Rusya'ya yaptırımlardan AB içinde en çok Almanya etkilenecek

Moskova'nın Donestk ve Luhansk'ın bağımsızlığını tanıması üzerine Kuzey Akım 2 doğalgaz hattının askıya alınması, Rusya kadar Almanya'nın da ekonomisini zorlayacak.

Abone ol

Yunus Ülger

DUVAR - Rusya-Ukrayna krizi sebebiyle Rusya'ya Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından uygulanmaya başlanan yaptırımların, Moskova kadar Berlin ve Brüksel'i de olumsuz etkilemesi bekleniyor. 2014'te Rusya'nın Kırım'ı topraklarına katması üzerine uygulanan yaptırımlar, Almanya ve Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ticaret hacmini büyük oranda düşürdü. Kriz yakın bir zamanda aşılmazsa ilk paket yeni yaptırımlar bu oranı daha da büyütecek. Bundan da AB içinde en çok Almanya etkilenecek. Köln'deki Alman Ekonomi Enstitüsü'nün verilerine göre, Almanya ile Rusya arasındaki ticaret hacmi 2013'te 75 milyar euro iken, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar sebebiyle 2020'de 42 milyar euroya kadar düştü. Aynı dönemde AB ile Rusya arasındaki ticaret hacmi 393 milyar eurodan 192 milyar euroya kadar indi.

KUZEY AKIM 2 PROJESİ ASKIYA ALINDI

Almanya'nın büyük umut bağladığı Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesi, Rusya'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıması ve buraya ordu birlikleri göndereceğini açıklaması üzerine Berlin tarafından askıya alındı. Boru hattının yapımı tamamlanmıştı ancak ruhsat işlemleri daha sonuçlanmamıştı. Almanya'nın Sosyal Demokrat Partili Başbakanı Olaf Scholz, son ana kadar Kuzey Akım 2 projesiyle ilgili sorularda projenin adını anmaktan çekindi, sorulara genel yanıtlar verdi. Ne var ki, Rusya'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıması üzerine projeyi askıya aldığını açıkladı. Başından beri projeye karşı olan ABD, her fırsatta Almanya'dan projeyi iptal etmesini talep ediyordu. Rusya'nın Ukrayna'ya saldıracağına son ana kadar ihtimal vermeyen Scholz ise Moskova'nın son hamlesi karşısında şaşkınlığa uğramışa benziyor. Alman İkinci Televizyonu ZDF'e konuşan başbakan, 80 yıl sonra Avrupa'yı yeni bir savaş tehlikesinin beklediğini söyledi. Kuzey Akım 2 projesinin geleceği hakkında da oldukça karamsar olduğunu belirtti.

Yenilenir enerji politikası güden Federal Hükümetin ortağı Yeşiller Partisi, başından beri Kuzey Akım 2 projesine hep karşı çıkıyordu. Yeşiller Partili Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar sebebiyle enerji fiyatlarında kısa vadeli artış bekliyor. Krizin tırmanması, Rusya'nın da Almanya'ya doğalgazı kesmesi durumunda enerji fiyatları epeyce yükselebilir. Bakan, fiyatların yükselmesinden olumsuz etkileneceklere mali destek sözü verdi. Almanya'nın ithal ettiği doğalgazın yüzde 55'i Rusya'dan geliyor. Avrupa ise doğalgaz ihtiyacının yüzde 40'ını Rusya'dan karşılıyor.

MİLYARLIK PROJE KUZEY AKIM 2

Rusya'nın doğalgazını Baltık denizi üzerinden Almanya'ya taşıyacak Kuzey Akım 2 projesi, 2005'de zamanın Sosyal Demokrat Partili Başbakanı Gerhard Schröder tarafından hayata geçirildi. 1230 km uzunluğundaki doğal gaz boru hattı, yılda 55 milyar metreküp doğal gazı Almanya'ya aktarma kapasitesine sahip. 9,5 milyar euroya mal olan hattın maliyetinin yarısını Rus şirketi Gazprom üstlendi. Diğer ortaklar OMW (Avusturya), Royal Dutch Shell (İngiltere), Engie (Fransa), Uniper ve Wintershall (Almanya) şirketleri. Almanya'nın en büyük enerji şirketlerinden biri olan Eon'un bünyesinden çıkan Uniper, projeye 1 milyar euro ile katılmıştı. Şirketin yönetim kurulu başkanı Klaus Dieter Maubach, projenin askıya alınmasına karşı herhangi bir hukuksal yola başvurmayacaklarını bildirdi. Ayrıca, hattın işletmeye açılması konusunda iyimser konuştu.

Öte yandan, Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi, ABD'nin baskısıyla 18 Avrupalı şirketin Kuzey Akım 2 projesinden çekildiklerini yazdı. Bunlar arasında, Almanya'nın büyük sigorta şirketlerinden Münchener Rück bünyesinde bulunan Munich Re Sydicate Limited şirketi de bulunuyor.

GERHARD SCHÖREDER'E TEPKİLER

1998 ile 2005 arasında Almanya Federal Başbakanı olan Sosyal Demokrat Partili Gerhard Schröder, Rusya Ukrayna gerginliğinde hedef haline geldi. Kuzey Akım 2 projesinin mimarı olan Schröder'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile arası epeyce iyi. O kadar iyi ki, krizin tam ortasında Putin'in “dürüst bir kişi” olarak niteledi. Schröder'in Putin ile arasının iyi olması, sadece arkadaşlıkta kalmadı elbette. Schröder, Kuzey Akım 2 projesinin yönetiminde üst düzeyde bir konumda bulunuyor. Ayrıca Rusya'nın büyük petrol şirketlerinden Rosneft'in Denetleme Kurulu Başkanı.

Rusya Ukrayna krizinden önce Schröder'e bu görevleri sebebiyle herhangi bir eleştiri yapılmıyordu. Rus şirketlerde Almanya'nın temsilcisi gibi bir rolü vardı. Krizle birlikte Schröder'e eleştiriler yöneltildi, ancak bu eleştiriler şu anda öyle çok ağır değil. Hür Demokrat Parti ile Hıristiyan Sosyal Birlik partisinden, eski başbakanlar için yapılan ödemenin Schröder'e artık verilmemesi yönünde bir talep geldi. Handelsblatt gazetesinin haberine göre geçen yıl Schröder'in büro masrafları ve çalışanları için 407 bin euro ödenmiş. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Sekreteri Kevin Kühnert, Tagesspiegel gazetesiyle yaptığı söyleşide, Rus şirketlerindeki görevleri sebebiyle eleştirdi. Partinin bazı yetkilileri ise Schröder'in partiden ihraç edilmesini istedi, ancak bu parti yönetiminde pek yankı bulmadı.