Prof. Ayşen Uysal: Suçluluk duymaktansa bedel öderiz
Dokuz Eylül Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Ayşen Uysal, rektörlük binası önünde düzenlenen protesto eyleminde konuştu. Barış talebinin kendileri için bir sorumluluk olduğunu belirten Uysal, "Biatla bir yerlere gelmedik, şüphesiz ki bundan sonra da üniversitelerde kalmayı biat ederek sürdürmeyeceğiz" dedi.
DUVAR - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü'nün Barış Bildirisi'ne imza atan 13 akademisyeni açığa alması protesto edildi. Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi ve SES İzmir Şubesi tarafından Alsancak'taki DEÜ Rektörlük binası önünde yapılan basın açıklamasında kararların geri çekilerek akademisyenlerin görevine dönmesi ve Rektör Adnan Kasman'ın istifa etmesi istendi.
Evrensel'in haberine göre “Akademi Biat Etmedi Etmeyecek” ve “Barıştı Sözümüz Vazgeçmeyeceğiz” pankartları açan protestocular “Karanlığa Teslim Olmayacağız”, “Barış Elçileri Onurumuzdur”, “Barış Bilim Özgürlük” ve “İş Ekmek Adalet” sloganları attı.
ÖRENCİLER DE KATILDI
Açıklamaya, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin temsilcileri ile görevinden uzaklaştırılan akademisyenlerin öğrencileri de katıldı.
Eylemde ilk olarak açığa alınan akademisyenler arasında yer alan Prof. Dr. Ayşen Uysal, konuştu. "Diktatörlüğün ve baskının söz konusu olması durumunda barış, adalet ve özgürlük talepleri aydınlar için sorumluluktur" diyen Uysal, kendilerinin bu sorumluluğu üstlendiğini söyledi. Uysal "Başımızın tacı yaptık. Her türlü bedeli ödemeyi de göze aldık. Bu baskı ve zulüm ortamında üniversitelerin rektörleri koltuklarını korumak için gönüllü kulluk ediyor, biat ediyor, bu suça ortak oluyor ve bizzat kıyıcılığa soyunuyor! Bizler bugün bize yapılanı asla unutmayacağız ve hep hatırlayacağız" dedi.
'BİATLA BİR YERLERE GELMEDİK'
Rektörlerin gelip geçici olduğunu belirten Uysal şunları söyledi: “Asıl olan bilimdir, insanlıktır, adalettir, adaletsizlikler karşısında sessiz kalmamaktır! Üniversiteler Hepçoşkun’lara kalmadı, İbiş’lere, Çamsarı’lara, Kasman’lara da kalmaz! Saltanatlar çöker, zulüm biter. O zulmü bitirmenin de, barışı inşa etmenin de ancak bizim mücadelemizle mümkün olacağını biliyoruz ve bunun gereğini yapacağımıza, hakikatin dillendiricisi olacağımıza sizlerin önünde bir kez daha söz veriyoruz. Biatla bir yerlere gelmedik, şüphesiz ki bundan sonra da üniversitelerde kalmayı biat ederek sürdürmeyeceğiz. Sorumluluk almaktan kaçınarak yapmadıklarımızdan dolayı suçluluk duymaktansa, yaptıklarımızdan dolayı bedel öderiz. Akademi biat etmez.”
'YETER Kİ ANALAR AĞLAMASIN'
Daha sonra protestocular adına ortak açıklamayı okuyan Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ulaş Yasa, barış imzacısı akademisyenler için adalet aradıklarını söyledi. Yasa, şöyle dedi:
“Bugünün Türkiye’si siyasî iktidarın OHAL ve KHK rejimi ile hukuku, özgürlükleri ve demokrasiyi ayaklar altına aldığı bir süreçten geçmektedir. Bir yandan da adalet, özgürlük, demokrasi ve barış talebi bu topraklarda yeniden filiz vermektedir. Biz bugün burada olağanüstü rejim rektörünün haksız, vicdansız bir uygulamasını protesto ederken aynı zamanda karanlığa ışık tutanların safında yeni bir sayfa da açıyoruz. Adalet gibi bir olgunun arayışının da, barış taleplerinin de ne kadar zor bir iş olduğunun farkındayız. Ama biz bu yola baş koyduk. Yeter ki analar ağlamasın artık."
'BİZLER BARIŞTAN TARAFIZ'
“1 yıldır soruşturma selametini tehdit etmeyenler şimdi mi tehlike arz etmektedirler?” sorusunu soran Yasa şunları söyledi: “Bugün buradan tekrar tekrar söylüyoruz: Bizler tarafız! Barış imzacısı hocalarımızdan tarafız, Barıştan tarafız, özgür bilimden, eşitlikten, adaletten tarafız! Mücadelemiz tüm dostlarımız işlerine geri dönene kadar, ülkemizin her yerine barış gelinceye kadar, üniversitelerimiz özgürlüklerine kavuşuncaya kadar devam edecektir. Hepimize başarılar dilerim. Bunlar daha başlangıç. Yolumuz açık ve aydınlık olsun".