Rusya: ABD mültecileri 'canlı kalkan' olarak kullanıyor
Rusya, ABD'nin Ürdün sınırındaki El Tanf üssünü korumak için mültecileri canlı kalkan olarak kullandığını öne sürdü. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü, "Rukban’daki sığınmacılar fiilen tutsak durumundalar ve ABD’nin üssü için etkin bir canlı kalkan görevi görüyorlar" dedi.
DUVAR - Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov’un açıklamasına göre ABD'nin El Tanf'taki askeri üssünün yakınlarında bulunan ve Suriye’deki en büyük sığınmacı kampı olan Rukban kampında aralarında Deyrül Zor ve Rakka’dan 60 binden fazla kadın ve çocuk kalıyor. ABD ise kampa Suriye hükümeti, Ürdün, BM ve uluslararası kuruluşlarının insani yardım konvoylarının ulaşmasını engelliyor.
Sputnik'de yer alan habere göre, Konaşenkov "Rukban’daki sığınmacılar fiilen tutsak durumundalar ve ABD’nin üssü için etkin bir canlı kalkan görevi görüyorlar. Bu gibi 'koruyucu' bariyerlerin ABD’liler dışında Suriye’de yalnızca teröristler tarafından kullanıldığını hatırlatırım" dedi.
'KARA DELİK' BENZETMESİ
Suriye-Ürdün sınırındaki El Tanf üssü civarındaki 100 kilometrelik alanın IŞİD’in hükümet güçleri ve sivillere saldırı gerçekleştirmek için kullandığı bir kara deliğe dönüştüğünü beliren Konaşenkov, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Pentagon temsilcileri üste ABD, İngiltere ve Norveç’ten uzmanların Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) eğittiğini söylüyorlar. Ancak oradan IŞİD’in mobil grupları, kutudan çıkan şeytanlar gibi Suriye ordusu ve sivil halka saldırılar düzenliyor."
'AYLARDIR IŞİD'E KARŞI OPERASYON YAPILMADI'
Konaşenkov, ABD’nin, El Tanf’taki üssün cihatçılara karşı operasyonlarda kullanıldığı iddialarını da "ABD’nin üsteki illegal yapılanması Nisan 2017’de IŞİD’e karşı operasyonlar gerçekleştirilmesi gerektiği iddialarıyla aklanmıştı. Ancak üssün orada olduğu 6 aydır IŞİD’e karşı yapılmış hiçbir operasyon kaydedilmiş değil” sözleriyle yalanladı.
Konaşenkov, Suriye ordusu Rus Hava Kuvvetleri’nin desteğiyle Deyr ez Zor’daki militanları etkisiz hale getirerek ülkenin doğusuna ilerledikçe, El Tanf’taki üssün varlığının yarattığı sorunların arttığını da ifade etti. (Kaynak: Sputnik Türkçe)