Ramazan geldi gelmesine de
Memleketin masasından sürekli ekmek eksiliyor. Ve başta da dediğim gibi her ne kadar hepimizin gözü kulağı deprem bölgesinde ve aklı seçimde olsa da midelerimizde durum vahim!
Türkiye’nin gündemi deprem ve seçim. Resmi kayıtlara göre elli binin üzerinde yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan, on binlerce yurttaşımızı büyük zorluklarla karşı karşıya bırakan bir afetten bahsediyoruz.
Elbette ki birinci gündem bu olmalı.
Öte yandan belki de ülke tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidiyoruz. Bir yanda yirmi yılı aşkın süredir devam eden bir iktidar, diğer yanda ise ilk kez o iktidarın değişimine bu kadar yakın olduğumuzu düşündüğümüz bir seçim havası var.
Türkiye’nin demokrasi, hukuk, özgürlükler başta olmak üzere her alanda büyük bir gerileme yaşadığını düşünürsek bu seçim de elbette ki gündemin en başta gelen maddelerinden biri.
Ancak ben bugün biraz daha gerçek gündeme bakmak istiyorum. Müslümanlar için özel bir öneme sahip Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde insanlar elbette yukarıda bahsettiğim gündemi takip ediyorlar. Ancak o gündem maddelerini takip ederken, bir başka meselenin ise tam ortasında hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Geçim sıkıntısı!
En yakıcı olanı da gıda fiyatları. Daha iki gün önce Ramazan’ın sembolü pidenin gramajı yüzde 10 civarında düşerken fiyatı yüzde 66 arttı. Toplamda yüzde 83’lük bir fiyat artışından bahsediyoruz. Artık ramazan pidesinin tanesi 10 TL!
Sadece pideyle kalsa yine iyi!
Haydi iyimser TÜİK’in iyimser verilerini kullanalım ve son üç ramazan ayının denk geldiği dönemdeki gıda sepetinin endeks değerine bakalım. Bir de bu yıla bakalım.
2021 ve 2022 yılında Ramazan, Nisan ayına denk gelmiş. Nisan 2021’de TÜİK’in gıda sepetinin değeri 673,24!
Nisan 2022’de 1284,80!
Bu yıl Mart ayında Ramazan başlarken endeksin tahmini değeri 1.860!
Yani iki yıl önceki iftar sofrasının maliyeti en iyimser tahminle üç katına çıkmış durumda.
Tekrar edeyim üç kat!
**
İki yılda durum bu oldu da önümüzdeki dönem işler yoluna girecek mi diye sorsanız orada da umut yok gibi!
Yılın ilk iki ayında gıda enflasyonu yüzde 15’i bulmuş durumda. Yani masadaki 10 dilim ekmeğin 1,5 dilimi enflasyona kurban gitmiş.
Bundan sonrasında kurban gitmez belki diyorsunuz ona da bir başka veri ses ediyor.
TÜİK’in Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi!
Yılın ilk ayında tarım üreticisinin maliyeti yüzde 6,24 artmış.
Bir ayda!
Sadece bir ayda!
**
Anlayacağınız memleketin masasından sürekli ekmek eksiliyor.
Ve başta da dediğim gibi her ne kadar hepimizin gözü kulağı deprem bölgesinde ve aklı seçimde olsa da midelerimizde durum vahim!