EADaily ajansı Rusya, Ermenistan ve Türkiye'nin Azerbaycan’ı "beklemeye zorladı"ğını öne sürdü.
“Erivan Kadife Devrimi”nden sonra devlet yapısını yeniden şekillendirmeye çalışan Ermenistan, Bakü ile Minsk Grubu formatında yürütülen görüşmeleri ertelemek zorunda. Öte yandan Bakü suskun bir şekilde Erivan’ı beklemek niyetinde değil gibi.
Ajansın iddiasına göre bu durumda Azerbaycan'ın iki seçeneği var. Nispeten daha gerçekçi görünen birinci seçenek, geniş çaplı çatışmadan vazgeçerek karşı tarafı görüşmelere zorlamak maksadıyla, var olan ateşkesi arada sırada ihlal etmek. Bakü’yü şiddetli çarpışmadan alıkoyacak unsurlar Rusya’da yapılacak futbol 2018 Dünya Kupası ve Türkiye’deki seçim süreci. Onun ardından ajansın deyişiyle “yeniden seçilecek” Erdoğan, Menbic bölgesinde Kürtlere karşı defalarca dile getirdiği taarruzu başlatacak. Aynı zamanda Türkiye, Ermenistan ile sınır bölgesinde ve özellikle “fiilen Türk askeri güçlerinin bulunduğu Nahçıvan”da Azeri ordusuyla beraber askeri harekat düzenleyecek.
İkinci seçenek, Erivan'ın Dağlık Karabağ'ı müzakerelere dahil etmekte ne kadar ısrarlı olduğuna bağlı. Eğer Erivan bu konuda sebat gösterirse Dağlık Karabağ’ı resmen tanımak zorunda da olacak. Bunu önlemek amacıyla Aliyev’in silahlı tedbir alması beklenebilir.
Bu olasılık, “ikili ilişkilerde her türlü tuzaktan kaçınmaya çalışan” hem Moskova hem Ankara’nın planlarına aykırı olacak. Dolayısıyla her iki taraf savaşın yeniden alevlenmesine engel olmak için çaba gösterecek. Başarılı olamazlarsa ajansın deyişiyle Rusya ve Türkiye “sıcak çatışmayı mümkün olduğu kadar hazırlıklı karşılamaya çalışacak”.
Türkiye lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın inisiyatifiyle İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Örgütü Zirvesi'ni yorumlayan REGNUM ajansı yazarı Stanislav Tarasov, özellikle Filistin’e barış güçleri gönderme konusuna dikkat çekti. Öte yandan İran’ın İsrail ve ABD’ye karşı yaptırım çağrısının fazla destek görmediğini vurgulayan Tarasov "Bunun sebebi Ortadoğu’da siyasi dengelerin ve nüfuz alanlarının değişmesidir" dedi.
Yazara göre Müslüman ülkelerin kendisine nasıl baktığı Amerika'nın umuruna değil, halbuki İran hariç bölge ülkeleri Washington’u eleştiri yağmuru altında tutarken ABD’ye karşı sert eylemlerden kaçınıyor.
Zirveden en çok kârlı çıkanın bölge çapında liderliğini güçlendiren Erdoğan olduğunu söyleyen Tarasov, ABD’nin bölgede zayıfladığını gören Türkiye lideri, “Putin ile beraber El Fetih ile Hamas’ı barıştırmak için arabuluculuk yaparak ABD’nin önüne geçebilir” ifadesini kullandı.
Nezavisimaya gazeta yazarlarından Vladimir Muhin, Esad’ın, mültecilerin varlıklarını kamulaştırma planını eleştirdi.
Muhin Suriye'nin operasyonu bitirmeye hazır olduğunu öne sürerken Esad’ın Anayasa Komisyonu kurma girişimini tamamen desteklediğini açıklayan Putin'in Suriye’de “siyasi süreci” garantilemek için Rus askerleri hariç ülkede bulunan "tüm yabancı askerlerin çekilmesi"ni istediğini ifade etti. Dolayısıyla Muhin, Moskova’nın İran ile Türkiye’ye “geçici müttefik” gözüyle baktığını ve barış sürecine hız vermeye çalıştığını iddia etti.
Bununla beraber yazara göre Esad’ın bazı adımları bu süreci frenlemeye yönelik gibi. Mesela Esad’ın yürürlüğe koyduğu kararname uyarınca mülteciler 30 gün içerisinde kayıtlı oldukları kaymakamlara gelip özellikle taşınmaz varlıklarını beyan etmek zorunda. Beyan edilmeyen mülkiyet kamulaştırılacak.
Şu an aşağı yukarı 10 milyon Suriyeli vatandaş mülteci konumunda, onların 3.9 milyonu ise yurt dışında bulunuyor. Belli ki büyük çoğu bir ay içinde beyannamede bulunamaz.
Muhin’e konuşan “Eho Moskvy” radyosu genel yayın yönetmeni ve siyaset bilimci Aleksey Venediktov, “sahipsiz kalan” mülkiyetin büyük ihtimalle Esad’ı destekleyen Nusayriler arasında paylaşılacağını ve ülkedeki sosyal gerginliğin daha da artacağını tahmin ederken Rusya Harp Akademisi uzmanlarından Eduard Rodyukov ise Rusya’nın Esad’ı bu kararnameyi yürürlükten kaldırmak için ikna edebileceğini söyledi.
Moskova’nın Esad’a “ılımlı muhalefet”e karşı artık destek vermeyeceğini öne süren Muhin, Rusya’nın çabasının Suriye’deki farklı siyasi gruplar arasında diyalog kurmaya yönelik olduğunu yazdı. Bununla beraber kendisine göre Moskova Şam hükümetini değiştirmek ve yeni seçimler düzenlemek niyetinde değil.
Novaya gazetesi yazarı Yuliya Latınina, son Gazze olaylarından İsrail’i değil, Hamas’ı sorumlu tuttu. AP ajansına isim vermeden konuşan bir doktorun 'İsrail’in kurbanı olarak gösterilen 8 aylık bebeğin ölümünün olaylarla ilgisinin olmadığına' dair açıklamasına dikkat çeken Latınina, Hamas'ın olaylardan önce protestoculara talimat verdiğini ve sınırdaki Hamas yetkililerinin “İsraillilerin kalplerini koparın” dediklerini iddia etti.
Latınina, bağımsız bir Filistin devletinin en büyük engelinin İsrail değil, Hamas olduğunu öne sürdü; örgütü 'Filistin IŞİD'i diye niteleyerek, 2007’den bu yana İsrail’e 10 bin füze fırlatıp 'halkı canlı kalkan olarak kullandığını' savundu.