Sağlık çalışanları grevde: Emek bizim söz bizim
Sağlık çalışanları greve gitti. Hastanelerde yapılan basın açıklamalarında, "Sadaka değil hakkımızı istiyoruz" denildi.
Hacı Bişkin / Ferhat Yaşar
DUVAR - Sağlık emekçileri 'Emek bizim söz bizim' diyerek Türkiye çapında grev yaptı. "Görevdeyiz, uyarıyoruz: Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz" sloganıyla greve giden sağlık emekçileri hastanelerde basın açıklaması yaptı.
İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde yapılan eylemde sağlık çalışanları, "Birleşe birleşe kazanacağız", "Sadaka değil hakkımızı istiyoruz", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Emek bizim söz bizim", "Direne direne kazanacağız", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atarak yürüyüş gerçekleştirdi.
'BIÇAK KEMİĞE DAYANDI'
Eylemde ilk konuşmayı SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Fadime Kavak yaptı. Kavak açıklamasında, "Biz sağlık emekçileri bu soğukta neden buradayız? Artık bıçak kemiğe dayandı diyoruz. Bizleri dinlemezseniz bu sistemin altında kalırız. Bundan hepimiz kaybederiz. Öncelikle ekonomik koşullarımızın düzeltilmesini istiyoruz. Bizler kaliteli sağlık hizmeti vermek istiyoruz" dedi.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Ķücükosmanoğlu ise sağlık emekçilerine kulak verilmesini istedi: "Aralık ayında kameralar karşısında 'söyledin mi söylemedin mi?' dediler. Bu yasa tasarısı bütün partilerin oylarıyla geçti sonra 'bu tasarıyı çekip daha iyisini getireceğiz' dediler. Özlük haklarımızın iyileştirilmesini istiyoruz, insanca yaşayacak gelir istiyoruz."
Diş Hekimleri Odası Başkanı Ali Gürlek de şunları dedi: "Üyelerinin çoğu serbest çalışan bir meslek örgütüyüz. Emeklilikte insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz."
'BEYAZ NÖBETTEYİZ'
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan, ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirterek, "Bugün tüm sağlık ekibi olarak buradayız. Beyaz nöbetteyiz, iki yıldır hayat kurtaran bizler sesimizi duyurmak için buradayız. Meslektaşlarımız ayrımcılığa maruz kalıyor. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Geri çekilen yasa tasarısının bir an önce Meclis'e getirilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Necati Bozkurt, Veteriner hekimlerin sağlık çalışanları için hazırlanan tasarıda yer almak istediklerini söyledi: "Hayvanlardan insanlara geçen hastalıkları önlemek koruyucu sağlık hizmetidir. Tarım Bakanlığı'na bağlı olduğumuz için maalesef veteriner hekimler sağlık çalışanı olarak görülmemektedir. Ülkeyi yönetenler bölüp parçalamaya çalışmakta. Biz diyoruz ki birlikte kazanacağız."
Sağlık Emekçileri Sendikası adına konuşan Aytekin Karadoğan da, "Bizim payımıza her gün açlık, şiddet düşüyor. Sağlık Bakanlığı haklarımızı ödememek için elinden geleni yaptı. Biz bu düzeni yıkacağız" dedi.
Genel Sağlık İş adına konuşan Deniz Korkmaz ise, "Onlarca sorunumuz var. Kapitalist bakış açısından vazgeçmeliler. Bu mücadelede omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KİM 36 SAAT UYUMAYAN HEKİME MUAYENE OLMAK İSTER?'
TTB'nin Genç Hekimler Komisyonu'ndan İlyas kavak ise, "Artık geçinemiyorum asistan hekimler, yoksulluk sınırının altında. Nöbet ücretlerine mahkum bırakılıyoruz. Nöbet ertesi ücreti konusunda bir düzenleme yapılmadı. Acaba kim uyumadan aralıksız 36 saat çalışan bir hekime muayene olmak ister?" dedi.
