzüne doğru bir tekme attım.”
'OLURUNDA GİYİNMİŞ OLSAYDI'
“İnsanlar başkalarının inançlarını benimsemeyebilirler ancak yok sayamazlar. Her şeyin bir oluru vardır. Olurunda giyinmiş olsaydı biz de manen tahrik olup bu hareketi yapmazdık, insanlar en azından pantolon veya eşofman giymiş olsalardı daha az tahrik olurduk.”
'8-10 KİŞİ ÇULLANDI'
Abdullah Çakıroğlu, hemşire attığı uçan tekmenin ardından yaşananları da şöyle anlattı: “Otobüsteki 8-10 yolcu üzerime çullandı. Yüzüme, gözüme vurdular. Hatta gözümde kan pıhtısı oluştu. Otobüs durunca kendimi dışarı attım. Onlar da indi ve dışarıda da darp ettiler. Bir anlık boşluktan faydalanıp kaçtım. Yüz ve gözümdeki kanı gören evdekilere ‘Eşekarısı soktu’ dedim. Rutin hayatıma devam ederken, yakınlar arayarak, ‘İnternete çıkmışsın’ dediler. İzledim. Yüzüm değil attığım tekme görünüyordu. Bu olaydan şikâyetçi olmayacaklarını düşündüğümden, polise gitmedim.”
Abdullah Çakıroğlu, emniyette verdiği bu ifadenin ardından ‘basit yaralama’ suçlamasıyla sevk edildiği savcılıkta serbest kalmış, daha sonra oluşan tepki üzerine başka bir savcı tarafından ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ ve ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’ suçlamalarıyla önceki gün tutuklanmıştı.
Saldırıya uğrayan hemşire Terzi ise dün İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na, yaşadıklarının psikiyatrik sonuçlarıyla ilgili rapor almak üzere başvuruda bulundu.