Polisten darp edilen seyyar satıcıya: Belki sen yaptın! 

İstanbul Gezi Parkı'nda yıllardır seyyar olarak çay ve kahve satan 60 yaşındaki Salih Salman, zabıta ekipleri tarafından darp edildi. Darp raporu alan Salman'a şikayet için gittiği polis karakolunda "Belki de sen kendini darp etmişsindir" denildi. 

Abone ol

DUVAR -  İstanbul Gezi Parkı'nda seyyar olarak çay ve kahve satan 60 yaşındaki Salih Salman, belediyeye ait beş zabıta ekibi tarafından darp edildi. Salman 15 yıldır bu işi yaptığını, geçinebilmek için başka çaresi olmadığını söylüyor. Çünkü Salman'ın 4 çocuğuna bakması ve evinin geçimini sağlaması gerekiyor. Darp edilen Salman, gururunun incindiğini ve gittiği karakolda da polislerin sözleri karşısında şaşkınlık yaşadığını söylüyor.

Zabıta dayağını rapor ile belgeledi

'BENİM EKMEK TEKNEM...'

Salman, bu işin ekmek teknesi olduğunu söylüyor. Lise mezunu olan Salman, "Ben vasıfsız bir elemanım. Eliminden başka bir iş gelmez" diyor. Yaşadığı darp olayını unutmayacağını belirten Salman şöyle konuşuyor: "Geçen günlerde 5 kişiden oluşan zabıta ekibi beni çevirdi. Malımı almak istediler. Ben de 'malımı almayın ceza yazın. benim ekmek teknem' dedim. Bana 'küfür etme' dediler. Ama ağzımdan küfür çıkmadı tam tersi onlar küfür, hakaret ediyorlardı. Ben tezgahımı vermek istemeyince tekme tokat daldılar."

'BELKİ DE SEN KENDİNİ DARP ETMİŞSİN' 

Salman, darp edildikten hemen sonra Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmiş. Raporda Salman'ın sol alt ve üst bacağında şişlik, hassasiyet mevcut olduğu tespit edildi. Salman, darp raporunu aldıktan sonra şikayet için polis karakolunun yolunu tutmuş. Karakolda, kendisini çok ciddiye almadıklarını söyleyen Salman, polislerin 'Belki de sen kendini darp etmişsin' denildiğini belirtti ve ekledi: "Böyle bir şey olabilir mi? Bir insan kendisini nasıl darp edebilir? Anladım ki suç duyurusundan da bir sonuç alamayacağım."

Darp izlerine rağmen polisler ciddiye almadı

'AÇ MI KALALIM, HIRSIZLIK MI YAPALIM?' 

Buradan kazandığı parayla 4 çocuğunu okuttuğunu söyleyen Salman şöyle devam ediyor: "İki çocuğum üniversite okuyor, biri lise son sınıf öğrencisi. Üniversiteyi bitiren de iş bulamadı. Evim kira, faturaları var. 60 yaşındayım, evime ekmek götüren vasıfsız bir insanım. İş bulamıyorum. Ne yapayım, aç mı kalalım, hırsızlık mı yapalım? Namusumla para kazanıyorum. Burada kime ne zararımız dokunuyor? Bu işi yapamazsam ne yapacağım? Elimde sadece bu iş var. Ekmeğimin peşindeyim. Elimden ekmeğimin alınmasına gönlüm razı değil."

Salman, son olarak yarın kutlanacak 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı için de şu cümleyi kullanıyor: "Bizi sadece bir gün hatırlamasınlar..."