RTÜK Başkanı Şahin: 'Medya beni hayal kırıklığına uğrattı'

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı" ifadesini kullandı.

Abone ol

DUVAR - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Gelişigüzel eline her mikrofon alanın kendini gazeteci, muhabir zannettiği bir ortam olamaz" dedi.

'REYTİNG UĞRUNA ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRMEYE İZİN VERMEYECEĞİZ'

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, şiddet içeren yapımlarla alakalı tedbirler aldıklarını belirterek, "RTÜK, dizilerde toplumsal gerginliği artırabilecek sahnelere karşı son derece duyarlı. Özellikle çocuk ve gençlerimizin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek içeriklerin dizilerde bulunmaması için kararlar alıyoruz. Ekranlarda şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında Üst Kurulumuzda tüm üyelerimizin desteğiyle ilke kararları aldık. Bu kararlar uygulanıyor. Yeni yayın döneminde daha sıkı takip edeceğiz. İzleme uzmanlarımız şiddeti özendiren, kanıksatan, sanki normalmiş gibi bir algı oluşturan sahnelere karşı gereken raporları hazırlayarak Üst Kurula sunuyor. Üst Kurul toplantımızda şiddet içeriklerine karşı sert yaptırımlar uyguluyoruz. Üst sınırdan verdiğimiz müeyyideleri gevşetmeden önümüzdeki dönemde de şiddetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Taviz yok. Reyting uğruna hiçbir yayıncı şiddeti olağanlaştıramaz, normalleştiremez" ifadelerini kullandı.

MEDYA BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Şahin, Diyarbakır'daki Narin Güran cinayetine ilişkin ise "Narin kızımızın vahşice katledilmesi olayında medyamız bizi üzdü. Ne mahkemenin getirdiği yayın yasağını taktılar ne de soruşturmanın veya yargılamanın gizliliği ilkesini dikkate aldılar. Minik bir kız çocuğunun cinayetinden reyting devşirmeye kalkan medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı. Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen ve denetleyen otoritenin başı olarak çok üzüldüğümü belirteyim. Sorumlu yayıncılık yapmak, hassasiyetleri gözetmek, mahremiyete saygı bu kadar zor değil ama medyamız hiçbir kural, kaide gözetmeden vicdanları sızlatan bu olayı amatörce ekranlara taşıdı. Sabahtan geceye kadar en ince detayına kadar bu konu konuşuldu. Çocukların ekran başında olduğu saatlerde minicik bir yavrunun cinayeti bu denli fütursuzca verilmemeliydi. Olayın kendi zaten facia. Medyada yansıtılış biçimi de büyük facia. Herkesin psikolojini olumsuz etkileyecek şekilde yapılan yayınlar olmamalıydı. Söz konusu aile üzerinden genel olarak aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi. İzleyicide travma oluştu" dedi.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)