Ruhsatı iptal edilen avukatlar dilekçe yazdı, TBB 'Anayasa'ya aykırı değil' dedi
Haklarındaki kovuşturmalar nedeniyle avukatlık ruhsatı iptal edilen hukukçular, TBB'den ruhsat iptaline yol açan maddenin kaldırılması için AYM'ye gitmesini istedi. TBB, 'Madde Anayasa'ya uygun' dedi.
DUVAR - Hukuk fakültelerinden mezun olduktan sonra zorunlu stajlarını tamamlayarak avukat olmaya hak kazanan, ancak aldıkları avukatlık ruhsatları, haklarında devam eden kovuşturmalar nedeniyle Adalet Bakanlığı’nın açtığı davalar sonucu idare mahkemeleri tarafından durdurulan ya da iptal edilen hukukçularla ilgili tartışma devam ediyor.
Hukuk derneklerinin kurduğu Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon oluşumu, ruhsat gaspı davalarının dayanağı olan Avukatlık Kanunu’nun 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasının Anayasa Mahkemesi’ne taşınarak iptal edilmesi için Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu’ndan talepte bulunmuştu. Bir dilekçe örneği paylaşan koordinasyon, avukatlara dilekçeyi doldurarak TBB’ye yollama çağrısı yapmıştı.
TBB: İPTALİ İSTENEN MADDE SAVUNMANIN İTİBARINI KORUYOR
TBB ise söz konusu maddede anayasaya aykırılık görülmediği sonucuna vararak dilekçelere şu şekilde cevap verdi:
“Talep konusu yasa maddesinin devletin üç erkinden biri olan yargının kurucu unsuru savunmanın itibarını koruma amacıyla düzenlenen bir madde olduğu ve 1136 sayısı Avukatlık Kanunu’nun özellikle 2. Ve 5. Maddelerine işlerlik kazandıracak bir madde olarak değerlendirilen bu maddenin tedbir nitelikli bir düzenleme içerdiği ortaya konularak Anayasa’ya aykırı görülmediği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan yasa maddesinin uygulandığı bireysel idari işlemlerin başta kamu yararı olmak üzere sebep, konu gibi taşınması gereken unsurlar açısından idari yargı denetimine tabi olduğu da dikkate alındığında; tedbir mahiyetinde olan ve mesleğin itibarını koruma amacı bulunan Avukatlık Kanunu’nun 5. Maddesinin 3. Fıkrasının derdest yargılamalarda norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesinden iptal edilmesi talebinde bulunulması istemlerinin reddine oybirliği ile karar verilmiştir.”
‘BAKANLIK, 2016-2020 ARASI 1492 KİŞİYE DAVA AÇTI’
TBB’nin tutumuna tepki gösteren Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon’dan Naim Eminoğlu, TBB’nin cevap olarak söz konusu maddede idareye takdir yetkisi verildiğini belirttiğini, ancak uygulamada mahkemenin takdir yetkisinin bulunmadığını söyledi. “Bakanlık dava açınca mahkeme de onaylıyor” diyen Eminoğlu, “2016-2020 yılları arasında TBB Yönetim Kurulu kararı ile avukatlık ruhsatı verilen 1492 kişi hakkında Adalet Bakanlığı dava açmış. Net veri yok ama takip ettiğimiz davaların büyük çoğunluğunda mahkeme, yürütmeyi durdurma ve iptal kararları verdi” dedi.
‘BERAAT KARARI ALANA BİLE DAVA AÇIYORLAR’
Koordinasyon’un iptal edilmesini talep ettiği maddeye aslında gerek olmadığını belirten Eminoğlu, “Avukatlık Kanunu’nda hakkında kovuşturma olan avukatlarla ilgili disiplin yetkisini barolara vermişler. ‘Gerekli tedbir kararlarını alabilirsiniz’ denmiş. Ama bu madde, Adalet Bakanlığı’na ve hükümete avukatlığa müdahale etme fırsatı veriyor. Bakanlık, pek çok kişinin avukat olmasını engelliyor. Biz masumiyet karinesini temel alıyoruz. Yargılama devam ederken, ceza kesinleşene kadar bu insan avukatlığa devam edebilmeli. Örneğin bir arkadaşımız yargılandığı davadan beraat etti. Savcılık davayı istinafa taşıdı. Dava istinaftayken avukatlık ruhsatını aldı. Adalet Bakanlığı onun için de yürütmeyi durdurma davası açmış. Hakkında beraat kararı verilmiş, ona bile dava açıyorlar” diye konuştu.
‘BAROLAR BU SORUNU SAHİPLENMELİ’
Sorunun sadece 1500, 2 bin avukatlık bir sorun olmadığını ve baroların bu sorunu sahiplenmesi gerektiğini söyleyen Eminoğlu, “Duruşmaya gidince ruhsatının iptal olduğunu öğrenen avukat arkadaşlarımız oldu. Tebligat bile yapılmıyor. Karar çıkıyor, çıktıktan birkaç gün sonra kararı uygulayarak iptal ediyorlar ruhsatı. Bugün Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın kararlarına idare bile uymuyor bazen. Biz baroların da ‘Savunmayı temsil ediyoruz, bu karar savunma hakkına müdahaledir, uygulamıyoruz’ diyebilecek güçte olmalarını isteriz. Avukatlık ruhsatı elinden alınanların sayısı 2 bine yaklaştı. ‘Bu insanların avukat olmasına biz karar verdik, biz uygulayacağız bu kararı, arkasındayız’ demeleri gerekir. Ruhsatı iptal edilecek avukatı çağırıp, ‘Böyle bir karar var, mahkeme kararını uygulamak zorundayız ama bu süreçte senin arkandayız’ bile demiyorlar. Ruhsatnameyi sen verdin bu insana. ‘Sen artık avukatsın, bütün avukatlık işlerini yapabilirsin’ dedin” ifadelerini kullandı.
‘TEMEL MESELE MAHKEMENİN BAKANLIK İSTEYİNCE YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARLARINI DİREKT VERMESİ’
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden Onur Eyüpoğlu ise, mahkeme kararlarının her kurum tarafından uygulanması zorunlu kararlar olduğunu söyleyerek, “Bir meslek birliğinin mahkeme kararını uyguladığı için sorgulamak doğru değil. Kuzey Ormanları için yürütmeyi durdurma kararı çıkartıyoruz, idare bunu uygulamıyor diye tepki gösteriyoruz. Bizim meslek birliğimiz de mi uygulamasın? Kendimiz uygulamazsak bu kararların uygulanmasını nasıl isteyeceğiz? Buradaki temel mesele TBB’nin, idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını uygulaması değil. İdare mahkemesinin bizim bir sürü talebimiz için alamadığımız yürütmeyi durdurma kararını Adalet Bakanlığı isteyince direkt vermesi aslında” şeklinde konuştu.
‘YASADA DEĞİL UYGULAMADA SIKINTI VAR’
İdare mahkemelerin Adalet Bakanlığı’nın onay mercii gibi çalışmasının sorun olduğunu belirten Eyüpoğlu, “İdare’nin ruhsat almaya bizce hak kazanmış, stajını normal bir şekilde sorunsuz bitirmiş meslektaşlarımızın ruhsatlarını vermemek için yasayı kendi lehlerine çevirmeye çalışması var burada. Bundan önce yargılanırken dahi mesleğine devam eden meslektaşlarımız vardı. Ama bu askıya alma olayını bu kadar sık kullanan bir iktidar yoktu. Yasanın kendisinde değil, uygulamada sıkıntı var” ifadelerini kullandı.