Reza Zarrab: Erdoğan ve Babacan Vakıfbank ve Ziraat Bankası için talimat verdi
ABD'nin İran'a yönelik nükleer yaptırımlarını Amerikan bankacılık sistemini kullanarak ve Türkiye'de hükümet yetkililerinden yardım alarak delmekle suçlanan, son anda sanık sandalyesinden tanık sandalyesine transfer olan Rıza Sarraf ikinci gün neler anlattı? İşte Zarrab'ın ifadesindeki iddiaları...
DUVAR - Tanık olarak vereceği ifadenin ikinci günü için mahkemeye sivil kıyafetle götürülen Reza Zarrab, gün boyu savcılığın sorularını yanıtladı.
Zarrab, İran'la ticarete Vakıfbank ile Ziraat Bankası'nın katılması için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile eski ekonomi bakanlarından Ali Babacan'ın talimat verdiğini öne sürdü. Çin'de de benzer bir sistem kurmak istediğini, bankalardan onay alamayınca kendisine referans mektubu yazması için eski içişleri bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'e 100 bin dolar verdiğini iddia etti. Zarrab, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'ın da her işlemden haberdar olduğunu, hatta şirketinin muhasebe kayıtlarını zaman zaman incelediğini savundu.
Zarrab, davanın tutuklu tek sanığı olan Mehmet Hakan Atilla'nın 'yasadışı' işlemlerden haberdar olduğunu söylese de, kendisine hiç rüşvet vermediğini, Atilla'nın da hiçbir zaman rüşvet istemediğini vurguladı. Savcılık makamının ses kayıtları, tapeler ve yazılı belgelerle desteklemeye çalıştığı bu iddialara Atilla'nın avukatlarının ne yanıt vereceği merak konusu.
İşte Zarrab'ın dakika dakika anlattıkları:
00.40: Duruşma sona erdi. Yargıç Berman, cuma günkü duruşmanın yarım gün süreceğini açıkladı. Yarınki duruşma TSİ 17.30'da başlayacak, yaklaşık yaklaşık dört buçuk saat sürecek. Zarrab'ın ifadesi devam edecek.
'HAMAMA GİREN TERLER'
00.36: Amerikalı gazetecilerin aktardığına göre, Yargıç Richard Berman duruşmaya son vermek istedi. Ancak savcılar Atilla'nın da adının geçtiği bir mesajı okumak için biraz daha devam etti; Berman bunun üzerine "Türk hamamına giren terler" dedi.
'ALACACI ÇAĞLAYAN'A PAY VERDİĞİMİ BİLİYORDU'
00.24: Reza Zarrab, kendisine sorulan bir diğer telefon görüşmesi üzerinden, Ahmet Alacacı isimli kişinin de kendisiyle aynı işi yaptığını ancak kimseden komisyon almadığı için daha düşük fiyat verdiğini ve bu nedenle Alacacı'nın hesaplarını kapatmayı Süleyman Aslan'la görüştüklerini anlattı.
Zarrab, "Ahmet Alacacı kârın bir kısmını Zafer Çağlayan'a verdiğimi ve kendisi kimseye ödeme yapmadığı için benim masraflarımın kendisininkinden daha yüksek olduğunu biliyordu. Bu nedenle Alacacı'nın hesaplarını kapatmayı Aslan'la konuştum" dedi.
'ATİLLA SAHTE GIDA TİCARETİNE ŞAŞIRDI, ASLAN ONAY VERDİ'
00.12: Zarrab, altın ticareti ile gıda ticareti arasındaki farkı anlatıyor. Zarrab, jüriye dinletilen bir telefon kaydında, Atilla'ya yeni yönetim içeriğini açıkladığını söyledi. Buna göre Zarrab ses kaydında, altından farklı olarak gerçek bir ticaret yapılmayacağını söyleyince, Atilla konuyu incelemek istediğini belirtti.
Zarrab ifadesinde, "Süleyman'a gidip Hakan'la konuştuğunu ve onun konuyu tam olarak anlamadığını söyledim" diye konuştu. Zarrab, Süleyman Aslan'ın buna rağmen işlemlere onay verdiğini sandığını söyledi.
'ABD FARK ETTİ, ASLAN'IN ÖNERİSİYLE ALTINI GIDAYA ÇEVİRDİK'
23.48: Zarrab, yardımcısı Abdullah Happani ile Nisan 2013 tarihli bir ses kaydını anlattı. Buna göre kayıtta, ABD'nin altın ticaretinin farkına varması sonrası petrol gelirini paraya çevirmenin yeni bir yolunu aradıklarından söz ediliyor. Zarrab, Süleyman Aslan'ın kendisine, gıda ticareti gibi başka yollar bulmasını önerdiğini aktarıyor. Kayıtta Zarrab Happani'ye, "[Aslan] bize sahte belgeler vermemizi söylüyor" diyor.
