Ressam Tiraje Dikmen mezarı başında anıldı

Tiraje Dikmen ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldı: Bu miras hepimizin.

Abone ol

DUVAR - 2014 yılında, 89 yaşında vefat eden ressam Tiraje Dikmen, ölüm yıl dönümünde Büyükada’daki mezarı başında anıldı. Adalar Kent Konseyi tarafından düzenlenen anmada konuşan Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Engin Çelik, Tiraje Dikmen’in Adalar için büyük bir değer olduğunu ve bu değeri yaşatmak gerektiğini belirterek, “Yalnızca Tiraje Dikmen değil, Adalar’da yaşamış bütün sanatçıları, yazarları, aydınları, bütün değerleri gün yüzüne çıkartarak sahip çıkmalı, insanlarla paylaşmalı… Bu miras hepimizin” ifadelerini kullandı.

'HEDEFİMİZ SANATÇININ TÜM ESERLERİNİ ADAYA GETİRMEK'

Adalar Kent Konseyi Başkanı İskender Özturanlı, “Türkiye’de mikrobiyolojinin öncülerinden veteriner Cafer Fahir Dikmen’in kızı, ressam Şükriye Dikmen’in kardeşi olan Tiraje Dikmen’in babası ile paylaştığı mezarının bugüne kadar bir mezar taşı bile yoktu. Adalar Belediyesi, İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı, İBB Kültür Varlıkları Daireleri Başkanlığı ve özellikle sayın Mahir Polat ile iletişim halinde olduk. Dikmen’in mezarına ismini yazdırdık. Hedefimiz büyük ustanın tüm eserlerini adaya getirmek” dedi.

Dikmen'in ihtiyacı olan öğrencilere burs verilmesi adına bıraktığı mirasın akıbetini de dile getiren Özturanlı, “Sanatçı, kendi çalışmalarının bulunduğu Büyükada’daki köşk dahil bütün mal varlığını, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ihtiyacı olan öğrencilere burs verilsin, diye bırakmış. Bu konu köşe yazılarına, basına da taşındı. Bizler de Üniversiteye yazı yazarak mirasın akıbetini soracağız. Adaların değerlerini ticarileştirmeden bir kamu değeri olarak yaşatmalı, sürdürmeliyiz ” şeklinde konuştu.

'O, ZAMANLARIN HAFIZASI'NI RESMETMİŞ, BİZE MİRAS BIRAKMIŞTIR'

Öğretim üyesi, yazar Zeki Coşkun da Tiraje Dikmen’in sanatını besleyen kaynaklara dikkat çekerek, “Tiraje Dikmen, ressam kimliği öncesinde iktisatçıdır. Bir yandan özel öğrenci statüsüyle Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim çalışırken aynı zamanda 1946-49 arasında saha araştırmasıyla ‘İstanbul’da Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları’ konulu doktora tezi hazırlamıştır. Bu tez ona Fransa devlet bursu getirmiş; hukuk ve iktisat doktorası için Paris’e gitmiştir. Yine orada da bir yandan Louvre Müzesi’nde sanat tarihi, müzecilik stajı yapmıştır. Kısaca o, resmini ve sanatını toplumla, toplum bilimleriyle birlikte oluşturmuştur. 1968 Mayıs’ı Paris’te yaşamış, izlenimlerini resme taşımıştır. Türkiye’deki ilk sergisi ağırlıkla bu çalışmalardan oluşur. 1980’lerde adasına, Büyükada’ya çekildi. 1990’da çalışmalarında göç olgusuna eğilir. Sergisinin adıyla söylenirse o, Zamanların Hafızası’nı kaydetmiş, resmetmiş, sanat tarihine ve bize miras bırakmıştır. Bizlere düşen o mirası canlı tutmaktır” ifadelerini kullandı.

Ressam Gülsün Erbil de, Tiraje Dikmen’i anarken ressam Şükriye Dikmen’i unutmadı. Abla ve kardeşin mirasının Adalarda yaşatılması gerektiğini belirtti.