Rus basınında geçen hafta: Suriye'ye göz diken çok

EADaily sitesinde yayımlanan yazıda Andrey Ganja "Suriye’ye göz diken sadece Türkiye değil. İsrail Kuneytra ve Süveyda illerine 'ilgi ile bakıyor', Afrin Kürtlerine ihanet eden ABD Suriye’nin kuzeydoğusundan asla vazgeçmeyecek." ifadesini kullandı. 'IŞİD’in bitişi ile ilgili dedikoduları abartılı bulduğunu belirten yazar "Ankara’yı örnek alan birçok güç var" dedi.

Andrey İsaev aisaev@gazeteduvar.com.tr

EADaily sitesinde yayımlanan yazıda Andrey Ganja, “Suriye pastasının” kuzeybatı parçasının Türklere gittiğini iddia etti.

"Uzun zamandır kimi uzmanlar Suriye’nin parçalanacağını tahmin ediyordu. Ne var ki ABD ve Rusya gibi oyunun ana aktörleri Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını söylüyorlardı. Ancak 15 Mart günü, Türkiye’nin Afrin’i Şam rejimine iade etmek niyetinde olmadığını dile getiren İbrahim Kalın işe netlik getirdi.

Son 6-7 ay içinde IŞİD, Fırat ovası ile Suriye’nin petrol alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Amerikalılar ile SDG militanları Fırat’ın doğusunu alırken Şam ordusu, Halep ve Deyr ez-Zor dahil Fırat’ın batısını kontrol altına aldı. Bu arada boş durmayan Türkiye Fırat Kalkanı ile işgal edilen bölgeye kök saldı, Afrin sınırına askerlerini yerleştirmek ve İdlib’de birkaç gözetleme noktası kurmakla Afrin’in Rojava ile irtibatını kesti.

Bunun ardından İdlib’e Halep ve Humus tarafından giren Şam ordusu Doğu İdlib’i teröristlerden arındırdıktan sonra ili kuzey-güney istikametinde ikiye bölen Türk gözetleme noktaları zincirine varınca durdu. Yazar, bunun İdlib’i ikiye bölme planını ispatladığını öne sürdü. Plana göre ilin batısı Türklere, doğusu Esad’a ait olacak. Üstelik çok büyük ihtimalle Zeytin Dalı’na ABD ve Rusya’nın onayıyla girişildi."

"Erdoğan'ın Fırat’a kadar uzanan kuzeybatı Suriye’ye göz diktiğini biliyoruz" ifadesini kullanan Ganja, TSK’nın Fırat’ı geçip ABD’nin kontrol ettiği topraklara girmeye cesaret edemeyeceğini, ancak PYD’nin Menbic’den çekilmesinde ısrar edeceğini iddia etti. Yazara göre Türkiye, 10 bin kilometrekarelik Afrin, Batı İdlib ve Fırat Kalkanı bölgesi ile yetinecek. İbrahim Kalın’a atıfta bulunarak Ganja, Ankara’nın söz konusu toprakları Suriye’ye iade etmek niyetinde olmadığını iddia etti. Yazara göre bu topraklar ya Türkiye’ye katılacak veya orada Türkiye’ye bağlı bir piyon devlet kurulacak.

Yazarın deyişiyle Suriye’ye göz diken sadece Türkiye değil. İsrail Kuneytra ve Süveyda illerine “ilgi ile bakıyor”, Afrin Kürtlerine ihanet eden ABD Suriye’nin kuzeydoğusundan asla vazgeçmeyecek. Üstelik “IŞİD’in ölümü ile ilgili dedikodu çok abartılmış” ifadesini kullanan Ganja, kısaca "Ankara’yı örnek alan birçok güç var" dedi.

RBC gazetesine konuşan Rusya Dışişleri Konseyi uzmanlarından Kirill Semyonov, Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının Astana’da yaptığı Suriye konulu toplantıyı değerlendirdi.

Bakanların Astana süreci ve çatışmasızlık bölgeleri tartıştıklarını söyleyen Semyonov, "Çatışmasızlık bölgeleri ortadan kaldırılırsa barış süreci başarısız oldu demektir. Mevcut şartlarda onların faaliyetini sürdürmek ise imkansız, dedi. Kendisine göre Doğu Guta ve İdlib gibi bölgelerde ihtiyaç duyulan çatışmasızlık bölgeleri kağıt üzerinde kaldı, Humus’ta ve ülkenin güneybatısında ise silahlı çatışma, çatışmasızlık bölgeleri kurulmadan çok önce durdu" dedi.