Savcılık Aslan’dan Sarraf’a gelen bir mesajı da delil olarak sundu. Mesajda, "Altın ticareti sona yaklaşıyor. Gıda, ilaç ve benzer mallara devasa talep var" ifadeleri görülüyor. (Savcılık makamı açış mütalaasında savcı, Halkbank’ın altın ticaretine bir noktada son vererek İran’la işlemleri insani yardım gibi göstermeye başladığını savunmuştu).
ATİLLA-ZARRAB KONUŞMASI JÜRİYE DİNLETİLDİ
23.17: Beş dakikalık aranın ardından duruşma yeniden başladı.
Savcılar, Mehmet Hakan Atilla ile Zarrab arasında İran ticareti konusunda yapıldığı belirtilen bir ses kaydını dinletTİ. Zarrab konuşmada Atilla'nın 'İran'dan gönderilen mebla ve Halkbank'a gönderilmesi için gelen bu paraları gönderen şirketlerle ortaklık yapısından' söz ettiğini belirtti. Atilla'nın avukatlar tercümeye itiraz ederek konuşmanın 'hisseler' ile ilgili olduğunu savundu.
ASLAN'LA WHATSAPP'TA NE KONUŞTU?
23.05: Zarrab'a Süleyman Aslan WhatsApp mesajları soruluyor. Zarrab, Aslan'la WhatsApp'tan konuştuğu konuları 'hassas, özel ve önemli' diye niteledi.
'ÇİZMENE GEREK YOK'
22.52: Zarrab, altın ticaretini ellerine geçen para ile aynı miktarda yapmaları gerektiğini söyleyip, "İsterlerse çizerek anlatabilirim" dedi. Yargıç çizime gerek olmadığını söyledi.
22.44: Savcılık Zarrab'a, sahibi olduğu Royal Maritime şirketinin işlemleri hakkında sorular sormaya başladı.
Duruşmayı salondan izleyen Amerikalı gazeteciler, öğle arasından sonra tercümanın değiştiğini ve Türkçe konuşan Zarrab'ın ifadesinin İngilizce tercümesini anlamakta zorlandıklarını yazıyor.
'ÇİN'DE BANKACILAR BİZİ REDDETTİ'
22.36: Rıza Zarrab'a, yardımcılarından Rüçhan Bayar'la bir görüşmesi soruldu. Zarrab, bu konuşmada Bayar'la Çin'deki girişimlerini ele aldıklarını, Çin bankalarındaki tanıdıklarının İran'la Halkbank tarzı bir ticarete 'kesinlikle' izin vermediğini ve 'Çin'de Süleyman Aslan'ın mevkidaşı olan Çinli bir yetkiliye rüşvet vermeden bu işi beceremeyecekleri ' sonucuna vardıklarını anlattı.
'MUAMMER GÜLER'İN OĞLUNA 100 BİN DOLAR VERDİM'
22.25: Reza Zarrab, İran'la iş yapması nedeniyle Çin'de sorun yaşadığını ve dönemin Türkiye içişleri bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'den yardım istediğini öne sürdü. Reuters'ın haberine göre Zarrab, Muammer Güler'in Çin bankalarına referans mektubu yazması için oğlu Barış Güler'e 100 bin dolar verdiğini söyledi.
22.09: Duruşma yeniden başladı. Zarrab Çin'deki girişimlerini anlatmaya devam ediyor.
20.40: Duruşmaya öğle arası verildi.
'ÇİN'DE DE DENEDİM'
20.37: Zarrab, aynı sistemi İran'dan ham petrol alan Çin üzerinden de işletmek istediğini aktardı. Zarrab, Çin'de Ables (Tianjin) International Trading Co., Ltd isimli bir şirket kurduğunu ancak 'İran'la iş yaptığının anlaşılması üzerine Çin bankalarının kendisini İran pazarından attığını' söyledi.
'ATİLLA'YA RÜŞVET VERMEDİM'
20.33: Reza Zarrab, davanın tek tutuklu sanığı olan Mehmet Hakan Atilla'ya rüşvet verip vermediğine ilişkin soruya "Hayır buna ihtiyacım yoktu. Zaten ekonomi bakanına ve genel müdüre veriyordum" yanıtını verdi. Zarrab, Atilla'nın kendisinden rüşvet istemediğini de söyledi.
'2 MİLYON EURO'
20.27: Adam Kladfeld, Zarrab'ın şirketinin iç muhasebe kayıtları olduğu belirtilen belgelerde, Süleyman Aslan'ın isminin ilk harflerinin yanında 2 milyon euro ödemenin bilgisinin yazıldığını belirtti.
