Rusya basınında geçen hafta: 'Rusya vatandaşlarının Türkiye’de gayrimenkul alımı neredeyse durdu'
Rusya medyasında Rusya ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiler kadar Türkiye'nin Orta Doğu ve Suriye'deki varlığı, Öcalan ile yapılan görüşmeler ve Trump dönemine ait değerlendirmeler de öne çıktı.
Haftanın seçkisi geniş bir yelpazede. İzvestiya, Rusya vatandaşlarının Türkiye’de emlak alımının düştüğünü yazıyor. Nezavisimaya Gazeta, Al-Monitor’a dayanarak Öcalan’la görüşmeleri haberleştirmiş. Vedomosti VTB’nin müşterilerine Türk lirası hesabı açmaya başladığını duyuruyor; bu, problemler devam ediyor olsa bile, ödeme meselesinin çözümü için geniş bir kapı olabilir. EADaily Ermeni siyasetbilimci Vigen Akopyan ile görüşmüş; Akopyan Transkafkasya’da olası senaryoları ele alıyor. TASS, Narışkin’in Rusya’nın Ortadoğu’daki mevzilerini koruduğu sözlerini haberleştirmiş; kısa bir süre önce Lavrov da bunu vurgulamıştı. Svobodnaya Pressa ise siyasetbilimci Nikita Kriçevskiy’in Trump dönemiyle ilgili görüşlerini almış. Kriçevskiy etkili bir iktisat profesörü.
'Rusya vatandaşlarının Türkiye’de gayrimenkul alımı neredeyse durdu'
Rusya vatandaşları 2024’te yurtdışında bir önceki yıla göre yüzde 20-25 daha az gayrimenkul satın aldılar. … İlgi öncelikle çok sayıda sınırlama yüzünden azaldı; bunlar arasında başka ülkelerde döviz ödemeleri, oturma izni almaktaki güçlükler var. Satın almalar Türkiye, BAE ve Kıbrıs’ta bile durma noktasına vardı, oysa bu destinasyonlar her zaman konut almak için en popüler yerler arasındaydı. Ortalama satın alma bütçesi de yüzde 35 azaldı. Uzmanların görüşüne göre bu eğilim 2025’te de devam edecek. …
Premium tatil gayrimenkulleri ajansı Golden Brown Group’un Genel Müdürü Tatyana Burlakovska’ya göre… Türkiye’ye olan talep neredeyse yüzde 100 düştü, yani satın alışlar fiilen durdu; Mısır’a talep yüzde 60, BAE’ye talep ise yüzde 20 azaldı.
Avrupa ülkeleri her geçen yıl daha az popüler oluyor; bu ülkelere olan talep geçen yıl destinasyon yerine göre yüzde 10-20 daha azaldı.
Bununla birlikte Tayland, Bali, Karadağ ve Gürcistan’da gayrimenkul talebinde geçen yıl itibariyle yüzde 20-25 artış gözleniyor.
Kalinka Middle East müdürü Aleksandr Şibayev’e göre: “Ortadoğu pazarlarında Rusya vatandaşlarının faaliyetinde artış var: Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman’da yeni projelerin hayata geçirilmesine başlanıyor. Lot başına 450-550 bin dolarlık daha yüksek bütçe eşiğine rağmen, Rusya vatandaşlarının bunlara olan talebi artıyor. BAE pazarı projelere doydu, Ortadoğu ülkelerinde yeni destinasyonlar ise gayrimenkul portföyünün çeşitlenmesine imkân sağlıyor.” (Ya. Şturma / İzvestiya, 20 Ocak)
'Öcalan’la görüşmeler'
Washington merkezli Al-Monitor’un görüşmelere yakın kaynaklarının dediğine göre Ankara ve Öcalan arasında anlaşmanın genel parametreleri formüle edilmeye yakın. … Al-Monitor kaynakları Öcalan’ın kamuoyu önünde taraftarlarına silah bırakma çağrısı yapmaya ikna edildiğini bildirdiler. Buna karşılık Ankara da Öcalan’ı serbest bırakmaya, keza hapishanelerdeki Kürt siyasetçilere toplu af çıkarmaya söz verdi.