Aynı kuruluştan Anton Mardasov isimli diğer uzmana göre ocak ayında Soçi’de kararlaştırılan Anayasa Komisyonu ekseriyetle Esad yanlılarından ibaret olacağı için Şam’ın istediği reformlara odaklanacak. Şam ve İran’ın çatışmazlık bölgelerini muhalif militanlardan arındırmaya devam edeceğini tahmin eden Mardasov, ileride Ankara’nın, Moskova ve İran ile kurduğu ittifaktan uzaklaşmayı ve ABD ile ilişkileri düzeltmeyi isteyeceğini öne sürdü.

Pravda.ru sitesine göre Rusya’nın Ermenistan’daki Gümrü üssünü yakında kaybetme riski var.

Dünyanın resmi olarak tanımadığı Dağlık Karabağ Devletbaşkanı Bako Saakyan’ın ABD Kongresi ziyaretini Rusya genel ifadelerle yorumlarken Ermenistan Washington’un “esneklik” gösterdiğini duyurdu. Bakü’nün konu ile alakalı diplomatik protesto bildirisi ise kimsenin dikkatini çekmedi.

Pravda.ru’ya konuşan Baku Network uzmanlarından Gülnara Mamadzade, Bako Saakyan’ın ABD ziyaretinin Rus-Amerikan jeostratejik mücadelesinin bir parçası olduğunu iddia etti. Kendisine göre Türk-Azeri ile Türk-Rus yakınlaşmasını engellemeye ve Türkiye’yi “Suriye krizi öncesi” konumuna geri getirmeye çalışan Washington, Ermenistan faktörünü değerlendiriyor.

Öte yandan siyaset bilimci Oleg Kuznetsov’un deyişiyle Suriye yüzünden Ortadoğu’da nüfuzunu kaybeden Amerika, Dağlık Karabağ meselesini speküle ederek bölgede yeniden söz sahibi olmak için çaba harcıyor. Amerikan’ın Ermenistan’da “kapsamlı bir şekilde” varlığını gösterdiğini vurgulayan Kuznetsov, Mihail Saakaşvili’nin iktidara geldiğinde Gürcistan’da üç Rus üssünü kapattığını hatırlatarak Ermenistan’da 9 Nisan’da yapılacak parlamento seçiminden sonra ülkedeki siyasi konfigürasyonun değişeceğini ve Rusya’nın Gümrü üssünün kapatılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

Rus siyasetçiler ve siyaset bilimciler Novaya gazetesine devlet başkanı seçimini yorumladı.

İnsan hakları “Golos” Platformu Eşbaşkanı Grigoriy Melkonyantz: "İnsanların oy vermeye organize bir şekilde geldiğini, otobüslerle getirildiğini gördük. Demek ki büyük ihtimalle oylamaya zorlandılar. Evde oy verme prosedürü de şüphe verici. Çoktan vefat eden veya adres değiştiren insanlar nasıl oldu ise eski adreslerinde oy vermek istemiş" ifadelerini kullandı.

Siyaset Bilimci Rostislav Turovskiy: "Eskiden seçimlerde fantastik derecede yüksek katılım rakamlarını bildiren kimi özerk cumhuriyetler bu sefer daha mütevazi davrandı. Bana gelince katılım oranı ile adaylar arasında oy dağılımı gerçeği yansıtıyor. Tartışacak durumlar oldu ama objektif bir netice ortada. Vladimir Putin, halk arasında sahip olduğu destekle orantılı oy almış" dedi.

Siyaset Bilimci Aleksandr Kınev: "Sonucu önceden belli seçim oldu. Fiyasko olacak adaylar fiyasko oldu. Aslında bu seçimlerde eski elitler statüsünü korumak için uğraştı. Eski elitler seçim kampanyası boyunca herhangi yeniliğe imkan vermemeye, Putin’e ancak komik, gayriciddi rakipleri seçimlere almaya çalıştı" dedi.

Devlet Başkanı adayı Grigoriy Yavlinskiy: "Seçim kampanyasının nasıl geçeceğini önceden biliyorduk. Otoriter rejimlerde seçimlerin ne olduğunu biliyoruz. Buna rağmen katılmaya karar aldık. Putin’in politikası ülkenin geleceği için tehlikelidir. Milli ekonomi durdu, kalkınma yok, vatandaşlar fakirleşiyor. Resmi tahminlere göre bile önümüzde 20 yıllık durgunluk var. Putin bunun çıkış yolunu bilmiyor. İstikbal geldi ama ülke yönetiminin ondan haberi yok" ifadelerini kullandı.

Tüm yazılarını göster