SAADET Partisi: Bu seçimde tamam inşallah diyeceğiz

İzmir'de seçim çalışmalarını sürdüren SAADET Partisi milletvekili adayları, ülkedeki en büyük sorunlardan birinin kutuplaştırma olduğunu belirterek, "Bu kutuplaşmaya tamam diyeceğiz" dedi.

Abone ol

İZMİR - SAADET Partisi İzmir Milletvekili adayları Zekeriya Hazırbulan, Ozan Ganiüsmen ile Ceren Kara, Buca Kent Konseyi tarafından düzenlenen buluşmada parti programlarını anlatarak, soruları yanıtladılar.

Adaylardan İzmir 1. Bölge 1. Sıra adayı Zekeriya Hazırbulan, siyasi partilerin birbirine düşmanı değil, en fazla rakip olabileceğini anlattı. Siyasette kutuplaştırıcı dile son verilmesi gerektiğini ifade eden Hazırbulan “Şu anda ülkemizin yaşadığı en büyük sorun, kutuplaştırmalar ve halk arasında beslenmeye çalışılan düşmanlık anlayışıdır. Bu seçimde ‘tamam inşallah’ diyeceğiz. Peki, neye tamam diyeceğiz? Bu kutuplaşmaya tamam diyeceğiz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe tamam diyeceğiz. Yandaşlığa, partizanlığa, adam kayırmaya tamam diyeceğiz. Yolsuzluğa, rüşvete, iltimasa tamam diyeceğiz. Biz Saadet Partisi olarak, bu düzen değişecek diyeceğiz” dedi.

Mecliste temsil edilmeleri halinde üzerinde en çok duracakları konunun kardeşlik hukuku olduğunu dile getiren Hazırbulan, “Kardeşçe yaşayan bir Türkiye kuracağız. Kaynakları gösterişe değil, üretime ayıracağız. Torpil kaldırılacak, liyakat esas alınacak. Emanete ihanet etmeyeceğiz. Tüm vatandaşlarımıza eşit mesafede duracağız. Vatandaşın bilgisinin ulaşamayacağı hiçbir ihale ve sözleşme yapmayacağız. İdarede temel ölçütümüz hukukun üstünlüğü olacak. Hakça bölüşen bir sistem getireceğiz” vaadinde bulundu. .

'MİLLETİN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINMIŞ DURUMDA'

Günümüzde farklı ve muhalif bütün seslerin susturulduğunu ve baskı altına alındığını vurgulayan Hazırbulan şöyle devam etti: "Ekonomi darboğaza girmiş, tarım ve hayvancılık bitirilmiştir. İsraf ve yolsuzluk had safhaya ulaşmıştır. İşsizlik artmış, borçlar ödenemez hale gelmiştir. Dış politikada büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Bir gün İsrail’e one minute diyoruz. Öbür taraftan Filistinli kardeşlerimizin orada yaşadığı zulümleri hiçbir şekilde engelleyecek bir çalışmanın içinde bulunmuyoruz. Milletin geleceği tüketime yönelik yatırımlar nedeniyle ipotek altına alınmıştır. ‘Yol, köprü, tünel yaptık’ diyorlar. Biz de diyoruz ki, geleceğimiz ipotek altına alınmadan da bunlar yapılabilirdi. ‘Okul yaptık, hastane yaptık’ diyorlar. Biz de diyoruz ki, üretime dönük tesisler yapılarak da bunlar yapılabilirdi.”

(DUVAR)