Al-Monitor kaynakları bundan başka Türkiye’nin Suriye’de toprak kazanmak için mücadele eden Kürtlere baskıda bulunmama sözü verdiğini de ileri sürüyor. Ancak Amerikalı uzman Gönül Tol başka kaynaklara dayanarak anlaşmanın Suriye’nin kuzeydoğusuna özel statü tanımayı öngörmediğini bildirdi. Burada faaliyet gösteren birliklere otonomi yerine Türkiye’ye sadık, Irak Kürdistan’ı Başkanı Mesut Barzani’nin desteğiyle kurulan etki grubu Kürt Milli Meclisi ile işbirliğini önerecekler. Tol kendi bloğunda halk savunma birliklerinin öyle ya da böyle birleşik Suriye ordusuna katılmak zorunda kalacağını belirti. Tol’un kaynaklarının iddiasına göre PKK’nın Irak kanadı da bunu kabul etti. …
Ama Öcalan’la mütareke meselesinde pek çok şey PKK’nın alt kadrolarının ideologlarının çağrısına ne tepki göstereceğine bağlı olacak. Britanyalı Türkiye uzmanı Ziya Meral’e göre diplomatik süreç son derece patlamaya hazır bir atmosfer yaratıyor. Meral, Ankara ve PKK arasındaki görüşmeleri yorumlarken sosyal medya hesabında, “Yakında bir terör eylemi olabilir,” diye yazdı. Meral’in vurguladığına göre Türkiye’yle hiçbir zaman tarihi bağları bulunmayan ve sürekli savaşa alışmış olan militanlar “gerçek PKK”. (İ. Subbotin / Nezavisimaya Gazeta, 23 Ocak)
'VTB müşterlerine TL hebası açıyor'
VTB müşterileri 19 Ocak’tan itibaren internet üzerinden TL hesabı açabilecek ve ödemeleri doğrudan yapabilecek, ancak banka, hesap açacakların, Türkiye’deki muhatabından bankasının VTB’den para kabul edip etmediğini netleştirmesini öneriyor. …
“Anlaşmanın bütün taraflarının yaptırım listelerinde olmaması çok önemlidir. Bu gereklilik satıcı, alıcı, nihai yararlanıcı ve malın üreticisi için geçerlidir. Malın da yaptırım listesinde olmaması gerekmektedir.”
Ödeme süresi bir günden beş güne kadar sürebilir. VTB ödeme meblağının yüzde 0,75’i kadar ancak 40 dolardan az olmamak kaydıyla komisyon alacak; keza döviz kontrolü için de ek bir komisyon alacak. Bu da meblağın yüzde 0,15’i artı KDV; ancak 10 dolardan az ve 2000 dolardan fazla olmama şartı getiriliyor. Ayrıca muhabir bankanın da yüzde 1 komisyonu çekilecek.
VTB şu anda Çin, Hindistan ve BDT ülkelerine ödemeler yapıyor. Türkiye’ye havale pazarında rekabet artıyor, ama Türkiye bankaları Rusya’dan müşterilerle ancak sınırlı bir şekilde çalışıyor. Blank veri bankası verilerine göre her 10 ödemeden 3’ü Türkiye’den geri dönüyor… (A. Kulşa / Vedomosti, 23 Ocak)
'Transkafkasya’da olası senaryolar'
Trankafkasya’ya gelince, bölge bugün de Moskova’nın stratejik menfaatler bölgesinde ve Rusya da bunu her fırsatta açıklıyor. Bence son yıllarda esas itibariyle Transkafkasya’daki nüfuzunu korumayı başardı. Azerbaycan ile az çok dengeli ve Gürcistan ile de yapıcı-sadık ilişkilere sahip. Ermenistan’a gelince, Rusya'nın Transkafkasya’yı etkilediği bir araçtı ve hala da öyle. Ermenistan yönetiminin 2018’den beri yaptığı açıklamalar ve attığı adımlar Rusya’nın Erivan’a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmasını meşrulaştırıyor gibi görünüyor.
