Son dönemlerde çilingirleri meşgul eden ortak sohbetlerin
başında rakı geliyor. Masadakilerin tercihleri farklılaştıkça seçim
yapmak giderek zorlaşıyor. Elbette her masanın "bir bileni" devreye
girince ortalık hepten karışıyor ve masaya gelen rakıya dair
betimlemelerle sohbet bir çıkmaza doğru yönleniyor.
"Sevdim, beğendim, sert; sevmedim, beğenmedim, yumuşak, acı"
gibi öznel görüşlerden öteye gitmeyen bu sohbetleri biraz
tatlandırmak ve tutarlı hale getirmek adına, meyhane ortamında rakı
tadımına dair birkaç tüyo vermek istedim bu hafta. Artık kendi
çilingirinizin tadım etkinliğini kendiniz düzenleyebilirsiniz.
AĞIZDA NÖTR TADA VE TOKLUĞA DİKKAT EDİN
İçki tadımından önce ağız, dil
ve damakta nötr bir tat olması önemlidir. Ayrıca aşırı tokluk hissi
de uyaranlara karşı hassasiyeti zayıflatır. Dolayısıyla rakı
masasında bir değerlendirme yapacaksanız tok olmamaya ve tadım
öncesi bir şey yememiş olmaya dikkat edin. Öncesinde bir şeyler
yediyseniz bol suyla ağzınızı ve dilinizi temizleyip bir süre
bekledikten sonra tadıma başlayın.
ÇAY BARDAĞI KULLANABİLİRSİNİZ
Rakı kadehinde alkol
buharlarının kokusunu duyumsamak ya da buna konsantre olmak
zorlaşabilir. Mümkünse geniş ağızlı ve büyükçe bir çay bardağında
bu işi denemenizi tavsiye ederim. Öte yandan profesyonel tadımlarda
rakı kadehlerinin kullanıldığını da belirtmem gerekir.
SEK RAKIDAN BAŞLAYIN
Rakı, üzüm ve anasondan geçen
aroma maddelerinin toplamından oluşan bir rayihaya sahiptir. Su
katıldığı anda anasondan gelen aromalar daha baskın hissedilir.
Dolayısıyla üzümü ıskalamamak ve toplam alkolün verdiği rayihayı
yakalamak için rakı sekken tadıma başlamanızı öneririm. Öncelikle
masanızda ya da yakınınızda sigara dumanı, kızartma kokusu vb.
tadımı zorlaştırıcı kokular olmaması gereklidir. Bu ortamı
sağladıysanız rakı kadehini burnunuza götürüp derin bir nefes
çekin. Burnunuza gelen bu kokuyu tanımlamaya çalışın. Çiçeksi,
meyvemsi, otsu kokuları duymaya odaklanın. Eğer mayalı hamura
benzeyen kokular ya da genzinizi yakan benzin, dezenfektan vb.
sentetik alkole benzeyen kokular alıyorsanız o rakı için ilk
izlenimin olumlu olmadığını söyleyebilirsiniz. Bu kokuları daha iyi
yakalayabilmek için, rakıyı ikinci bir kadehe hızla boşaltarak
havalanmasını ve kokuların burnunuza erişmesini
kolaylaştırabilirsiniz.
ŞİMDİ RAKIYA SU KATIN
Bu aşamada tercihinize göre tek
ya da duble rakıyı bire bir ölçeğinde sulandırın. Rakının da suyun
da uygun soğuklukta olması önemlidir. Öncelikle rakının görünüşüne
odaklanmanız gerekir. Su katıldığında ve hemen sonrasında nasıl bir
renk aldığına dikkat edin. Koyu, şeffaf olmayan mermerimsi bir
beyazlık oluşuyorsa, bu anason miktarının yoğun olduğu anlamına
gelir. Açık ve şeffaf bir beyazlama söz konusuysa da tersi
geçerlidir. İdeal beyazlık için klasik “rakı beyazı” rengini
hatırlayın. Ne çok açık ne de çok koyu buğulu ve kadehte homojen
dağılan bir beyazlık, görünüm açısından rakıya tam not vermeniz
için yeterlidir.
