Prof. Dr. Dokgöz'den 'kayıp çocuk' uyarısı: Fail yüzde 85 tanıdığı, güvendiği biri

Kayıp çocuk vakalarıyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Halis Dokgöz, yüzde 80-85 gibi çok yüksek bir oranla faillerin çocukların tanıdığı, bildiği, güvendiği kişiler olduğunu söyledi.

Abone ol

DUVAR - Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Dokgöz'un 10 ay önce çıkardığı 'Kusursuz Cinayet' isimli 160 sayfalık kitabı, kısa sürede ikinci baskıyı yaptı.

'BİR CİNAYET AYDINLATILAMIYORSA...'

Kusursuz cinayetin olmadığını, her temasın mutlaka bir iz bıraktığını belirten Prof. Dr. Dokgöz, "Kusursuz cinayet yoktur. Çünkü cinayetin kendisi bizzat en büyük kusurdur" dedi.  DHA'ya konuşan Dokgöz, özetle şunları söyledi:

"Bir cinayet aydınlatılamıyorsa, aydınlanmıyorsa bunun değerlendirme sürecinde sıkıntı var demektir. Ya adli tıp uzmanları işini iyi yapmıyor ya güvenlik güçleri işini iyi yapmıyor ya da hukuk sistemi işini iyi yapmıyor demektir. Bizim bu izi bulup, bu cinayeti aydınlatmamız gerekiyor. Bu kitap biraz da bunu sorgulayan bir kitap. Yüksek olasılıklara tabii ki öncelik verilmeli ama bazen çok düşük olasılıklar bile örneğin binde 1’lik bir olasılık, yüzde 100’e karşılık gelebilir."

'NARİN CİNAYETİNDE UYARMIŞTIK'

Diyarbakır'daki Narin Güran cinayetine ve 'kayıp çocuk vakalarına' değinen Dokgöz, şöyle devam etti:

"Kayıp çocuk meselesi söz konusu olduğunda yüzde 80-85 çok yüksek bir oranla çocukların tanıdığı, bildiği, güvendiği kişiler bu eylemleri yapıyor. O nedenle bu tür bir kayıp olayı olduğunda aileden başlayarak spiral şeklinde soruşturma, araştırmayı genişletmek gerekiyor.

Aile, akrabalar, çocuğun bulunduğu mahalledeki sosyal çevre, okul yani hangi sosyal ortamda bulunuyorsa bu ortamlardan başlayarak; araştırma, inceleme, soruşturma yapmak gerekir. Bu olay da ortaya çıktığında ilk bunu vurguladım.

Arkasından da aile üyelerinin ve çocuğun yakınında bulunan sosyal çevredeki kişilerin mutlaka adli tıp muayenesi yapılması gerektiğini vurguladık. Eğer bu yapılsaydı, ağabeyinin kolundaki ısırık izleri DNA incelemesiyle yüzde 99,90 gibi güvenilirlikte kime ait olduğunu söyleyebilecektik. Yani bu tür olaylarda, kayıp olaylarında aileden başlamak gerekiyor."

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)