Plastik mermiyle yaralanan öğrenciye tazminat ödenecek!
Anayasa Mahkemesi, polisin plastik mermisiyle gözünden yaralanan Pınar D.’ye 20 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkemenin kararında 'insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildi' ifadesi yer aldı.
DUVAR - Adana, Çukurova Üniversitesi’nde 23 Ekim 2007 tarihinde çıkan olay sırasında dersliğe gitmekte olan Mimarlık Fakültesi öğrencisi Pınar D., polisin attığı plastik mermi sonucu gözünden yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı olay hakkında soruşturma başlattı, kolluk görevlileri ve yaralanan öğrencilerin ifadelerini aldı.
Odatv'de yer alan habere göre, başsavcılık, öğrencilerin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları ve olay nedeniyle şikâyetçi olmamaları dolayısıyla kimlikleri tespit edilemeyen failler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti ve Pınar D.’yi yaralayanlar için daimi arama kararı verdi. Emniyet ise sadece faillerin tespit edilemediği yönünde zaman zaman düzenlenen kolluk tutanaklarını Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Emniyetin daha sonra savcılığın talebi üzerine, olay günü 1500 polisin görev yaptığını ve olayla ilgili tutanağın altında imzası olan polislerin isimlerini savcılığa gönderdi. Cumhuriyet Başsavcılığı zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu işledikleri iddiasıyla bazı kolluk görevlileri hakkında ceza mahkemesi nezdinde kamu davası açtı. Ceza Mahkemesi suçun işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatına karar verdi.
MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ, ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURU
Mahkemenin beraat kararı üzerine Pınar D. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Pınar D., kolluk görevlilerinin güç kullanımı nedeniyle bir gözünü kullanamadığını, olay hakkında yürütülen soruşturmada hangi kolluk görevlisine boyalı plastik top atan silah verildiğinin tespit edilemediğini, soruşturmanın makul sürede tamamlanamadığını belirterek adil yargılama hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
'İNSAN HAYSİYETİYLE BAĞDAŞMAYAN MUAMALE' KARARI
Pınar D.’nin başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, olayı Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi, daha önce verdiği kararlarda, bir soruşturma açılmayacağı, soruşturmada ilerleme olmadığı, etkili bir ceza soruşturması yapılmadığı ve ileride de böyle bir soruşturmanın yürütüleceği konusunda en ufak gerçekçi bir şans olmadığı anlaşıldığı andan itibaren, bireysel başvuruların kabul edilebileceğine hükmetti.
'MÜDAHALEDEN ETKİLENMEMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMASI BEKLENİR'
Anayasa Mahkemesi kararında şu ifadeleri kullandı; “Toplumsal olaylara müdahale sırasında kolluk görevlilerinin kontrollü hareket etmesi ve müdahaleyi gerektiren durumu yaratan kişiler dışındakilerin müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbirleri alması beklenir. Doğrudan silah kullanımı sonucu meydana gelen olaylarda güç kullanımının Anayasa’nın 17. maddesine göre başka bir çarenin kalmadığı zorunlu bir durumda ve ölçülü bir şekilde gerçekleştiğinin soruşturma makamlarınca resen ortaya konulması gerekmektedir.
Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma, müdahale sırasında boyalı plastik top atan silah kullanan kolluk görevlilerinin bu konuda bir eğitim almış olup olmadığı, operasyonun planlama ve kontrolü kapsamında alınan tedbirlerin ve bu silahların keyfî ve aşırı kullanımına engel olacak ve kişiyi istenmeyen kazalara karşı koruyacak güvenceler içerip içermediği hususunda bir değerlendirme yapılmasına imkân vermemektedir.
Olay sırasında bir koşuşturma yaşandığı anlaşılmakta ise de bu kargaşa ortamı, kolluk görevlilerinin kontrollü hareket etme ve müdahaleyi gerektiren duruma yol açan kişiler dışındakilerin etkilenmemesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.
Sonuç olarak kolluk görevlilerinin başvurucunun müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbirleri almadığı ve olaya müdahaleleri sırasında kontrolsüz bir şekilde, hedef gözetmeden boyalı plastik top atan silahı kullanarak başvurucunun yaralanmasına sebep olduğu kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.”
'ON YILI AŞKIN SÜREYE RAĞMEN SORUŞTURMA SONUÇLANDIRILAMAMIŞTIR'
Anayasa Mahkemesi kararında ayrıca şunları kaydetti:
“Başsavcılık, failin tespiti için zaman zaman düzenlenen kolluk tutanaklarını soruşturma evrakı arasına almak dışında herhangi bir işlem yapmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucu açılan kamu davası, fail tespit edilmeden açıldığı için beraat kararıyla sonuçlanmıştır. Ceza Mahkemesinin gerçek fail/faillerin tespiti için yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada da daimî arama kararı verilmiş ancak aradan geçen on yılı aşkın süreye rağmen soruşturma sonuçlandırılamamıştır.
Sonuç olarak soruşturmanın makul özen ve süratle yürütüldüğünü, olayı aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delillerin toplandığını söylemek mümkün değildir.”
Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi ve başvurucu Pınar D.’ye 20 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.