'Sağlık market' krizi: Stoklar bozuldu, kutu kutu ilaç çöp oldu

Kamunun ilaç yükünü hafifleteceği savunulan ‘sağlık market’ sistemi, hem yükü artırdı hem de ilaç ve tıbbi cihaz firmalarını zengin etti. Birçok ameliyat ise yapılamadı.

Abone ol

DUVAR - Sağlık alanındaki politika ve uygulamaların ağır faturasına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Kamunun ilaç maliyetini düşüreceği iddiasıyla başlatılan ‘sağlık market' uygulamasının devletin zararına yol açtığı, binlerce kutu ilacın çöpe atılmasına neden olduğu ortaya çıktı.

SAYIŞTAY TESPİT ETTİ

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, uygulama sırasında ilaç ve tıbbi cihaz şirketlerine sağlanan ayrıcalıklar nedeniyle hastanelerde ilaç ve cihaz sıkıntısı yaşandığı, bunun da ameliyatların gecikmesine yol açtığı bildirildi.

Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Dr. Derya Uğur, son dönemde ameliyatların yapılamamasına kadar varan ilaç ve tıbbi cihaz sorunlarının ‘sağlık market' uygulamasından kaynaklandığına ilişkin uyarıları yetkililere ilettiklerini ancak sistemin hala düzeltilmediğini söyledi. Aynı sorunu Sağlık Bakanlığı'na Bağlı Döner Sermaye İşletmeleri'nin 2022 yılı hesaplarını inceleyen Sayıştay'ın da resmi olarak belgelediğini belirten Dr. Uğur, “Sayıştay'ın raporu, sağlık market uygulamasının insan sağlığının nasıl riske atıldığını, kamunun nasıl devasa zararlara uğratıldığını resmen gözler önüne sermiştir” dedi.

Rapora göre, market uygulamasında ilaç iadesi dışında, yükümlülüklerini yerine getirmeyen tedarikçi firmalara yönelik cezalar ya kaldırıldı ya da yumuşatıldı. Örneğin döviz arttığı için ilaç ya da tıbbi cihazı getirip getirmeme konusunda firma serbest bırakılınca, kamu hastanelerinde ilaç ve cihaz sıkıntısı yaşandı. Kritik önemdeki ilaç stokları azaldı, ihtiyaçlar çok daha pahalı yollarla karşılanmak zorunda kalındı. Hastaların eczanelerden çok daha pahalıya ilaç temin etmelerine neden olundu.

'İŞ BİLMEZLİĞİN BİR SONUCU'

Dr. Derya Uğur, sağlık market uygulamasının söylenenin aksine ilaç ve tıbbi cihaz maliyetlerini düşürmediği gibi kamuya maliyetini artırdığını, ilaç stoklarını bozduğunu, firmaları rahatlatırken halk sağlığını riske attığını söyleyerek, “Liyakatsizliğin, iş bilmezliğin sonucunda hastanın tedavisinin aksaması ve hayatlarının riske girmesi kabul edilebilir bir durum değil. Kamu görevlilerinin görevlerini hukuka uygun şekilde yapmamalarının bedelini yurttaşlarımız sağlığıyla ödememeli” ifadelerini kullandı.