TTB Tıp Öğrencileri'nden Ercan Kılavuz, öğrencilerin yaşadığı sorunlara ilişkin şunları söyledi: "Tıp ögrencileri bu ülkeden gitmenin hayalini yaşıyor. Bu eylemin temel nedeni onurlu yaşamak ve yaşatmak. Bu imkanlarla sağlık hizmeti sunmanın imkanı yok. Tek derdimiz insanları haysiyetli bir şekilde yaşatmak. Bir öğrenci olarak İstanbul'da kiralarımızı ödeyemiyoruz. Bugün sağlık çalışanları grevde. Emekçiler, öğrenciler adım atılmasını bekliyor."
'TÜKENMİŞ HEKİMLERLE SAĞLIK OLMAZ'
Sağlık kurumlarının teker teker söz alıp, sağlıkta yaşanan zorluklara değindiği eylemde, TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı da bir konuşma yaptı. Uzun bir süredir hep birlikte seslerini duyurmaya çalıştıklarını, haklarını almak için mücadele ettiklerini hatırlatarak sözlerine başlayan Fincancı, “Emeğimizin değersizleştirildiği, emeklerimize yabancılaştırıldığımız ve ne yazık ki artık bu mesleği sürdürmek konusunda kuşkuları olan meslektaşlarımız için daha iyi bir sağlık sistemi ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret, emekliliklerinde rahatça yaşayabilecekleri bir çalışma ortamı için mücadele ediyoruz” dedi. Bu mücadelede tüm sağlık emekçilerinin insanca yaşama talebinin sağlık sistemini ve sağlığa erişimin yurttaşları bire bir ilgilendirdiğini belirten Fincancı, tükenmiş hekimler ve emekçilerin sağlığı olanaksız kıldığını kaydetti. Sağlığı olanaksız kılan, sağlık sistemini çökerten iktidarın adımlarına karşı herkesin sağlığa eşit bir biçimde erişebileceği kurucu ve kamucu bir sağlık sistemi için mücadele ettikleri belirten Fincancı, “Birlikte üretiyoruz ve birlikte üretmekten gelen gücümüzü kullanmaktan da çekinmiyoruz. Üretimden gelen gücümüzle haklarımızı alacağımız günler yakın. Yeter ki yan yana durarak mücadele edelim” diye konuştu.
Gelenlere bir sonraki gün gelmeleri söyleniyor
İstanbul Tabip Odası'nın g(ö)rev çağrısına katılımın yoğun olduğu Zeynep Kamil Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, acil servis ve yoğun bakım üniteleri dışındaki servislerde çok sayıda hekim iş bıraktı. İTO Genel Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip'in hastalara yaptığı 'gelmeyin' çağrısına uyanlar var. Gelen hastalara ise bir sonraki gün gelmeleri gerektiği söyleniyor.
Sağlık çalışanlarının acil talepleri
Konuşmaların ardından ortak açıklamayı İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip paylaştı. Pandeminin derinleştirdiği kriz ortamında ekonomik ve sosyal hakları ile ilgili büyük hak kayıpları yaşadıklarının altını çizen Saip, siyasi iktidarın sağlık emekçilerinin haklarını görmezden geldiğini söyledi.
“Sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz” diyen Saip, acil taleplerini şöyle sıraladı:
• Tüm sağlık emekçilerine insanca yaşamaya olanak veren, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin verilmesi; eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi.
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi.
• Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması.
• Sağlığa bütçeden daha fazla pay ayrılması.
• Emeklilere verilecek ilave ödemede, hangi kurumdan veya hangi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak emekli olduğuna bakılmadan, tümüne eşitlik ve adalet ölçüsünde insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı bağlanması.
• Kovid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması.
• Etkili ve caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması, güvenli işyerlerinin oluşturulması.
• Kanunlara göre sağlık alanında görev yaptıkları halde, sağlık çalışanı olarak görmezden gelinen veteriner hekimlerin de, tüm sağlık çalışanlarına yapılacak yasal düzenleme ve maaş iyileştirmelerinden faydalandırılması.
• Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi.
• Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması. Nöbet ertesi izinlerin ekonomik kayba neden olmadan kullandırılması.
• Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb. adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi.
• Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi.
• Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi.
• Sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve sunulmasında sağlık emek ve meslek örgütlerinin karar alma mekanizmalarında yer alması.