Aylardır aday adayı isimleri konuşmaktan sıkılmıştık. Şimdi
adaylar açıklanıyor ve neredeyse tamamlanmak üzere. Hatta insanı ve
doğayı yok sayan projeler uçuşmaya başladı. Şimdilerde ise
projelerden sıkılmaya başladık. Projeler sonuçta insanın ve doğanın
olmadığı, müteahhidin olduğu şeyler.
Geçen hafta Mehmet Özhaseki’nin Ankara için önerilerini
değerlendirmiş, genel olarak asfalt üstüne asfalt, beton üstüne
beton dökeceğini söylemiştik. Çok sevdiğim bir üstadım aslında
beton üstüne asfalt, asfalt üstüne beton döküldüğünü söyledi ki çok
haklıydı. Özhaseki’nin belediyecilik yaklaşımı kâbus gibi, o yüzden
de kimse umursamadı.
Tam da bu sürecin ardından Mansur Yavaş seçim kampanyasını
başlattı.(1) Tabii ki belediyecilik yaklaşımını karşılaştırmak için
Özhaseki ile yetinebilirsiniz. Ancak 2014’teki adaylığı sırasında
ortaya koyduğu belediyecilik ile de karşılaştırmak gerekir. Aslında
o da yetmez, ötesine geçip Ankara’nın tarihi ve Ankaralıların
hayalleri ile karşılaştırmak gerekiyor. Çünkü 1970’lerde ve 1989’da
inanılmaz bir belediyecilik deneyimi yaşayan Ankara’ya ne
önereceğiniz değil ne kadar öteye geçeceğiniz önemli.
Buradan bakınca Yavaş’ın konuşması çok temel noktalardan pek çok
şeyi anlatıyor.
Mesela geçen yazımızda AKP’nin projecilik anlayışına karşı çıkıp
proje/proje yönetimi tanımını yaptığımız gibi Mansur Yavaş da proje
tanımı yaptı ve eleştirdi. Gerçi o sunuşunda proje için tasarım
kelimesini kullanmakla yetindi.(2) Ama olsun bu bile
iyiydi.
Proje konusunda AKP’nin anti-tezi olduğunu ortaya koyarken
sentezi olamadığını gördük. Mesela güneş enerjisini kullanmak ya da
32 km bisiklet yolu taahhüttü AKP’nin projecilik anlayışı ile aynı
kulvara düştü. Aslında projecilik eleştirisini bir kat daha
özümseseydi ulaşımın bölünemez bir bütün olduğunu ve o kadar ulaşım
vurgusu içinde bisikletin bir rolü olacağını görebilirdi. Kaldı ki
bisiklet yolu ile çözüm olsaydı 450 km bisiklet yolu ile İstanbul
bir Kopenhag’dı ama olamıyor işte.
Diğer açık “marka kent” ifadesi. Bu siyasetin bir hastalığı
oldu. Satmak istedikleri her şeyi pahalıya satmak için marka
yapıyorlar ki o konuya hiç girmek istemiyorum.
Yavaş çok açık bir şekilde 2014 kampanyasından
faydalanmış. İyi olmuş. Sonuçta Gökçek’e karşı çalışan ve
aslında kazandıran bir kampanya idi. Hatta o kampanyada
taahhütlerini bir kat daha öteye götürmüştü. Öyle ki suyu gerekirse
bedavaya bile vereceğini o zaman taahhüt etmişti.(3) Ama şimdi
sadece ucuzlatacağını söylüyor ki bu bile fark yaratıyor. Belediye
25 yılda yapamadığı şeyi yaptı suyu %30 ucuzlattı.
ASFALT BETON BELEDİYECİLİĞİ
Yavaş konuşmasında bol bol araçların ve betonun kenti sarmasına
vurgu yaptı. Pek asfalt lafı kullanmadı araç dedi, betonu aynen
kullandı. Hatta bir Kızılderili ruhu ile “Betonlaşma uğruna insanı
yok saydılar” dedi, yetmedi ardından “Kendisi yüksek olan ama ruhu
olmayan binalarımız oldu” ve en sonunda “Şehir insanlara göre
değil, araçlara göre tasarlanıyor” bile dedi.
YAVAŞ'IN KISITLARI
Mansur Yavaş’ın bazı kısıtları var. Birincisi Ankara’da uzun
yıllar referans alarak üstüne çıkabileceği bir belediyecilik yok.
