Sağlık çalışanları: Ölmek istemiyoruz

Diyarbakır'da doktor Ahmet Azizoğlu'na yönelik saldırı, meslektaşları tarafından protesto edildi. Azizoğlu, iki gün önce 10 kişinin saldırısına uğramış ve burnu kırılmıştı.

Abone ol

DİYARBAKIR - Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar son bulmuyor. Son olarak Doktor Ahmet Azizoğlu, görev yaptığı Dicle Üniversitesi Acil Servisi’nde hasta yakını 10 kişinin saldırısına uğradı. Sağlık çalışanları hem saldırıyı protesto etmek hem de sağlıkta dönüşüm politikalarının geldiği noktaya dikkat çekmek için bugün hastane önünde basın açıklaması yaptı. SES Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası ve DÜTAB Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistanları Birliği (DÜTAB) ile TTB Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya'nın katıldığı açıklamada her fırsatta sağlık çalışanlarının hedef haline getirildiğine dikkat çekildi.

KIŞKIRTILMIŞ SAĞLIK TALEBİ

Son zamanlardaki sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara dikkat çekilen açıklamada, "Azizoğlu'nun, hasta yakını 10 kişinin saldırısında gözlüğü ve burnu kırılmış, ayaklarında incinme meydana gelmiştir” bilgisi verildi.

Hükümetin sağlık politikalarının da eleştirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Mevcut sağlık politikalarının yarattığı çarpıklıklar ve kışkırtılmış sağlık talebi, sağlık emekçileri ve hasta yakınlarını karşı karşıya getirmiştir. İktidarın bu sorunun üzerine gitmek yerine her fırsatta sağlık emekçilerini hedef göstermesi sağlıkta şiddeti arttırmıştır. Sağlık Bakanlığı, sağlık örgütlerinin ve sağlık emekçilerinin önerilerini kabul etmemiş, bugün geldiğimiz duruma zemin hazırlamıştır. Daha önce kaybettiğimiz sağlık emekçilerinden ve ülkenin her yerinden gelen beyaz kodlardan ders alınmamıştır. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Hastaneler, özellikle acil servisler, her an bir arkadaşımızı daha kaybedebileceğimiz bir kaos ortamına dönüşmüştür. Sağlıkta dönüşüm programının, hastalardan alınan katkı-katılım payının etkisiyle her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmakta ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebi eldeki olanaklarla karşılanamamaktadır. Vatandaşın sağlık hizmet beklentisinin medya ve iktidar tarafından yapay biçimde yükseltilmesi, bugün karşı karşıya olduğumuz tabloya yol açan en önemli etkenlerdendir."

‘YAŞATMAYA ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ’

Kamu idaresinin yaralanmalara sebep olan saldırılara karşı sağlık emekçilerinin güvenliğini sağlamak adına yeterli, etkili ve caydırıcı önlemler almadığı belirtilen açıklamada, bu durumun sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit etmeye devam ettiğini ve sağlık hizmet sunumunu da sürdürülebilir olmaktan çıkardığı vurgulandı.

Açıklamanın devamında sağlık çalışanlarının şu talepleri dile getirildi:

* Bizler yaşatmaya çalışırken yaşamlarımızdan olmak istemiyoruz. Bu kadar açık şekilde gelen şiddet dalgasında bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz.

* Mesleğimizi icra ederken hastalarımıza yeterli süre ayırmak ve güvenli ortamlarda çalışmak istiyoruz. Bu nedenle, daha önce de yaptığımız önerileri bir kez daha tekrarlıyoruz;

-Türk Tabipleri Birliği’nin defalarca dile getirdiği Sağlıkta Şiddeti Önleme yasası bir an önce çıkarılarak, şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasallaşması sağlanmalıdır.

-Çarpıtılmış sağlık anlayışıyla sağlık emekçisi ve hasta yakınlarını karşı karşıya getiren politikalardan vazgeçilmelidir.

-Sağlık kuruluşlarında çalışma arkadaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı, önleyici ve gerçekçi önlemler bir an önce hayata geçirilmelidir.

Bu uyarılarımızın ve önerilerimizin hayati önem arz ettiğini tekrarlıyoruz. Ölmek istemiyoruz. Yaralanmak, hakaretlere maruz kalmak istemiyoruz.”

(DUVAR)