Bugün Trump yönetiminin Transkafkasya’ya ilişkin tutumunun ne olacağını kesin olarak tahmin etmek zor. Yine de bu bölgenin Washington-Moskova ilişkilerini daha da kötüleştirecek bir engel teşkil etmeyeceğini düşünüyorum. Neticede Trump için Transkafkasya bir dış politika önceliği olmayacaktır. Aynı zamanda bölgede kimin baskın güç olduğu da onun için pek fark etmeyecek: Rusya mı, Türkiye mi? Washington kendi çıkarlarını Ankara’ya devredecek, Ankara da belirli sorunların çözümü için Moskova’yla birlikte çalışacak. …
Eğer Putin ve Trump ABD’nin Transkafkasya’ya doğrudan karışmayacağı ve buradaki meselelerin Moskova ve Ankara tarafından ortak çözüleceği konusunda anlaşırlarsa, bu durumda (Türkiye ve Rusya’nın — HY.) karşı karşıya gelme senaryosu mümkün değil. Eğer jeopolitik pazarlıkların neticesinde ortak bir paydada buluşmayı başaramazlarsa Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, bilhassa da Ukrayna çatışmasının dondurulmasından veya sona ermesinden sonra karşı karşıya geliş aşamasına geçebilir. Bu vekil çatışmaları, şu veya bu bölgede askeri çatışmalar veya iktisadi savaşlar şeklinde olabilir. (V. Akopyan / EADaily, 24 Ocak)
'Narışkin’e göre Rusya Ortadoğu’daki nüfuzunu koruyor'
Rusya Dış İstihbarat Hizmetleri başkanı Sergey Narışkin 24 Ocak’ta Rusya’nın Ortadoğu’da son derece etkili bir oyuncu olarak pozisyonunu koruduğunu, Arap dünyası ülkelerinin ve Türkiye’nin de bunu bildiğini, Moskova’nın bölgedeki pozisyonlarında bir kayıp olmadığını söyledi.
Narışkin bu konuyla ilgili Batı ülkelerindeki yayınlar sorulduğunda şöyle dedi: “Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok. Rusya bölgede çok etkili bir oyuncu ve ayrıca bunu Arap dünyası ülkeleri de biliyor Türkiye de. Dolayısıyla Rusya’nın Ortadoğu’daki mevzilerinde bir kayıp yok.”
Geçtiğimiz gün Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Rusya’nın Ortadoğu’dan ayrılmayacağını vurgulamıştı. (TASS, 24 Ocak)
'Trump her şeyi yapabilir, ama küresel diktatörlük artık bir hiç'
Çin’de yayınlanan Asia Times geçtiğimiz gün şöyle yazdı: “Trump, Rusya ile ticarete devam eden ülkeleri cezalandırarak Biden’i de geride bırakabilir. Bu sadece Rusya’ya askeri yardım sağlayan İran ve Kuzey Kore’yi değil Çin ve Hindistan gibi başka ülkeleri de kapsıyor.” …
“Trumpinator”ın Rusya’ya ne zararda bulunabileceğini iktisat doktoru, siyaset bilimci Nikita Kriçevskiy ile görüştük:
“Trump kesinlikle her şeyi yapabilir. Mesela bütün ülkelere bizim petrolümüzü almayı yasaklayacak bir kanun çıkartabilir. Ama bu küresel diktatörlük hiçliğini göstereli üç yıl oldu. Trump bunu bir daha teyit edebilir. Çin, Türkiye, Hindistan gibi ülkeler Washington’dan gelecek talimatlara boyun eğmezler. Trump Çin’e kimden petrol alıp kimden almayacağını gösteremez. Rusya’ya gelince, ihracatımızın dörtte üçü dost ülkelere gidiyor. Dörtte biri de gölge filoyla dolambaçlı yollardan. Bu yüzden Trump’ın korku tellallığı umurumuzda değil. Trump’ın yapabileceği tek şey Suudi Arabistan’a varil fiyatlarını düşürmesi için baskıda bulunmaktır. Ama mesele Suudilerle de belirsiz. Bunu ne kadar kabul ederler? Üstelik Suudilerin Amerika’ya yatırım yapmasıyla ilgili görüşmeler de devam ediyor. …” (M. Zubov / Svobodnaya Pressa, 24 Ocak)