'YÜZDE 50'NİN BELGESİ'
20.16: Daily Beast muhabiri Zavadski'nin aktardığına göre, savcılık makamı Zarrab'ın şirketinin iç muhasebe kayıtlarını mahkemede gösterdi. Kayıtlarda, dışarıya yapılan ödemeler ile İran ticaretinden gelen paranın gösterildiğini belirten Zavadski, şu ifadeleri kullandı: "Görünüşe göre, yaptırımları ihlâl etmek zannedeceğiniz kadar kârlı değildi. Yüzde 50'si Çağlayan'a gidiyordu."
'SAAT ÖDEMESİ'
Adam Klasfeld ise gösterilen muhasebe kayıtlarından birinin bir saat alımına ait olduğunu yazdı. Klasfeld saate ilişkin bir bağlam verilmediğini belirtti. Buna göre Zarrab 'çok sayıda saat aldığını' söylemekle yetindi.
'ASLAN ÇAĞLAYAN'DAN ÖNEMLİYDİ'
'DEVRE DIŞI BIRAKILMA' ENDİŞESİ
19.49: Zarrab, İranlıların bankalardan kendilerine doğrudan transfer yapmalarını talep ederek kendisini devredışı bırakmak istemesinden endişe duyduğunu' söyledi. Zarrab, "İranlılar tarafından verilen uluslararası para talimatlarını yerine getiriyordum ve İranlıların talebi, bunu benim yerime Halkbank'ın yapamsı yönünde oldu. Halkbank bunu kabul etseydi, tamamen elimine olurdum" dedi.
Daily Beast muhabiri Katie Zavadski'nin tweet'ine göre ise Zarrab, 'bunun yaşanmaması için Süleyman Aslan ile çalıştığını' söyledi.
TAPELERİ DOĞRULADI
19.32: Reza Zarrab, savcılığın sorularına konu olan telefon konuşması dökümlerinin 'kendi konuşmalarını doğru yansıttığını' söyledi.
ABD'nin söz konusu dinleme kayıtlarını nasıl edindiği Türkiye'de tartışma konusu olmuştu. Davada savcılık makamı dünden bu yana Zarrab'a bir dizi dinleme kaydının üzerinden de sorular soruyor.
19.17: Duruşmaya kısa bir ara verildi.
'ZİRAAT BANKASI VE VAKIFBANK İÇİN ERDOĞAN VE BABACAN TALİMAT VERDİ'
19.13: Zarrab, Vakıfbank ve Ziraat Bankası'nın da aynı işlemlere katılması için Erdoğan ve Ali Babacan'ın bizzat talimat verdiğini söyledi.
Zarrab, bu talimatı Çağlayan'dan öğrendiğini belirtti.
18.59: Zarrab, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın da söz konusu işlemlere katılmak istediğini öne sürdü.
'BAŞBAKAN KİMDİ?
18.58: Zarrab'a, o dönem Türkiye başbakanının kim olduğu soruldu. Zarrab, "Recep Tayyip Erdoğan" yanıtını verdi.
'ÇAĞLAYAN HER ŞEYİ BİLİYORDU'
18.53: Rıza Zarrab, şirketinin banka kayıtlarının zaman zaman bizzat Çağlayan tarafından kontrol edildiğini öne sürdü. Zarrab, "Onun bilgisi olmadan hiçbir şey yapmıyordum. Nihayetinde, Çağlayan'dan hiçbir şey saklamadık" dedi.
'ASLAN'A RÜŞVET İÇİN ÇAĞLAYAN'DAN ONAY İSTEDİM'
18.40: Zarrab, Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan'ın Hindistan'la ilgili konuda aldığı büyük riskten ötürü 'rahatsız' hissettiğini söyledi. Zarrab, "Bir şekilde geleceğini garanti altına almak istiyordu" diye konuştu.
Zarrab Aslan hakkında, "Amerika'dan, İranlıların işlemlerine dair endişe konusunda sürekli uyarı alıyordu" dedi.
Bu sözleri Zarrab "Aslan para istiyordu" diye yorumladığını anlatan Zarrab, Halkbank genel müdürüne "Size döneceğim" dedi. Zarrab, savcının neden böyle dediğini sorması üzerine de, "Çünkü Çağlayan'dan onay almam gerekiyordu" yanıtını verdi.
'ZAFER ÇAĞLAYAN GİBİ O DA PARA İSTİYORDU'
Zarrab, "Şunu söylemeye çalışıyorum, bu da [Aslan] Zafer Çağlayan gibi para istiyordu" dedi.
PARA NEDEN TL'YE ÇEVRİLDİ?
18.33: Zarrab, Halkbank'ın Hindistan'dan gelen petrol ödemesini niçin TL'ye çevirdiğini şu sözlerle anlattı: "Dolarla gönderilseydi Arap Türk Bankası'na gitmeden ABD üzerinden geçmesi gerekirdi. Euro olsaydı Avrupa üzerinden. TL olunca Türkiye'de kalacaktı."
