Sadık Gültekin: ÖSYM'nin hatası bilmeden yapılmaz
Eğitim uzmanı Sadık Gültekin, ÖSYS'deki hesap hatasının kabul edilemez olduğunu 'bilmeden' yapılamayacağını söyledi: Sisteme sadece sonuçları girmek gerekiyor. Gerisini zaten yazılım yapıyor. Demek ki biri burada sistemi devre dışı bırakmış. Ama daha büyük bir kesimi etkileyecek bir şey de yapmamış. Bilmeyerek olmaz bu hata...
DUVAR - Eğitim uzmanı Sadık Gültekin, ÖSYM'nin ÖSYS'de 'hesap hatası' yaptığı ve daha önce kazandığı açıklanan 1499 adayın herhangi bir programa yerleştirilmediğini duyuran açıklamasını değerlendirdi. Hatanın kabul edilebilir olmadığını ve bilerek yapıldığını düşündüğünü söyleyen Gültekin şunları söyledi:
İLK DEFA BÖYLE BİR HATA İLE KARŞILAŞTIK: Her şeyden önce bu kabul edilebilir bir hata değil. Daha önce de 7 bin kişinin orta öğretim başarı puanı yanlış hesaplandı. En azından burada sıralamayı olumlu yönde yukarıya çıkarttılar. Hadi bunu sineye çektik. Şimdiki hatada ise her şey belirlendikten sonra çocuklara yeniden 'kazandın', 'kazanamadın' deniliyor. Kazanamayanlar tabii ki her şeyden önce mutsuz oldular. Belki aileleri tarafından eleştirildiler. Kazananlar çok sevindiler. Şimdi de kazananlara deniliyor ki, 'Pardon yanlışlık yaptım. Sen kaybettin!' Peki bu yıkımı nasıl telafi edecekler? İlk başta 'kazanamadım' psikolojisine girene şimdi de diyor ki, 'Öyle demiştim ama sen şimdi kazanmışsın kayıt yaptırabilirsin.' Yani baştaki hata, sonraki açıklamalar hata... Şimdi ÖSYM tarihinde bu tabloyla ilk defa karşılaştık. Kontenjan boşluklarıyla ilk defa karşılaştık. Böyle bir durumla ilk defa karşılaştık.
DEMEK Kİ SİSTEM BİLEREK DEVREDEN ÇIKARILMIŞ: Peki bu niye böyle oldu? İş bilmezlik dersek kabul edilemez. 'Ha burada işi bilmeyenler varmış, hata yapmışlar. Eee ne yapalım şimdi düzeltildi' denemez. Koskoca bir kurumdan bahsediyoruz ve bu kurum sadece bu sınavı yapmıyor ki. Bu kurumun yaptığı 45 dolayında sınav var. Peki onlardaki durum nedir? O sınavların da araştırılması lazım. İkincisi söz konusu kişi ya da kişiler bilerek mi hata yaptı? Olabilir. Şu an öyle sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz ki güvenemiyoruz... Daha ilginç olanı söylersek: Oraya iş bilmeyeni dahi koysak geri kalan her şey düzenlenmiş. İşleyen bir yazılım var. Senin bir şeye müdahale etmene gerek yok. Zaten her şeyin sisteme yüklenmiş. Örneğin Tablo 6-C'nin nasıl değerlendirileceği, Tablo 4'teki programların nasıl hesaplanacağı, kat sayıların nasıl yapılacağı... Her şey zaten hazırlanmış. Senin yapacağın tek bir şey var: Yanıt kağıtlarını değerlendirilmek, sisteme girmek. Zaten bundan sonrasını sistemin kendisi hesaplıyor. Şimdi demek ki birileri bilerek bir şeyi devreden çıkartmış. Hani büyük bir kesimi etkileyecek bir şeyi göze alamamış çünkü çok büyük bir yankı olurdu. Ufak ama yine de etkili olacak bir şey yapılmış.
BİLMEYEREK YAPILMAZ BU YANLIŞ: Benim şahsi fikrim içeriden bilerek bu yanlış yapılmış. Bilmeyerek olmaz bu. ÖSYM bizim yıllardır en güvendiğimiz kurumların başında geliyor. Ama ne yazık ki güvenimiz sarsıldı. Şimdi ÖSYM attığı her adımda sorgulayacağımız bir kurum haline büründü. Yazık oldu! Bu çocuklara, emeklere yazık oldu. ÖSYM'nin bir sözü vardır: Emanetimiz emanetimizdir... Yani emanetimiz bizim için 'kutsaldır' diyor. Şu anki durum emanete hıyanet oldu.