ANKARA - Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Aşı Tüm Canlıların Ortak Değeridir” başlıklı korona virüsü aşılarına ilişkin değerlendirmesi üzerine Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, birliğin Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya hitaben bir mektup gönderdi. Yerkov mektubunda Rusya’daki Gamaleya Merkezi’nce geliştirilen ve “Sputnik V” olarak adlandırılan “Gam-Kovid-Vak” aşısının da değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Büyükelçinin mektubunun ardından TTB yönetimi ile Yerkov, Rusya Büyükelçiliği’nde dün yaklaşık bir saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Aşıya ilişkin değerlendirmelerinde Sputnik V aşısının Faz 3 çalışmalarının yayınlamadığı için yer vermediklerini ifade eden TTB Başkanı Fincancı, görüşmenin içeriğine dair Gazete Duvar’a açıklamalar yaptı.

‘FAZ 3 SONUÇLARI YAYINLANMADAN BAZI ÜLKELERDEN ONAY ALMIŞLAR’

Görüşmenin ana gündem maddesinin Sputnik V aşısı ve diğer aşılar olduğunu ifade eden Fincancı, büyükelçinin kaleme aldığı mektubun ardından gerçekleşen ziyaretlerinde açıklamalarında neden Sputnik V aşısına yer vermediklerini Rus yetkililere anlattıklarını söyledi. Sputnik V aşısının Faz 3 çalışmaları henüz paylaşılmadığı için değerlendirme yapmadıklarını belirten Fincancı şunları kaydetti:

“Aşının Faz 3 çalışmalarını henüz yayınlamadıkları için açıklamamızda Sputnik V aşısının olmadığını belirttik. Faz 3 çalışmalarını yayınlamış olan üç aşı ve Türkiye’de aşılamada yaygın olarak kullanılacağı ifade edilerek 3 milyon doz getirilen CoronoVac aşısına dair görüşlerimizi açıklamıştık. Dokuzuncu ve onuncu ay raporlarında Sputnik V’e de Faz 1 ve Faz 2’yi tamamlamış ve uluslararası bilim ortamlarında da paylaşmış bir aşı olması nedeniyle yer verdiğimizi, eğer Faz 3 çalışmalarını yayınlarlarsa onun da değerlendirmesini yapacağımızı söyledik. Kendileri de Sputnik V aşısıyla ilgili geldikleri aşamaları, onay aldıkları ülkeleri paylaştılar. Faz 3 sonuçları yayınlanmadan bazı ülkelerden onay almışlar. Kendi ülkelerinde zaten onaylı, ilk onay veren ülkenin de Belarus olduğu bilgisini paylaştılar.”

‘BAKANLIKLA ANLAŞMA YAPMA YÖNÜNDE BİR ADIM ATILDIĞINA DAİR İZLENİM EDİNMEDİK’

Fincancı’nın aktardığına göre Sağlık Bakanlığı ile Rus yetkililer Sputnik V aşısı için bir görüşme gerçekleştirdi. Rus yetkililerin Türkiye’de de Sputnik V aşısı için gerekli bilgileri paylaşacaklarını ve bir anlaşma için hazır olduklarını ifade ettiklerini belirten Fincancı, “’Türkiye’ye Sputnik V aşısı gelecek mi’ sorusuna yanıt verebiliyorlar mı” sorumuza ise şu ifadelerle cevap verdi:

“Öncelikli olarak ‘yeterli üretim yapacaklar mı’ sorusu var. Anladığımız kadarıyla an itibariyle yüksek dozlarda bir üretim söz konusu değil. Birçok ülkeyle de anlaşmalar yapmışlar. Kendi ülkelerinde aşılamaya başlayalı iki ay olduğunu 1,5 milyon kişiye aşılama yapıldığı bilgisini paylaştılar. Bu da iki ay önce aşılamaya başlamış bir ülke için düşük bir oran. Üretim hızları ve kapasiteleri itibariyle bu yeterli olur mu belirsiz. Anladığımız kadarıyla Sağlık Bakanlığı da değerlendireceklerini ve süreci izleyeceklerini söylemiş. Bir anlaşma yapma yönünde adım atıldığına dair izlenim edinmedik. Öncelikle yeterli dozda üretmeleri gerekiyor.”

‘FAZ 3 ÇALIŞMALARINI YAYINLAYACAKLARINI SÖYLEDİLER’

Öte yandan Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Ulusal Araştırma Merkezi’nin direktör yardımcısı Denis Logunov, Gameleya Merkezi’nin ilk aşı yapılan çalışanlarının virüse karşı bağışıklıklarının 9 aydır sürdüğünü iddia eden bir açıklama yaptı. Aşının etkinliğine dair Rus yetkililerin yapılan görüşmede bu konuda görüşlerini paylaşıp paylaşmadıklarını sorduğumuz Fincancı şunları söyledi:

“Sputnik V’nin şirketin sayfasında bir takım veri paylaşımları var. Ama Faz 3 çalışmasının sonuçları henüz yok. Önümüzdeki günlerde yayınlanacağını söylediler. Bütün verilerini paylaştıklarını, hakem değerlendirmesini beklediklerini anlıyoruz. Dolayısıyla güvenlik aralığı da dahil olmak üzere etkinliği, güvenliği ve ne kadar koruyucu olduğuna dair verileri paylaşıldıktan sonra öğreneceğiz. Şirketin sayfasında paylaştığı bilgiler bizim için yeterli değil. Dokuz ülkeden uluslararası bir bağımsız bilimsel danışma kurulu oluşturduklarını da beyan ediyorlar. Dolayısıyla danışma kurulu nasıl bir değerlendirme yapacak o da kıymetli olacak."