'KAYNAĞINI GİZLEMEK İÇİN PARA TL'YE ÇEVRİLİYORDU'
18.24: Zarrab şu an, Hindistan'ın ödemelerine dair işlemlerde Arap Turk (A&T) bankasının da kullanıldığını söylüyor. Kendisine Arap Turk bankasında çalışan Özgür Eker isimli bir kişiyle telefon konuşması soruldu. Şemasının önünden konuşan Zarrab, Hindistan'ın ham petrol parasını Halkbank'a yatırdığını, Halkbank'ın bu paranın kaynağını gizlemek için TL'ye çevirerek EFT yoluyla Arap Türk Bankası'na gönderdiğini, oradan da kendi hesabına yatırıldıktan sonra altın alındığını aktardı.
İRAN VE HALKBANK İLE HİNDİSTAN TOPLANTISI
18.11: Zarrab, Mehmet Hakan Atilla ve Süleyman Aslan'ın da katıldığını söylediği ve İranlılarla yapılan bir toplantıyı anlattı. Buna göre toplantıda, İran'dan ham petrol alan Hindistan'ın Halkbank'taki bir hesaba ödeme yapması ve bu parayı Zarrab'ın nasıl 'altına çevireceği' ele alındı. Zarrab, Süleyman Aslan'ın 'eski usülden devam edelim' dediğini ve bu sözlerle muhtemelen kendisini kast ettiğini söyledi.
'TRAFİK MÜDÜRÜNDEN EMNİYET ŞERİDİ İZNİ İSTEDİM'
18.02: Zarrab'a, dönemin İstanbul trafik müdürü ile yaptığı bir telefon konuşması da soruldu. Zarrab bu sırada İranlı petrol yetkilileriyle yapılacak bir toplantıya geç kaldığını anlatıp, "Trafik müdüründen, gideceğim yere yetişmek için emniyet şeridini kullanma izni istedim" dedi.
ÇAĞLAYAN'IN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜYLE KONUŞMASI
17.56: Zarrab'a şu an, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'ın özel kalemi Onur Kaya ile yaptığı bir telefon konuşması soruluyor. Zarrab, kaydı nasıl alındığı belirtilmeyen bu konuşmada, Kaya'yla, İranlılarla bir toplantı düzenlemeyi ele aldıklarını söyledi.
Zarrab, "Çağlayan ve İranlılar arasında benim de katıldığım çok sayıda toplantı yapıldı" dedi. Zarrab, bu toplantılara Halkbank eski genel müdürü Süleyman Aslan ile yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın da katıldığını söyledi.
TÜRKİYE'DEN BAŞKA ÜLKELERİN DE ADINI VERDİ
17.51: Reza Zarrab, yasadışı altın ticaretinde Hindistan, Çin, Kore ve İtalya'yla da temasları olduğunu anlatıyor. Zarrab, 'adını hatırlayamadığı' bir Hint şirketinin temsilcileriyle İran'a ait fonları ülke dışına çıkarmak için 2012'de toplantı yaptığını söyledi.
'CEZAEVİNDE TEHDİT EDİLDİM'
17.43: Zarrab sivil kıyafet giymesinin kendisine bir söz verildiği anlamına gelmediğini söyledi. Zarrab, cezaevinde tehdit edildiğini belirtti.
Zarrab, "Niçin FBI gözetimine geçirildiniz?" sorusuna, "Güvenlik gerekçesiyle, cezaevinde tehdit edildiğim için" yanıtını verdi.
'KIYAFET İZNİNİ YARGIÇ VERDİ'
17.38: Zarrab, savcının "Farklı giysiler giydiğinizi görüyorum" demesi üzerine, "Evet avukatlarım sayın yargıcın izniyle sivil kıyafetler giyebileceğimi söyledi. Onların aldığı giysileri giyiyorum" yanıtını verdi.
AMERİKALI GAZETECİ: ŞIK GÖRÜNÜYOR
17.29: Reza Zarrab bugün mahkemeye cezaevi üniformasıyla değil, sivil kıyafetlerle geldi.
Haberi, davayı izleyen Amerikalı adliye muhabirlerinden Adam Klasfeld duyurdu.
Klasfeeld, "Zarrab şu an koyu renkli bir blazer ceket ve yaka düğmesi açık renkli bir gömlekle şık görünüyor. Artık cezaevi kıyafeti yok!" diye yazdı.
Dünkü duruşmanın sonunda gazeteciler, hâkim Richard Berman'ın Zarrab'ın sivil kıyafet giymesi için bir karar imzalamayı önerdiğini duyurmuştu. Amerikan basını, Zarrab'ın FBI gözetiminde tutulsa da 8 Kasım'da cezaevinden çıktığına dikkat çekmişti.
Ayrıntılar geliyor....