Sabinli kadınlar savaşı nasıl durdurdu?

David’in resminde, sahnede solda bulunan figür, Hersilia’nın babası, Sabinlerin Kralı Titus Tatius’dur. Sağda mızrağını fırlatmak üzere olan savaşçı ise Romulus’tur.

Abone ol

Louvre Müzesi’nde bulunan, 1795-1799 arasında yapılmış, beş metre uzunluktaki bir savaş sahnesi, Roma’nın kuruluşundan bir hikayeyi anlatmasının yanı sıra ressamının kendi ülkesine vermek istediği 'barış' mesajını da içerir.

Fransız Devrimi’nin destekçisi Jacques-Louis David’in (1748-1825), ‘Sabin Kadınlarının Araya Girmesi’ ismini taşıyan bu resminde, kompozisyonun merkezinde iki komutanın arasına girip onları durdurmak için kollarını iki yana açmış Sabin kabilesinden bir kadın yer alır. Bu kadın, Roma’nın kurucularından Romulus’un Sabin kabilesinden eşi Hersilia’dır.

Sabinler (Lat.Sabinus, çoğulu Sabini), Roma’nın kurulmasından önce Tiber Nehri’nin doğusunda yaşayan antik bir kabiledir ve Romalılar ile sık sık savaşırlar. Sabinler hakkında fazlaca kesin bilgi yoktur, yine de dağlarda yaşayan bu halkın Oscan dilini konuştukları tahmin edilir. Romalı tarihçi Livy’ye göre, MÖ. 8. yüzyılın ortasında Roma kurulduğunda, Romulus’un takipçisi olanların çoğu erkektir ve Romulus, kentte çok az kadın olmasının nüfus artmasına engel olmasından endişelenir. Senatonun tavsiyesi ile Romalılar çevre kasabalara gidip buralardaki kadınlarla evlenmeye teşvik edilir. Ancak Romalıların evlilik taleplerini Sabinler kabul etmez. Bunun üzerine Romalılar, deniz tanrısı Neptün’e adanmış bir festivale, çevre kabileleri davet edip onların kadınlarını kaçırmak için bir plan yapar. Festival esnasında 30 Sabin kadını kaçırılır. Kaçırılanların biri hariç tümü bakiredir. Kaçırıldığı esnada evli olan Hersilia, bu olayın ardından Romulus ile evlenir.

BABA VE KOCA ARASINDA, SAVAŞA KARŞI

David’in resminde, sahnede solda bulunan figür, Hersilia’nın babası, Sabinlerin Kralı Titus Tatius’dur. Sağda mızrağını fırlatmak üzere olan savaşçı ise Romulus’tur. Hersilia babası ile müstakbel eşi arasındaki savaşı durdurmaya çalışmaktadır.

Bu sahnedeki anlatımın öncesinde, Capitoline tepesinde bulunan kalenin valisi Spurius Tarpeius’un kızı Tarpeia, Romalılara ihanet ederek kentin kapısını açıp Sabin savaşçılarının kaleye girmesini sağlamıştır. Sabinler, iç kaleyi ele geçirdikleri sırada neredeyse savaşı kazanmak üzeredir. Romalılar Palatium kapısına kadar geri çekilmiştir. Romulus, geri çekilen askerlerini toplayıp yeniden atağa geçer. Hikayenin bu aşamasında, Sabin kadınları Hersilia ile birlikte savaşı durdurmak için araya girerler. Sabin kadınları, David’in resminde kompozisyonun merkezindeki Hersilia’nın çevresinde ve arka planında dramatik pozlarda betimlenmiştir. Sabinlerin Kralı Titus Tatius’un bacağına yapışan bir kadın, kucağında bebeğini tutmaktadır. Hersilia’nın ayaklarının dibinde bulunan bebek figürleri de Sabin kabilesi ile Romalıların artık 'aile' olarak birleştiğini vurgulayan detaylardır. Sabin kadınlarının araya girmesi sayesinde, savaş son bulur ve barış yapılır. Sabinler, Romalılarla birleşmeyi kabul ederler ve Sabinlerin Kralı Titus Tatius’un ölümünden önceki beş yıl boyunca barış sağlanır. Sabinler, Roma’ya taşınır ve savaşta kazandıkları Capitoline tepesine yerleşir.

Rönesans döneminde, ‘Sabin Kadınlarının Kaçırılışı’ sahnelerinin, ‘kız kaçırma’ geleneğine atıfta bulunularak, kültürün devamlılığı için aile kurmanın önemini anlatma amacıyla üretildiği düşünülmektedir. 1798-1799’da Fransız ressam David’in Sabin kadınlarının savaşı durdurmasını betimlemesindeki amacı ise çok daha farklıdır.

DEVRİMCİ RESSAMIN GÖZÜNDEN SABİNLİ KADINLAR

David, Robespierre’in destekçisi olduğu için 1794 ve 1795’te iki kez tutuklanıp hapse atılır. Sabin kadınlarının hikayesini resmetmeye de hapisteyken karar verdiği tahmin edilmektedir. Sabin kadınlarının hikayesinde, onların savaşı durdurmasını anlatmayı tercih eder. Hikayenin bu bölümünü seçmesinin sebebi, devrimden sonraki yıllarda yaşanan kanlı mücadelenin durması ve halkın sevgiyle yeniden birlik olması çağrısını yapma amacını taşıması olarak yorumlanır.

David’in hapisten çıkmasından sonraki yıllarda ürettiği bu resminde, Romulus figürü için, İtalyan kökenli profesyonel model Cadamour’un ona modellik yaptığı kabul edilir. 1846’da ölen ve esasen dansçı olan Cadamour, 1830’larda Paris’te ‘Modellerin Kralı’ olarak tanınır. Cadamour, David’in 1814 tarihli bir başka resminde de 'Leonidas' figüründe karşımıza çıkar. Daha öncesinde, David’in, cumhuriyet için organize ettiği bir festivalde despotizmi anlatmak amacıyla bir salın üzerinde zincire vurulmuş şekilde altı saat boyunca ayakta durduğu bilinmektedir.

David, ‘Sabin Kadınlarının Araya Girmesi’ resminde, Romulus figürü için gerçekten İtalyan bir modelle çalışmış olsa da kompozisyonu Antikite’nin klasik savaş sahnelerini açıkça anımsatır. Yine de bu resimde, 'barışın geldiğini' hissettiren bir dinginlik de vardır. Arka planda Romulus’un tarafındaki Romalı askerler, barışı kabul ettiklerini göstermek için mızraklarını düşmana yöneltmek yerine havaya dikmişler, miğferlerini de bu mızrakların ucuna asmışlardır. David, barış çağrısı amacıyla yaptığı bu resmini kendi başyapıtı olarak tanımlar.