'Sadece darbeden değil Onur için de yargılansın'
Gözaltında işkence gören oğlu Onur Can'la, eşi Hatice Can'ı arka arkaya kaybeden Mevlüt Can, darbe sonrası tutuklanan başkomiser Hakan Aydın'a açılacak davaya müdahil olmak istiyor. Can ailesinin avukatı Ercan Kanar, dilekçeyi yakında mahkemeye sunacaklarını açıkladı.
HACI BİŞKİN / hbiskin@gazeteduvar.com.tr
DUVAR - 15 Temmuz sonra başlatılan operasyonlar kapsamında çok sayıda polis de tutuklandı. Tutuklananlardan biri de 2010 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Bölümü öğrencisi Onur Yaser Can'ı İstanbul'da gözaltına alan başkomiser Hakan Aydın'dı.
Başkomiser Aydın'ın da katıldığı gözaltı sorgusu sırasında işkence gören Can bir süre sonra, serbest bırakıldı. Ancak kısa bir zaman sonra tekrar gözaltına alındı ve yine işkence gördüğü iddiaları o dönem basına yansıdı.
Onur Yaser Can 24 Haziran 2010’da 28 yaşındayken yaşamına son verdi. Bir süre sonra annesi Hatice Can da oğlu gibi hayatına son verdi.
Onur'un ölümüyle ilgili açılan soruşturmayı dönemin İstanbul Savcısı Muammer Akkaş yürüttü. Akkaş gözaltına ait kamera görüntülerini izlemeden takipsizlik kararı vererek soruşturmayı kapattı. 17-25 Aralık operasyonları sonrasında görevden alınan Akkaş'ın yurt dışına kaçtığı belirtiliyor.
BABA CAN MÜDAHİL OLMAK İSTİYOR
Oğlunu ve eşini kaybeden Onur Yaser Can'ın babası Mevlüt Can, Başkomiser Hakan Aydın hakkında açılacak davaya müdahil olmak istediklerini söyledi. Baba Can şunları anlattı:
“Oğlumun ve eşimin ölümüne sebep olanların işledikleri eski suçlardan da yargılanmasını istiyorum. Bir insanı çırılçıplak soyup dövmek nasıl bir insanlıktır? Onur'uma işkence yaptılar, dövdüler. Polisler, Onur eve geldikten sonra kendisinden muhbirlik yapmasını istediler. Oğluma konuşmazsan gereği yapılır diye işkence yaptılar. İşkenceci polislerle görüşmek istedim. Ama kendileriyle hiçbir şekilde iletişim kuramadım. Benim Onur'um onurluydu, o bir aydındı. Kimseye zararı dokunmadı. Ben de bu davaya müdahil olmak istiyorum. Eğer müdahil olursam Hakan Aydın'ın bir örgüt kurduğunu ve işlediği bütün suçlarını da başka bir ekibin üzerine attığını söyleyeceğim.”
'SAVCILIK OLAYI DETAYLI İNCELEMEDİ'
Can ailesinin avukatı Ercan Kanar, yurtdışına kaçtığı iddia edilen eski savcı Muammer Akkaş'ın Onur'a işkence eden polisleri koruduğunu söyledi. Kanar şöyle dedi:
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü (İEM) Narkotik Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurları Yunus Başay, Muhammet Ongun, Cengiz Malbeleği, Hakan Aydın, Onur Ülker, Şükrü Velioğlu, Mahir Çakallı hakkında ölümle neticelenen işkence kötü muamele ve cinsel saldırı, görevi kötüye kullanma, bilerek suçu ve suçluyu gizleme suçu bildirmeme, delilleri gizleme karartma ve adaleti yanıltma, resmi belgede sahtecilik gibi suçlardan soruşturma açılarak cezalandırılmalarını istedik. Fakat Şişli Savcılığı tacize dair bir araştırma yapmadı. Ayrıca savcılıktan konuyu araştırmalarını istedik. Onur, yaşamına son verdikten aylar sonra emniyetin içerisinde bulunan sadece birkaç kamerayı ve bilgisayarı incelediler. Normal şartlarda emniyet sorgusunda çekilen kamera görüntülerini bize izlettirmeleri gerekiyordu. Ama sorgu odasındaki görüntüler bizlere izlettirilmedi. Savcılık, olayı sıcak sıcağına incelemedi.”
AVUKATA HER ŞEYİ ANLATACAKLARDI
Onur Yaser Can'ın gözaltında cinsel istismara maruz kaldığına ilişkin de şüpheler olduğunu belirten Ercan Kanar, şöyle devam etti:
“Narkotik Şube Müdürü Hakan Aydın, benim için bir avukat arkadaşıma 'o teröristlerin avukatı olmasaydı kendisine olayı anlatırdım' demiş. Böyle bir durumda hem Onur Yaser Can'ın ölümünden hem de Onur'un annesinin ölümünden dolaylı yoldan eski Başkomiser Hakan Aydın sorumludur. Adil bir yargılanma yapılmadı. Onur'un arkadaşlarıyla ve çalıştığı iş yeriyle görüştüm. Bu ana kadar Onur hakkında olumsuz tek bir cümle duymadım. Emniyet sorgusunda polislerin Onur'un ailesinin azınlıkta olduğunu düşündükleri için bu kadar rahat davrandılar. Bu davada çok az sayıda polis hakkında dava açıldı. Daha sonra bu polisleri kollayan savcı Muammer Akkaş suç işleyen polisler hakkında takipsizlik kararı verdi. Biz de bu duruma itiraz ettik. Tim şefleri ve Narkotik Şube hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ama verdiğimiz bütün dilekçeler ret edildi. Bu polisler Yaser'in isminden bile sorun çıkardılar. Şanlıurfa'da tutuklanan Hakan Aydın için müdahale dilekçesi vermeye hazırlanıyoruz. Burada sadece Hakan Aydın sorumlu değil. Aynı zamanda emniyet amirleri ve emniyet müdürleri de sorumludur.”