Moskovskiy Komsomolets gazetesi muhabiri
Yelena Yegorova, Putin’in “örs ile Erdoğan
arasına” düştüğünü iddia etti.
Erdoğan’ı ilgilendiren tek şeyin Türkiye’nin çıkarları olduğunu
yazan Yegorova, "Türk lideri ülkesini 'Osmanlı İmparatorluğu'nun
gerçek mirasçısı' konumuna getirmek istiyor" ifadesini kullandı ve
Suriye’nin kuzeyinde tampon bölgesi kurmayı düşleyen Erdoğan’ın
Donald Trump’ın onayını alıp Moskova’ya Putin’i ikna etmeye
geldiğini öne sürdü.
Ne var ki müzakereden sonra basının karşısına çıkan Rus lideri
tampon bölgeden pek bahsetmedi, toplantının ana konusu ekonomik
ilişkilermiş gibi davrandı. İki ülke arasındaki ticaretin gerçekten
hızla geliştiğini belirten yazar bölgedeki gelişmelerin ve
özellikle İdlib’deki durumun istenilen şekilde olmadığını
vurguladı. Eski en-Nusra militanları Türkiye’nin sorumluluk alanı
olan İdlib’in yüzde 70’ini ele geçirirken Türk ordusu bu süreci
kontrol altına alamıyor. Buna değinen Putin “bölgeye istikrar
getirmek amacıyla” Rus askerlerinin İdlib’e girme ihtimalinden
bahsetti.
Yegorova, bitirirken Putin’in, Erdoğan’ın arzu ettiği güvenli
bölge için ne evet ne de hayır dediğine dikkat çekti.
Rus-Türk görüşmesini anlatan Kommersant
gazetesi Putin ile Erdoğan’ın Suriye’ye “Amerika olmadan
da” güvenlik vaat ettiklerini yazdı. Gazete, Türkiye
Cumhurbaşkanı'nı son derece sıcak selamlayan Rusya liderinin ikili
ticaretin büyük artış gösterdiği vurgusuna dikkat çekti.
Öte yandan Kommersant’a konuşan Çağdaş Türkiye Araştırma Merkezi
uzmanlarından Yuriy Mavaşov, Amerikan askerlerinin çekilmesi ile
beraber Suriye’de Rusya, Türkiye ve İran’ın işi iyice ağırlaşacak,
dedi. Mavaşov'a göre üç ülke “ABD karşıtı arkadaşlığını” korumak
için gayret etmek zorunda kalacak. Aynı zamanda İdlib’de
teröristler Moskova, Şam ve Ankara’ya meydan okuyacak kadar güç
kazandı. Bu yüzden Erdoğan’a, yürüttüğü terörle mücadele için
teşekkür eden Putin, Rusya’nın İdlib’de askeri operasyon düzenleme
ihtimalini dile getirdi.
İki liderin görüşmesini yorumlayan Nezavisimaya
gazetesi yazarlarından İgor Subbotin
Türkiye’nin “Esad karşıtı isyancıları Kürt toprakları ile takasa”
hazır olduğunu iddia etti.
Yazara göre Kürt militanlarının hakim olduğu toprakları kontrol
altına almak Ankara’nın ana amacı. Görüşmelerin arifesinde Rusya
Dışişleri Bakanlığı İdlib’deki durumun hızla kötüleştiğine dikkat
çekerken Türkiye, Rusya ve ABD’den Menbiç operasyonu için onay
almaya çalışıyor. Gazetenin röportaj yaptığı Rusya Uluslararası
İşleri Konseyi uzmanlarından Anton Mardasov, Türkiye açısından
İdlib’in sadece barış süreci içinde Suriyeli muhalefetin
çıkarlarını korumak için önemi var, “Kürt meselesi” çok daha
önemlidir, dedi. Uzmana göre TSK’nin İdlib’deki gözetim noktaları
Rusya ile Menbiç takası için feda edilecek.
Kendi kaynaklarına atıfta bulunan Mardasov, Suriye’nin
kuzeybatısına gelince Donald Trump’ın “anons ettiği” 32
kilometrelik tampon bölgesine YPG düşmanı ve Ankara yanlısı Kürt
Ulusal Konseyi’ne bağlı militanların girme ihtimali var, dedi.
Regnum ajansı yazarı Stanislav
Tarasov, Putin-Erdoğan müzakeresini kaleme alırken bu sene
Türkiye liderinin ilk ziyaretini Moskova’ya yaptığını
vurguladı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin ekonomi ve ticaret temelinde
üzerinde kurulduğunu hatırlatan Tarasov, İran ile beraber Astana
platformunu kuran Rusya ve Türkiye’nin siyasi bağları da
güçlendirdiğine dikkat çekti.
Aynı zamanda Washington’un liderliğindeki koalisyon üyesi
Türkiye’nin ABD ile arasında birkaç önemli anlaşmazlık var. Yazara
göre Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısını Rusya ile koordineli olarak
kendi etki alanına çevirmek niyetinde. Rus ve Türk liderlerinin
gündeminde bu var ama basın toplantısında ilgili karar açıklanmadı.
Zaten yazarın deyişiyle nihai kararın olup olmadığı tartışılır.
Yazıyı bitirirken Tarasov, yine de iki ülke arasındaki işbirliği
tecrübesi “hem Ortadoğu’da hem başka bölgelerde değerlendirilecek”
ifadesini kullandı.
Voyennoye obozreniye sitesinde “Jeopolitik
grup” üyelerinden Andreas Visuşil, Rus-Türk uzay
programından bahsetti.
Recep Tayyip Erdoğan ulusal uzay programına start verirken
yazar, Rusya’nın Türkiye’ye “NASA standartlarında” uzay teknolojisi
geliştirme alanında destek vermesi gerektiğini savundu.
Uzay araştırmacılığında kesinlikle Amerika’nın gerisinde olmayan
hatta kimi konularda lider konumundaki Rusya, Visuşil’e göre son üç
yıl zarfında Moskova'yla ilişkilerini iyileştiren Ankara ile
tecrübesini paylaşabilir. Artı, füze teknolojisini geliştiren
İran’ın da ortak programa katılması mümkün.
Başka deyişle Astana üçlüsü işbirliğini uzay alanında da
genişleterek ABD ve AB ile rekabete girecek. Yazara göre zamanla bu
programa Katar ile “ABD, Almanya, Fransa ve İsrail’in baskısıyla
uzay araştırmalarını ilerletemeyen” İtalya ve İspanya’nın katılımı
da söz konusu olabilecek.
St. Petersburg Devlet Üniversitesi uzmanları tarafından
hazırlanan rapora göre 50 yıl sonra Apofis gök taşının Dünya ile
çarpışma ihtimali var. Ortaya çıkacak kraterin çapı altı
kilometreyi aşacak. 2004’te keşfedilen bu gök taşına eski Mısır
mitolojisinde bir gün dünyayı mahvedecek Apofis adlı ejderhanın adı
verildi. NASA’nın yaptığı tahmine göre, Apofis gök taşının 2019
veya 2036’da dünyaya çarpabileceği yönündeydi.
Artık olası çarpışma tarihi ileriye kaysa da Rus bilim
insanlarına göre Apofis, 2013’te keşfedilen Bennu gök taşının yanı
sıra dünyayı yakın gelecekte bekleyen en büyük tehlike.