Rastak: Müziğimizle sınırları kaldırmak istiyoruz
Deneysel müzikleri ve çok kültürlü yapısıyla adını dünyaya duyuran Rastak İstanbul’da İlk kez vereceği konserin heyecanını yaşıyor. 23 Kasım’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde olacak olan grup; “biz müziğimizle sınırlarda bir köprü olalım ve ortak noktaları bulup bunları bir birine bağlayalım istiyoruz. Müziğimizle de sınırsız bir dünyaya açılalım” diyor. Grup konser gelirini Irak-İran sınırında meydana gelen, İran’a bağlı Kirmanşah eyalatindeki depremzedelere bağışlayacak.
DUVAR -İran çağdaş halk müziğinin son yıllarda en çok tanınan gruplarından Rastak,23-25 Kasım günlerinde Türkiye’de iki konser verecek. Deneysel çalışmalara imza atan grubun ilk durağı 23 Kasım’da verecekleri İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi olacak. 25 Kasım’da da Diyarbakır Kültür ve Kongre Merkezi’nde seyirci ile buluşacak. Grup, Toranj Event Organizatin (TEO) tarafından organize edilen konserlerin gelirini Irak-İran sınırında meydana gelen İran’a bağlı Kirmanşah eyalatindeki depremzedelere bağışlayacak.
Deneysel müzikleriyle sınırları aşan Rastak’la konser önce sohbet etme şansımız oldu. Grup Türkiye’de verecekleri konserlerle ilgili olarak heyecanını gizlemiyor. Çok mutlu olduklarını, hislerini tarif etmenin güç olduğunu ifade ederken iki derin kültürel yapının, İran ve Türkiye’nin, müzikle buluşmasını çok daha anlamlı bulduklarını söylüyorlar.
İran, Kürt ve Azeri müziğini geleneksel enstrümanlar ve modern ritimli formlarla yeniden yorumlayan Rastak 20 yıldır müzikle uğraştıklarını ilk yıllardan itibaren kendilerine özgü bir tarz yaratmak için uğraştıklarını ifade ediyorlar. Rastak; “İlk yıllardan buna yana müziğimizde özel bir yöntem bulmaya çalıştık.Taki kendi coğrafya sınırlarını aşıp, deneyimlerimizle uluslararası müzik dilini bulana kadar... Bu yolda başarılı bir şekilde adım atıp yolumuza devam ettik. İran çok kültürlü bir ülke olduğu için ister istemez müziğimize yansıyor. Biz İran’ın folklorik müziğini, estetik yanını hissedip yeniden yorumladık. Ama yeniden yorumlarken özüne hep sadık kaldık“ diyor.
'GÖLGELERİN BİRBİRİNE GEÇMESİ GİBİDİR SINIRLAR'
Söz sınırlardan açılınca dünyadaki sınırlara nasıl baktıklarını soruyorum. İlginç yanıtları oluyor: Gölgelerin bir birine geçmesi gibidir sınırlar. Yani sınırlar yoktur. Bizim için sınırlar anlamsızdır. Ayrıca biz müziğimizle bu sınırlarda bir köprü olalım ve ortak noktaları bulup bunları bir birine bağlayalım istiyoruz. Ve sınırsız bir dünyaya açalılım sanatla... “
İran’ın folklor müziğini çok kültürlülükle buluşturan Rastak her müziğin kendine özgü karakterleri olduğunu söylerken, “biz gördük ki bu karakterler dünya çapında İran’da da tanınıyor. Mesela dünya İran müziğini klasik müzik olarak tanıyor, oysa İran müziğinin yüzde 80’nini folklor müziği oluşturuyor. Rastak bunun peşinden gitti ve uluslararası boyuta taşıyarak tüm müzik dilleriyle bağlantı urdu.” Diyor.
Rastak üyeleri İran’ın farklı bölgelerinden gelen bir topluluk. Dolayısıyla da farklı kültürel yapıyı aynı ortamda buluşturmayı başarmışlar. Bu zengin kültürel yapıyı 23 Kasım’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde dinleyenleriyle paylaşacaklar. Hemen ardından da, 25 Kasım’da Diyarbakır’da olacak.
Ama Rastak’ın tüm dünyaya bir mesajı var: Rastak’ın mesajı sadece Türkiye halkına değil belki bütün dünyada Rastak’ı dinleyenler için olacak. Bizim sloganımız “aşa” dır. Aşa Farsça’da huzur, sevinç ve enerji anlamına geliyor. İnsanlar bu özellikleri hep korusunlar diye bu sloganla çıktık yola.