Prof. Yüksel Taşkın: Mantıken YSK reddeder... Ama mantığı her zaman bulamıyoruz
Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Prof. Dr. Cihangir İslam ile birlikte adaylıklarına itiraz edilmesini ve başvurunun YSK tarafından değerlendirmeye alınmasını değerlendiren Prof. Yüksel Taşkın, YSK'nin vereceği kararın önemli olduğunu söyledi. Taşkın; "Mantıklı olan YSK'nın başvuruyu değerlendirmeye almaması ama bugüne kadar mantıklı olanı yaşamadığımız için bekliyoruz" dedi.
DUVAR - CHP’nin 24 Haziran’da yapılacak genel seçim için İstanbul’dan milletvekili adayı gösterdiği Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, Prof. Dr. Cihangir İslam ve Prof. Dr. Yüksel Taşkın için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) itirazda bulunuldu. CHP İstanbul Milletvekili adayı akademisyen Yüksel Taşkın, yapılan başvurunun YSK tarafından değerlendirmeye alınamaması gerektiğini söyledi. Taşkın, “Ne olursa olsun bizden kurtuluşları yok. Sözümüzle, adalet mekanizmasıyla peşlerinde olacağız” diyerek Meclis çatısı altında olmalarına bir engel bulunmadığını belirtti.
'KESİNLEŞMİŞ BİR MAHKUMİYET ÜZERİNDEN KARAR ALINDI'
Bir vatandaşın 3 profesörün KHK ile ihraç edilmelerini gerekçe gösterilerek YSK'ye yaptığı itirazla ilgili bugün karar verilmesi beklenirken, akademisyen Taşkın, “Hakkımızda kesinleşmiş bir mahkumiyet yok. Bu idari bir tasarruf. Bugüne kadarki gelenekte kesinleşmiş bir mahkumiyet üzerinden karar alındı. Şu anda Enis Berberoğlu, Demirtaş gibi adaylıklarda da aynı ölçüt söz konusu. Böyle bir kararın alınması hukuk sisteminde müthiş bir çelişki yaratacak. CHP'de bu şekilde aday gösterilen 3 kişi var, HDP'de bu adaylar daha fazla. Burada bir kanunu yanlış yorumlayarak adaletsizlik yaratmak söz konusu. Böyle bir kararda HDP de büyük zarar görür. Biz KHK'lılar her platformada yetkililerle yüzleşmeye çalışıyoruz. Gözümüze bakamadıkları gibi sözümüzü dinleyecek bir duruşları da yok. Yaptıkları şeyi bile sahiplenemiyorlar. Herkes topu bir başkasına atıyor” dedi.
'MANTIKLI OLAN BAŞVURUNUN DEĞERLENDİRMEYE ALINMAMASI'
“Mağduriyetleri ile sembol olmuş insanların Meclis'te olması çok doğal. Bu iktidar da zaten hep mağduriyetin temsili noktasında rant yedi” diyen Taşkın Meclis'in bütün mağduriyetlerin tartışıldığı bir platform olduğunu söyledi: “Hâlâ mağduriyet edebiyatı yapan bir iktidar söz konusu. Bütün bunlar haksızlık ve adaletsizlik üzerine kurulu düzenleriyle yüzleşemediklerini gösteriyor. Meclis sorunlarımızın tartışıldığı bir platform olacaksa herkesin temsilcisi olmalı. Biz de OHAL mağdurlarından çok yoğun destek aldık. Bir milyonu aşacak bir sayıdan bahsediliyor. Çok büyük haksızlıklara uğruyorlar. Meclis çatısı altında veya dışında zaten onların sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Yani bu karar lehimize veya aleyhimize de olsa bizim bu meselelerin peşine düşme, haksızlıkların üzerine gitme, seslerini dillendiremeyenlerin sesi olma çabamız sona ermeyecek. Zaten mesele de bu. Bizlerin ağlayarak sessizce kenarda beklememizi umuyorlardı ama çok güçlü bir direniş oluştu. YSK'nın kendisi şu ana kadar böyle bir tasarrufta bulunmadı. 'Bir vatandaş' başvurusu üzerinden gözlerinden kaçan bir şeymiş gibi yaparak 'doğruymuş' demeleri çok komik olur. Mantıklı olan bu başvurunun değerlendirme dışı bırakılması ama mantıklı olanı her zaman yaşamadığımız için verilecek kararı bekliyoruz.”
Taşkın son olarak YSK tarafından verilen karar ne olursa olsun, “Bizden kurtuluşları yok. Sözümüzle, adalet mekanizmasıyla peşlerinde olacağız. Esas bundan korkuyorlar” diye konuştu.