Sadece Ankara’da değil, ilçelerinde bile örnek bir belediyecilik
yok. Muhalif belediye olan Çankaya ve Yenimahalle bile kentin en
fazla asfalt ve beton döken ilçeleri. Örnek bir belediyecilik
olmayınca AKP Kayseri’den, CHP ise Beypazarı’ndan aday göstermek
durumunda kaldı. Böylesi bir resim Yavaş’ın elini zayıflatıyor.
İkinci konu ise 73 belediyeciliğinin çok az insanın bilmesi, 89
belediyeciliğini çok az insanın hatırlaması ve konuşması. Üçüncü
sorun ise Ankara’da soldan birleştiren bir adayın eksik olması.
Tabi burada kastettiğimiz sol bölen değil birleştiren bir sol
olarak sol. Çünkü Ankara 1973’te %62 ile Vedat Ali Dalokay’ı
seçerek sol bir kent olduğunu ispatladı. Sağ ise tam tersini
ispatlamak için çalışıyor zaten.
Bu üç eksikliği tahmin ederek adaylığımı çok önceden
açıklamıştım ama benden başka cesaret eden henüz olmadı.(4)
Bu üç şey aslında Yavaş’ın kampanyasında pek çok konuyu eklektik
kılıyor. Tanıtım toplantısında politika önerirken salon
heyecanlanırken projecilik yaparken salon sessizleşiyordu. Ama tabi
politika bir bütündür ve sadece bir kişiye indirgenemez. En
basitinden tanıtım toplantısında “İnsanların stres içinde yaşaması,
hastalıkların artması, yaşanan şehir selleri, afetler, klimatik
dengenin bozulmasını tesadüf mü sanıyorsunuz?” demesi kastettiği
şeyler itibariyle hoş olsa bile eklektik kaldığının iyi bir örneği.
Belli ki Ankara’daki asfalt-betondan bezmiş olmasını anlamış ama
her yağışta su altından kalmasına verilen tepkiyi ve iklim
değişikliği tartışmaları henüz kavranamamış. Artık Ankaralılar için
her yağmur bir su baskını demek, yaşananlar iklim değişikliği
demek, aşırı iklim olaylarının olağanüstü hâle gelmesi demek. Bunu
2014’den bu yana bol bol tartışıyoruz ama Mansur Yavaş’ın cümlesi
ilk defa tartıştığını gösteriyor.
Mansur Yavaş siyasi manevralar yüzünden adaylığını geç açıkladı,
tanıtım toplantısını oldukça geç yaptı. Diğer sağ adaya göre
oldukça önemli şeyler söylese de bazı konularda 2014 kampanyasının
gerisinde kaldığını görebiliyoruz. Ankaralıların bazı dertlerini
fark etmesi, asfalt-beton belediyeciliği konusundaki derin
eleştirileri ise siyaseten fark yaratıyor. 2009 seçimlerine
Ankara’da Karayalçın iklim dostu bir belediyecilik yapacağını
açıklayarak bunu söyleyen ilk aday olmuştu. Mansur Yavaş ise asfalt
ve beton belediyeciliği yapmayacağını açıklayarak Ankara’nın bir
ilke daha ev sahipliği yapmasını sağladı.
Mansur Yavaş’ın eksikleri çok ama bunların hepsi birleştirici
bir sol aday eksikliğinden ve 73 ve 89 belediyeciliğini bilmemekten
kaynaklanıyor. Tabii ki bu onun değil bizlerin hatası.
Size rakibim Mansur Yavaş’ı anlattım. Asfalt ve betonun değil
doğa ve toplumunu gözetildiği bir kentte yaşamak istiyorsanız bence
kendinize buradan pay çıkartın derim.
1)https://www.pscp.tv/w/1PlJQyZqNdvJE
2)TDK sözlük ikinci anlam olarak “gerçekleşmesi istenilen
tasarı" ifadesini kullansa da ilk anlamı olarak “Değişik alanlarda
önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve
kuruluşların yönetim organları tarafından onaylanmış, kısa ve uzun
vadeye bağlanarak özel kurum veya devlet adına gerçekleştirilmesi
kabul edilmiş bilimsel çalışma tasarısı” tanımını
kullanmaktadır.
3) Hatırlayalım: https://www.haberler.com/yavas-gerekirse-suyu-bedava-akitirim-5743571-haberi/
4)https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/11/02/belediye-baskanligi-adayligimi-acikliyorum/