Perinçek: Elçiler geri adım atmadı, bu ölümcül bir tuzak
Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, 10 elçi krizini yorumladı: "Elçilerin açıklamasında geri adım yok. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a geri adım attırma tuzağı var. Bu ölümcül bir tuzak."
DUVAR- Osman Kavala çağrısının ardından başlayan 'İstenmeyen kişi' krizi, 10 ülkenin büyükelçiliklerinin yeni açıklamasıyla duruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugün yapılan yeni açıklamayla "Türk yargısına ve Türkiye’ye yönelik bühtandan geri dönüldüğünü" söyledi.
Vatan Partisi Doğu Perinçek ise krizde gelinen noktayı farklı değerlendirdi: Elçilerin açıklamasında bir geri adım yok. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a geri adım attırma tuzağı var. Bu ölümcül bir tuzaktır. Tayyip Erdoğan’ı yıkma planı yürürlüktedir.
Aydınlık'ın haberine göre Perinçek şunları söyledi: Burada geri adım yok. Bu neye benziyor, bakın bir adam cinayet işlemiş cinayet işledikten sonra Türk ceza kanununa göre cinayet işlemek hukuka aykırıdır. Ama ben cinayet işledim, yanlış yaptım, hatamı düzeltiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinden, Türk milletinden özür diliyorum bir daha biz Türkiye’nin iç işlerine karışmayacağız diye bir şey yok.
Geri adım değil. Viyana sözleşmesine gönderme yapıyor. Böyle bir şey yok. Kendilerinin Viyana sözleşmesini ihlal ettiklerine dair bir ifade var mı burada? Hiçbir şey yok. Bakın burada bir tuzak var. Kendileri bir geri adım atmıyor ama sayın Cumhurbaşkanım Tayyip Erdoğan’a geri adım attırarak geri adımda ne var biliyor musunuz? Uçurum var. Yani arkasında geri adım attığı zaman Sayın Tayyip Erdoğan orada bir uçurum var.
Burada hiçbir şekilde geri adım görmüyoruz. Geri adım nasıl olur? Biz Türkiye’nin iç işlerine karıştık yanlış yapıyoruz yanlış yaptık ve düzeltiyoruz demelidirler.
Dikkat edersiniz 10 büyükelçi toplu hareket ediyor. Örgütlü bunlar. Bunlar devlet değil. Başlarında bir ABD var. ABD bunların; Almanya’nın, Fransa’nın, İsveç’in, Norveç’in, Finlandiya’nın şunun bunun düğmelerine basıyor ve toplu hareket ediyorlar. Böyle devlet mi olur? ABD’nin kontrolünde böyle bağımsız bir devlet olur mu? O açıdan da çok garip bir durum var.
AKP çevrelerinde hem sayın Cumhurbaşkanımızın çevresinde Cumhurbaşkanı danışmanları çevrelerinde “tamam özür dilediler bu iş bitti” gibi bir hava var.
Türkiye’nin iç işlerine karışmalarını kınadıklarınızı ve buna bağlı olarak görevlerine son verdikleriniz açıklarsanız zaten bizim o istenmeyen adam talimatını uygulamamıza gerek kalmaz. Bunun dışındaki tavırlar Cumhurbaşkanına ölümcül bir tuzaktır. Arkasında boşluk var. Geri adım atacağı bir zemin bu konuda yok. Bunu buradan ifade ediyorum ve Tayyip Erdoğan’ı yıkma planından ABD vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. O nedenle bu sürece Sayın Cumhurbaşkanını bu açıdan bakması son derece isabetli olur." (HABER MERKEZİ)