Rozerin Çatak: Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz

DİYARBAKIR - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, özetle, korona virüsüne karşı verilen mücadelenin doğru yürütülmediği, sağlık çalışanlarının sorunları ve sayıca yetersizliği dile getiriliyor, ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen personelin işe iade edilmesi talep ediliyordu.

SES Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır’da KHK ile ihraç edilen sağlık çalışanları hakkında ise şu bilgiyi paylaştı: “Diyarbakır ilimizde 155 üyemiz ihraç olmuştur. 155 üyemizden 37 kişi iade olmuş ve şu anda aktif olarak salgın hastalık ile mücadelede hizmet vermektedir. Yine OHAL Komisyonu tarafından 11 üyemizin dosyası reddedilmiştir.”

Radyoterapi teknikeri Rozerin Çatak da ihraç edilen 155 SES üyesinin içinde yer alıyor. SES’in açıklamasından sonra Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde basın açıklaması yaptı ve korona virüsü ile mücadele sırasında ihraç edilmiş bütün sağlık çalışanlarının göreve iade edilmesini istedi. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ‘yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ şiarını destekleyen Çatak, ve bu zorlu süreçte dayanışmayı büyüterek salgın hastalıklarla mücadele etmek istediklerini vurguladı.

Hastane önünde yaptığı açıklamanın ardından Duvar’ın sorularını cevaplayan Rozerin Çatak, “Halen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesi Kadın Sekreteri olarak emek ve demokrasi mücadelesini yürütmekteyim” diyerek tanıtıyor kendisini.

Çatak, çalışma hayatına 2012 ile 2015 yılları arasında İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık teknikeri olarak başladı. Ardından 2015 yılı Eylül ayında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknikeri olarak tayin edildi. İstanbul’da ve Diyarbakır’da çalıştığı süreçte, SES İşyeri Temsilcisi olarak da emek ve demokrasi mücadelesini yürüttü.

ÇATAK: DOSYAM OHAL İNCELEME KOMİSYONUNDA 

Çatak, ihraç edildikten sonraki gelişmeleri şöyle anlattı: “Diyarbakır’a tayin geldikten 1 yıl 1 ay sonra hakkımda herhangi adli veya idari bir soruşturma olmadığı halde ve nedenini bilmediğim haksız-hukuksuz bir şekilde 29 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan 675 Sayılı KHK ile ihraç edildim. Halen dosyam OHAL İnceleme Komisyonu’nda karar beklemektedir. Görevime iade edilmek için öncelikle Diyarbakır İdare Mahkemesi’ne başvurdum. Reddedildikten sonra Gaziantep İstinaf Mahkemesi’ne temyiz ettim. Temyiz aşamasında beklerken, OHAL İnceleme Komisyonu kuruldu ve dosyam İnceleme Komisyonu’na gönderildi.”

Çatak, ihraç olduktan sonra Diyarbakır’da özel hastanelere iş başvurusunda bulunmuş, ancak radyoterapi teknikeri olduğu için iş bulma imkanı bulamadı. “İşten çıkarıldığım tarihten bu yana işsizim ve sağlık sigortam da bulunmamaktadır” diyor.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREVLERİNE İADE EDİLMEYİ BEKLİYOR'

Korona virüsü ile mücadele sırasında sağlık personeline ihtiyaç duyulduğunun bilindiğine dikkat çeken Çatak, hükümetin ihraç edilenlerin iade taleplerine duyarsız kaldığını söyledi.

Kritik zamanda taleplerinin neden karşılık bulmadığına anlam veremediğini ifade eden Çatak, şunları söyledi: “Benim gibi haksız-hukuksuz yere ihraç olan çok sayıda deneyimli ve tecrübeli sağlık çalışanları da bir an önce görevlerine iade edilmesini beklemektedirler. Gelinen süreçte korona virüsü salgın hastalığı çok hızlı bir şekilde bütün ülkelere yayılmış durumda. Türkiye genelinde sağlık çalışanlarına ciddi anlamda ihtiyacı var ve daha da olacak gibi görülmektedir. Bu anlamda ABD, Türkiye gibi ülkelerde çalışan sağlık çalışanlarına çağrıda bulunarak, bulundukları ülkenin ABD konsolosluklarına başvurmaları halinde ABD’ye sağlık çalışanı olarak alınması noktasında hızla değerlendireceklerini belirtmişlerdi. Ancak Türkiye’de siyasi iktidar, haksız-hukuksuz yere ihraç olan çok sayıda deneyimli ve tecrübeli sağlık çalışanları hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma olmamasına rağmen değerlendirme yapılmamıştır. Bu süreçte sendikam SES ile birlikte arkadaşlarımla yapmış olduğumuz iade açıklamaları karşılık bulmamıştır. Nedenine gelince, bunu anlamaktan zorlandığımı belirtmek istiyorum.”

'32 BİN SAĞLIK PERSONELİ ALINACAK, İÇİNDE HEKİM YOK'

“Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan 32 bin sağlık personelinin alınması kararı doğru bir karar olmakla beraber, eksik ve yetersizdir” diyen Rozerin Çatak, şöyle konuştu: “Çünkü 32 binden 11 bin hemşire, 1600 ebe, 4.687'si Sağlık Teknisyeni/Sağlık Teknikeri olmak üzere Psikolog, Sosyal Çalışmacı, Biyolog, Odyolog, Çocuk Gelişimcisi, Diyetisyen, Fizyoterapist, İş ve Uğraşı Terapisti, Dil ve Konuşma Terapisti, Perfüzyonist ve Sağlık Fizikçisi unvanlarında ve 14 bin kişi de sürekli işçi pozisyonunda olan sağlıkçı olmayan kişiler alınacaktır. Bu durum, sürece cevap olmaktan uzak görünmektedir. Çünkü, hekim alımı hiç yoktur. Çok sayıda hekim güvenlik soruşturmalarına takıldıkları için atamaları yapılmamıştır. Yine, yeni alınacak sağlık çalışanlarının hizmet içi eğitime alınması gerekmektedir. Ancak burada bir günün bile çok anlamlı olduğu bir zaman kısıtlığını bakanlık unutmamalıdır. Bildiğim kadarıyla, toplam ihraç edilen 126300 kamu personelinden 11500’ü sağlık çalışanıdır. İçinde çok sayıda uzman hekim ve hekimler de bulunmaktadır. Tam da bu süreçte iadeler olmayacaksa ne zaman olacaktır? Halkımızın ihtiyacının olduğu süreç bugündür.”

'BUGÜNLER ARANIR HALE GELİNECEKTİR'

“Korona virüsü ile mücadelede sağlık çalışanları sayısı noktasında ciddi anlamda yetersizlik bulunmaktadır” diyen Çatak, ihraç olanların iade edilmesiyle beraber ataması yapılmayan sağlıkçıların hızla alınarak sürece cevap olmak hazırlığının yapılması gerektiğini vurguladı. Her geçen gün vaka sayısının katlanarak arttığını hatırlatan Çatak, “Sağlık alanında personel, ekipman ve kit hazırlığı yapılmazsa, İtalya veya ABD gibi vaka sayısı patlama yaptığında bugünler aranır hale gelinecektir” uyarısında bulundu.

Rozerin Çatak, “OHAL İnceleme Komisyonu’nun kararı beklenmeden bir an önce iade olmak ve korona virüsü ile mücadelede aktif görev almak istiyorum. Yarın çok geç olmadan ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan, bir an önce sahada çalışmanın zorunlu hale geldiğini düşünüyorum” dedi.