Bu sabah ne yazacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Yemek yazmak
keyifli, ama uzun zamandır bu yazılar devam edince, bazen ne
yazacağımı bulmak kolay olmuyor. Ben de lise yıllarından beraber
basketbol oynadığım çok sevdiğim bir ekiple yazışırken onlara
sordum, bu hafta ne yazayım diye, onların istekleri doğrultusunda
alinazik yazmaya karar verdim.
Alinazik benim çocukluktan beri çok sevdiğim bir yemek. Annem,
beğendi ağır olduğu için daha hafif olsun diye genellikle alinazik
yapardı bize. Hem de daha kolay. Tek derdi patlıcanı közlemek
aslında.
Tabii bu dediklerim evde yaptığınız alinazik için geçerli.
Yolunuz Gaziantep’e düşerse gidip İmam Çağdaş’ta bir alinazik
yiyin. Daha önce bunu yapmış olanlar ne demek istediğimi
anlıyorlardır. Çok rahatlıkla şunu söyleyebilirim, o yemek
hayatımda yediğim en lezzetli yemeklerden birisi. Benim burada
yazacağım tarif, orada yiyeceğiniz tarif değil açıkçası. O bambaşka
bir şey ve ben bazı yemekleri yerinde yemekten yanayım. Bir de evde
yapacağınız zaman odun ateşi imkanı çok az evde mevcut, ocakta
közlediğiniz patlıcanla odun ateşinde közlenenin lezzeti farklı
olur.
Alinazik adının nereden geldiğine dair de şöyle bir rivayet var.
16. yüzyılda Yavuz Sultan Selim Gaziantep’e gidiyor, o gün kendisi
için Antep yemeklerinden büyük bir ziyafet hazırlanıyor, bu
ziyafette Yavuz en çok alinazik yemeğini beğeniyor ve hazırlayan
ustayı “Kim bu eli nazik?” diyerek çağırtıyor, sonra da sarayın
mutfağına alıyor. Eli nazik yemeğin adı olarak kalıyor. Zaman
içinde de alinazik haline dönüşüyor.
Rivayetin doğruluğuna emin değilim elbette, ama gelin
lezzetinden emin olduğum tarife geçelim.
Malzemeler
-1 kg patlıcan
-300 gram kıyma
-5-6 yemek kaşığı süzme yoğurt
-3 diş sarımsak
-3 yemek kaşığı zeytinyağı
-2 yemek kaşığı tereyağı
-1 orta boy kuru soğan
-tuz, taze çekilmiş karabiber
Öncelikle patlıcanları iyice közleyin. Bunu fırında da
yapabilirsiniz, köz tavası ile ocakta da yapabilirsiniz, mangal
imkanınız varsa mangalda daha da leziz olur. Közlenen patlıcanları
soyacak kadar soğuyana kadar bir kenara alın.
Soğanı ince küpler halinde doğrayın. Bir tavada tereyağını
eritin ve soğanları içine ekleyin, 2-3 dakika soğanlar hafifçe renk
almaya başlayınca kıymayı ekleyin, tuz ve karabiber ekleyerek
kıymalar iyice kavrulana kadar sık sık karıştırarak
pişirin.
Patlıcanların kabuklarını soyun, içlerinde çok iri çekirdekler
varsa o kısımları atın. Bıçakla patlıcanları ve sarımsakları
incecik kıyın. Bir kapta patlıcan, sarımsak, yoğurt ve zeytinyağını
karıştırın, ağız tadınıza göre tuz ve karabiber ekleyin.
Servis için tabağa önce patlıcanı, üzerine de kıymayı ekleyin.
Ben genellikle evde pilavın üzerine patlıcan, onun üzerine de kıyma
şeklinde yapıyorum, o da son derece lezzetli oluyor. Ayrıca
isterseniz kıymayı kavururken bir kaşık domates salçası ve birkaç
kaşık su da ekleyebilirsiniz. Ayrıca soğanla birlikte biber de
doğrayıp ekleyebilirsiniz.
Keyifli bir pazar günü dilerim. Ayrıca tüm babaların babalar
gününü de kutluyorum.