Prof. Kayıhan Pala: Bursa ülke olsa korona ölümlerinde Belçika'dan sonra ikinciydi

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Tabip Odası’nın başlattığı "Sağlık Gündemi" podcast'inde korona virüsü salgın sürecini değerlendirdi. Bursa’nın korona virüsü ölümlerinde İtalya'dan daha yüksek bir orana sahip olduğunu belirten Pala, "Eğer Bursa bir ülke olsaydı, Belçika'dan sonra hemen ikinci sıraya yerleşmiş olacaktı" dedi.

Abone ol

BURSA - Bursa Tabip Odası (BTO), Türkiye’de Tabip Odaları arasında bir ilki gerçekleştirerek “Sağlık Gündemi” adıyla podcast yayınına başladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Onur Fidansoy'un sunduğu Bursa Tabip Odası “Sağlık Gündemi” podcast'inde korona virüsü salgını sürecini değerlendirdi.

Kısa bir süre önce Bursa’da 3 bin 514 kişinin korona virüsünden hayatını kaybettiğini açıklayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın sözlerini değerlendiren Kayıhan Pala, “Bu açıklama pandeminin Bursa’da yükünün çok ağır olduğunu gösteriyor” dedi. Pala, “Milyon kişi başına ölüm olarak hesaplandığında Bursa, dünyada ölümlerle en fazla gündeme gelen İtalya’dan daha yüksek bir sayıya sahip. Yalnızca Belçika biraz daha yüksek. Eğer Bursa bir ülke olsaydı, Belçika’dan sonra hemen ikinci sıraya yerleşmiş olacaktı. Aynı zamanda Alinur Aktaş’ın yaptığı açıklama, Bursa’da önceki yıllara göre gerçekleşen fazla ölümlerin yüzde 90’ının korona virüsü kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bu da Sağlık Bakanı’nın yapmış olduğu açıklamaları boşa düşürüyor. Herkesin bu kenti ve ülkeyi yönetenlere sorması lazım; önlemler alınsaydı acaba bu ölümlerin ne kadarı önlenebilirdi?” diye konuştu.

‘TÜRKİYE, FAZ 3 ÇALIŞMASI TAMAMLANMIŞ BİR TEK DOZ BİLE SATIN ALMIŞ DEĞİL’

Aşının Türkiye’de kısa sürede uygulanmasını sağlayacak aşı tedariği ve organizasyona ilişkin ciddi belirsizlikler bulunduğunu dile getiren Kayıhan Pala, Türk Tabipleri Birliği’nin yayınladığı “Aşı Tutum Belgesi”nin çok önemli olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Bu belgenin bir aşının hangi koşulları içermesi halinde uygulanabileceğine ilişkin bilimsel bir perspektif ortaya koyduğunu aktaran Pala, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye Faz 3 çalışmaları tamamlanmış aşılardan bir tek doz bile satın alınmış değil. Yalnızca Sinovac aşısıyla ilgili 50 milyon dozluk bir bağlantı kurulmuş durumda; bunun da henüz Faz 3 çalışması ortada yok. Aşının nasıl uygulanabileceğine ilişkin ciddi belirsizler var. Ben açıkçası yeterlilikleri tamamlanmış erişebildiğim ilk aşıyı yaptıracağım. Sağlık Bakanlığı’nın da bir an önce toplumu kapsayacak aşı anlaşmalarını imzalamasını bekliyorum. ABD ve AB ülkeleri bir süredir BioNTech aşısını uygulamaya başladı. Eğer biz bu aşıya ulaşma imkanımız varken, Türkiye’ye getirmemişsek başta sağlık çalışanları olmak üzere yitirdiğimiz canlar için büyük bir sıkıntı var demektir”

Akılla, bilimle bağdaşmayan bir takım aşı karşıtlıkları bulunduğunu da anımsatan Kayıhan Pala, saygın bilim kurumları ve bilim insanlarının onayladığı, hatta kendilerinin de yaptırdığı aşılara tereddütle yaklaşmak ve yaptırmaktan kaçınmanın insanların ölümüne seyirci kalmak anlamına geleceği uyarısında bulundu.

MUTASYONA UĞRAYAN VİRÜS

İngiltere’de rapor edilen ve son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasıyla Türkiye’de de görüldüğü duyurulankorona virüsü mutasyonuna ilişkin de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Pala, şunları söyledi:

“İngiltere’de yapılan çalışmalar mutasyona uğramış virüsün insandan insana yüzde 70 daha kolay bulaştığına ilişkin bir öngörüyü ortaya koydu. Ancak bu bulaşma özelliği dışında insanlardaki hastalığın şiddetini artırma potansiyelini ya da aşıya yanıt verip vermeme durumu henüz bilinmiyor. Şu andaki aşıların bu mutasyon nedeniyle bir sıkıntı yaşama potansiyeli de görünmüyor. Faz 3 aşamasını geçmiş aşıların 20’den fazla mutasyona geçmiş virüsle buluşma sağlanmış ve etkili olduğu gösterilmiş durumda.”

‘BİR AN ÖNCE MESLEK HASTALIĞI OLARAK KABUL EDİLSİN’

Covid-19'un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmemesini de eleştiren Kayıhan Pala, “Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 120 binden fazla enfekte olmuş ve 300’den fazla kaybettiğimiz sağlık çalışanı oldu. Bunlardan hiçbirisi meslek hastalığı olarak kabul edilmedi. Açılan bazı davalar da reddedilmiş durumda” dedi. Pala, “Hastalığın sağlık çalışanlarında görülme sıklığı, Sağlık Bakanlığı verilerine göre toplumun geri kalanına göre 6 kat daha fazla. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kriterlerine göre bu tartışmasız olarak meslek hastalığıdır.” ifadelerini kullandı.

‘GERÇEK YÜK HALA BİLİNMİYOR’

Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgiler çerçevesinde, salgının Türkiye’deki gerçek yükünün hala bilinmediğini vurgulayan Prof. Dr. Pala, salgının başladığı andan itibaren karar süreçlerine meslek örgütlerinin katılmasına izin verilmemesini de eleştirdi. Kayıhan Pala, hazırlanan bir rapora göre Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan 20 belediyenin defin ruhsatlarında ölüm nedenleri Covid-19 ya da bulaşıcı hastalık yazanların sayısının Bakanlığın açıkladığı verilerden yüzde 70 daha yüksek olduğunu anımsatarak, Sağlık Bakanlığı’nın verilerindeki yetersizlikler nedeniyle Türkiye’de salgında tepe noktasının neresi olduğunun da hala bilinmediğini sözlerine ekledi.

“Sağlık Gündemi” podcast'ini dinlemek için: https://open.spotify.com/episode/1KeRuSSs25PLzioNpoudUJ