Şimdi rakıyı tekrar koklamak gerekecektir. Meyhane ortamında
rakıyı ya da farklı kadehlerdeki rakıları koklamadan önce bir çay
tabağına konulmuş toz kahveyi koklamak işe yarayabilir. Hazırsanız
kadehten tekrar bir burun nefesi alın. Bu aşamada öncelikle
anasondan gelen karakteristik kokuya odaklanmalısınız. Anason
karakteristik kokusuyla kendisini kolayca belli ederken üzüm
alkolünün meyvemsi, çiçeksi, baharatımsı kokularını fark
etmeyebilirsiniz. Tadımın uyanık olmanız gereken bir aşamasına
gelmiş bulunuyorsunuz. Burada tüm dikkatinizi anason haricinde
duyduğunuz kokuları yakalamaya ve tanımlaya verin. Bu kokuları,
koku hafızanızdaki çiçekler, meyveler, baharatlar ya da doğada
geçirdiğiniz anlarla eşleştirmeye çalışın.
İLK YUDUMU ALIN
Rakının görünüş ve koku
açısından değerlendirilmesinden sonra sıra içim tadına gelmelidir.
Bu aşamada dilde, damakta bıraktığı tadı tanımlamaya
çalışmalısınız. Bir yudum aldığınız rakıyı önce yavaşça ağzınızda
çevirin ve yine yavaşça yutun. Meyhane ortamında dikkatinizi
vereceğiniz ilk husus, ağzınızda homojen bir tat bırakıp
bırakmadığı olmalıdır. Bu rakının dengeli olup olmadığını
anlamanıza yardımcı olacaktır. Eğer sert bir alkol tadı ya da
acımsı bir tat ile anason ağırlıklı şekerimsi tatları bariz bir
şekilde ayırabiliyorsanız pek de dengeli bir rakı tüketmiyorsunuz
demektir. “Bir şey anlamadım bir yudum daha alacağım” derseniz,
bunu bir çatal ucu tuzsuz peynir ya da birkaç tane beyaz leblebi
yedikten ve yine küçük bir yudum su içtikten sonra yapmalısınız.
Şimdi rakıyı yuttuktan sonra damakta ve boğazda tadı ne kadar
süreyle hissettiğinize odaklanın. Rakının etkisi kısa sürede
geçiyorsa buna kısa bitişli, belirli bir süre damak ve genzinizde
tat hissediyorsanız bunu uzun bitişli olarak tanımlamalısınız.
Toplamına bakarsak yine dil ve damakta hissettiğiniz meyvemsi,
odunumsu, baharatımsı, çiçeksi kokuları tanımlamanız gerekecektir.
Sentetik kokuların varlığı ya da alkolün geniz yakacak denli belli
olması, suratınızda bir ekşime gibi etkiler o rakıya iyi bir tadım
notu vermemeniz için gösterge olacaktır.
SON OLARAK BACAKLARA YA DA GÖZ YAŞLARINA ODAKLANIN
Genel olarak içkilerin kadeh
cidarında bıraktığı izlere bacak ya da göz yaşı adı verilir.
Rakının içindeki anetol cidarlara damlacıklar şeklinde yapışır ya
da kadehin ucundan rakı yüzeyine doğru bir yol oluşturur. Bu izin
veya yolun belirginliği, sürekliliği rakıdaki anasonun tazeliği,
yağ verimi gibi özellikleri bize anlatan göstergelerdir. Bunlara
bakarak uzun bacaklı ya da kısa bacaklı gibi tanımlama da
bulunabilirsiniz.
SIRA GELDİ PUANLAMAYA
Tüm bu aşamalardan sonra
kendinize bir değerlendirme skalası bulmanız ya da yaratmanız
gerekecektir. Bunu bir ila on ya da beş arasında kendiniz de
oluşturabilirsiniz. Ancak önemli olan tadım puanına etki eden her
unsuru objektif olarak değerlendirmenizdir. Tekrarlarsak; Görünüş,
Burun, Damak, Bitiş ve Bacak izleri sıralamasıyla yapacağınız bir
tadım meyhane ortamında olsa da o rakı hakkındaki fikirlerinizin
daha nesnel olmasına yardımcı olacaktır. Hem de çilingiri meşgul
eden sohbetin daha nesnel olmasını sağlayacaktır.