Sağlık çalışanları bir günlük iş bıraktı

İzmir’de sağlık çalışanları bir günlük iş bıraktı. Sağlık çalışanları ayrıca tüm illerde 17 Nisan günü için "Beyaz Eylem" çağrısı yaptı.

Abone ol

İZMİR- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2012 yılında bir hasta yakını tarafından katledilen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıl dönümü olan 17 Nisan günü, sağlıkta şiddete dikkat çekmek üzere, Türkiye’nin tüm illerinde ve tüm kurumlarında çalışan hekim ve sağlık çalışanlarına “Beyaz Eylem” çağrısı yaptı.

İzmir’de de, Bornova Yunus Emre 29 no' lu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli hekime yönelik saldırının ardından, İzmir Sağlık Platformu'nu oluşturan meslek odası, sendika ve derneklerin çağrısı üzerine "birinci basamak sağlık hizmeti" veren kuruluşlar bir gün süreyle iş bıraktı. İl Sağlık Müdürlüğü'ne siyah çelenk bırakılmasının ardından eski Sümerbank önünde toplanan hekimler, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerini protesto etti. Basın açıklamasını İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Dr. Birol Kocaman okudu.

29 Mart 2019 tarihinde Bornova Yunus Emre 29 no'lu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli sağlık çalışanlarının saldırıya uğradığını hatırlatan Kocaman, "Eşine ilaç yazdırmak için gelen hastaya, hastanın kendisi olmadan işlem yapılamayacağı açıklaması yapılmıştır. Bunun üzerine, yaklaşık 10 dakika sonra hastanın eşi ASM’ye gelerek meslektaşımıza saldırmış, burnunun kırılmasına ve değişik yerlerinden yaralanmasına neden olacak derecede darp etmiştir. Bununla yetinmeyen şehir eşkıyası, mahalledeki diğer yakınlarını çağırmıştır. İki araba eli sopalı kişi ASM’ye gelerek ASM’de görevli iki meslektaşımızı, meslektaşlarımızın olay yerinde bulunan eşlerini, hemşire ve hizmetlileri, olaya engel olmaya çalışan esnafı darp etmiştir’’ dedi.

SİYASİ İKTİDARIN SAĞLIKTA HİÇBİR ADIM ATMADIĞINI GÖRÜYORUZ

Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı yaşandığını aktaran Kocaman, ‘’Sağlık emek ve meslek örgütleri uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza karşın, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdelen ve Dr. Fikret Hacıosman’ın öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile ilgili siyasi iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir! Kapıdan giren her kişinin potansiyel bir tehlike olabileceği duygusu hekimlerde ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarında tarifsiz gerginlik yaratmaktadır. Hekimler bilime ve yasalara göre davranmaları durumunda idare, toplum ve medya tarafından yalnız bırakılacağı hatta suçlanabileceği kaygısı taşımaktadır. Her gün yaşanan yıpratıcı ve tüketici bu süreç şiddetin de eklenmesiyle yok edici olmaya başlamıştır’’ ifadelerini kullandı.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ESAS ALINIYOR

Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarının temsilcileriyle işbirliğine gitmesinin bir zorunluluk olduğunun altını çizen Kocaman, "Açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu otoritesinin, sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken etkin önlemleri almadığı, caydırıcı cezaları yürürlüğe sokmayarak, müşteri memnuniyeti esasıyla sağlıkta iyiliği değerlendirdiğidir. Bu yanlış tutum daha birçok hekimin ve sağlık çalışanın şiddete uğramasına ve can kayıplarıyla karşılaşılmasına neden olacaktır. Sağlık Bakanı 1,5 yıldır görüşme talebimize yanıt vermemektedir. Artık tek bir sağlık çalışanının bile şiddete uğramasına tahammülümüz yoktur. Sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Aksi takdirde sağlıkta etkin bir şiddet yasası çıkana dek haklı mücadelemiz artarak devam edecektir’’ diyerek sözlerini sonlandırdı. (HABER MERKEZİ)