Prof. Sözüer'den Ömer Kavili yorumu: Tutuklamada zaptiye zihniyeti değişmedi!

Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Adem Sözüer, dün 'mahkeme düzenini bozduğu' gerekçesiyle tutuklanıp bugün serbest bırakılan avukat Ömer Kavili'nin yargılaması hakkında konuştu. Sözüer, "Tutuklamayı tek ve çok partili dönem dahil asayiş tedbiri gibi uygulayan zaptiye zihniyeti değişmedi" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve mevcut TCK'yi yapan hukukçulardan Prof. Dr. Adem Sözüer, dün tutuklanan ve bugün serbest bırakılan avukat Ömer Kavili'nin tutuklama gerekçelerinin neden hukuka uygun olmadığını anlattı. Sözüer, "Bu olayda yaşanan tek önemli şey farklı siyasi görüşlerdeki avukatların meslektaşlarının yanında yer alması" dedi.

'TUTUKLAMA YAPILAMAZ'

Prof. Sözüer, “Tutuklama, kişinin suçluluğu hükmen sabit olmamasına rağmen, özgürlüğü kısıtlayan en ağır ceza muhakemesi tedbiridir. Kaçma ve delilleri karartma gibi haller varsa uygulanabilir. Ama bu koşullar gerçekleşse dahi, elektronik kelepçe gibi adli kontrol tedbirleri ile amaca ulaşılıyorsa, tutuklama yapılmaz. Yani tutuklama en son çaredir. Neden? Çünkü kişi suçlu mu değil mi yargılama sonunda belli olacak, o nedenle yargılama sürecinde çok zorunlu hallerde uygulanmalı. Kanun böyle diyor” diye konuştu.

'ZAPTİYE ZİHNİYETİ DEĞİŞMEDİ'

“Ülkemizde çok eskiden beri tutuklama, peşin ceza gibi uygulanıyor” diyen Sözüer şöyle devam etti: “Böyle uygulanmasın diye tutuklamanın şartlarını ağırlaştıran, kişi özgürlüğünü güvence altına alan reformlar yapıldı. Ama tutuklamayı tek ve çok partili dönem dahil asayiş tedbiri gibi uygulayan zaptiye zihniyeti değişmedi. Avukatın, 'duruşmada düzeni bozdu' şöyle veya böyle savunma yaptı diye tutuklanması uygulamaya yerleşmiş, tutuklamayı peşin ceza gibi gören anlayışın ürünü. Türk Ceza Kanunu'nun 6. maddesine göre avukat, hakim ve savcı gibi yargı görevi yapan statüsünde. Bu nedenle avukat hakkında soruşturma için Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmak zorunda.”

'BU OLAYDA SEVİNDİRİCİ OLAN TEK HUSUS...'

Farklı siyasi görüşteki avukatların Kavili'nin yanında olmasının önemli olduğuna değinen Sözüer son olarak şunları söyledi: “Yargı görevi yapan olarak nitelendirilen avukat savunma görevini yerine getirirken savunma hakkı hiçbir şekilde kısıtlanamaz. Mahkeme savunmayı hukuken doğru bulmazsa, yapacağı tek şey bunu gerekçeleriyle kararda belirtmesidir. Diğer yandan, iddia edildiği gibi avukat duruşmanın düzenini gerçekten bozmuş veya hakaretamiz sözler sarf etmiş olsa dahi, tutuklanması hukuka aykırı. Bu olayda sevindirici olan tek husus, farklı siyasi görüşlerdeki tüm avukat gruplarının meslektaşlarına sahip çıkmaları ve Ömer Kavili’nin tutukluluğuna son verilmiş olması.”