Sağlıkçıların ‘Beyaz Miting’inde korona ertelemesi: Bakan Koca, hekimlerle görüşecek

ANKARA - Sağlık alanında yaşanan şiddete karşı ortak mücadele kararı alan sağlık meslek örgütlerinin 15 Mart 2020 tarihinde Ankara’da düzenlemeyi planladığı Büyük Beyaz Miting ertelendi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde çok sayıda meslek kuruluşunun desteğiyle farklı illerden hekim ve sağlık çalışanının katılması planlanan mitingin ertelenmesi kararı Türkiye’de ilk korona virüsü vakasının resmi olarak açıklanmasının ardından alındı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) korona virüsle ilgili son gelişmelerle ve mitingle ilgili olarak bugün (11 Mart) Merkez Konsey binasında 12.30’da açıklama yapacak.

‘SAĞLIK SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE ODAKLANIYORUZ’

Sağlıkta şiddete karşı düzenleyecekleri mitingin iptal edilmesine ilişkin TTB Genel Merkezi’nde açıklama yapan hekimler, “Dün akşam Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizde de bir vakanın tespit edildiği duyuruldu. Meslek kuruluşları, sendikaları ve dernekleri olarak; aylardır hazırlığını yaptığımız, ‘Şiddetsiz bir sağlık ortamında emeğimizin karşılığını alarak sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. 'Sağlıkta Şiddet Sona Ersin!' talebiyle 15 Mart Pazar günü Ankara Tandoğan'da yapmayı duyurduğumuz mitingimizi şimdilik iptal etme kararı almış bulunuyoruz. Her ne kadar ülkemizdeki durum henüz her türlü toplantıyı ve bir araya gelişi ertelemeyi gerektirecek tedbirler alınmasını zorunlu kılmıyor olsa da; 1.500 hastane, 27.000 eczane, 7.500 ASM ve 150'yi aşan ağız diş sağlığı merkezi ile binlerce muayenehanede yılda 350 milyonu bulan muayeneyi, 5 milyon ameliyatı - girişimi yapan, 2 milyar kutu ilacı hastalara ulaştıran, milyonlarca hastanın bakımını, enjeksiyonunu, pansumanını gerçekleştiren bu ülkenin sağlık çalışanları olarak tüm konsantrasyonumuzu Koronavirüs'ün yaratacağı sağlık sorunlarının çözümüne odaklamanın sorumluluğuyla davranıyoruz” dedi.

Açıklamanın satır başları şu şekilde sıralandı:

KİŞİSEL ÖNLEYİCİ MALZEMELER DAĞITILMALI: Sağlıkta şiddetle de başa çıkmanın yolunun sağlıkta kamusal bir anlayışın hâkim kılınmasından geçtiğini savunan kurumlar olarak; öncelikle halk sağlığına dair koruyucu önlem ve bilgilendirmelerin şeffaf, yaygın ve etkili olarak yapılmasının öneminin tekrar altını çizmek istiyoruz. Beraberinde tanı koyma ve tedavi koşul ve ekipmanlarının her koşul için hazır olması konusundaki uyarı ve hatırlatmalarımızı yinelemek istiyoruz. Koronavirüs gibi salgın durumlarında tedavi sürecinin etkinliği, tedaviyi yapacak olan sağlık çalışanlarının bu sürece hazırlanmasını, bedensel ve ruhsal olarak korunmasını öncelemelidir. Bu nedenle bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Hastanelerde ve ASM’lerde çalışan ve eğitim alan tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde kişisel koruyucu malzeme dağıtılması önceliklidir ve bu konuda herhangi bir güven bunalımı yaratılmamalıdır.

PANİĞİ GEREKTİRECEK DURUM YOK: Önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi, paniği gerektirecek herhangi durum yoktur ancak sağlık otoritesinin dünyadaki deneyimlerden de yararlanarak bütün önlemleri alması ve halkın hijyen ve korunma tedbirlerine dikkat etmesi gereklidir. Koronavirüs enfeksiyonu tanısı konan hastaların ve virüs ile temas etmiş olabileceği düşünülen insanların karantina vb. süreçlerinde etik ilkelerin dikkate alınması ve herhangi bir ayrımcı uygulama yapılması engellenmelidir. Aynı etik tutum Koronavirüs tanısı konmuş ya da şüpheli hastalarla temas eden ve edecek olan sağlık çalışanlarına yönelik tutumlarda da gösterilmelidir.

TÜRKİYE’DE GÖRÜLMESİ DÜNYANIN SONU DEĞİL: Sağlık Bakanı tarafından mahremiyet denilerek ilk virüsün görüldüğü kişinin yaşadığı il belli olmadı. Bu önlem midir? Bakanlığın tavrını nasıl açıklayabilirsiniz? Hastanelerin bu konuda yetersiz olduğu bilgisi doğru mudur? Yeterince önlem alınıyor mu?” sorusuna, KLİMİK Derneği’nden TTB’nin oluşturduğu heyette de yer alan Prof. Dr. Özlem Azap şu yanıtı verdi:

"Sağlık Bakanlığı ocak başından bu yana süreci şeffaf yürüteceğine ilişkin bizi umutlandırdı. Dün il dahi söylenmedi. Biz dünyadaki olguları izlerken Çin’i eyalet eyalet görebiliyoruz. İlerleyen saatlerde açıklanacaktır diye düşünüyorum. Sadece halkla değil henüz enfeksiyon uzmanlarıyla da paylaşılmadı. Bakanlık malzeme sıkıntısı yaşanmayacağını söyledi. Ülkemizde olgu arttığında yaşanacakları göreceğiz. Hastanelerimizin depolarına baktığımızda sıkıntı varmış gibi görünüyor. Hastalık gelecekti. Gelmemesi mümkün değildi. Türkiye’de görülmesi dünyanın sonu ve başarısızlık değil. Tedbirlerimizi alarak bunu atlatmaya çalışacağız.”

BAŞKA HASTALAR DA OLACAKTIR: TTB Başkanı Sinan Adıyaman ise, “TTB olarak ‘bu muhtemelen Türkiye’de vardır ama teşhis edilemiyor’ demiştik. Başka hastalar da olacaktır olmaması mümkün değil. Neredeyse eğer oranın karantina altına alınması lazım. Bunu bir tek kendine saklanarak tedbir alanacağını düşünmüyorum” dedi.

Hastalığın yayılmamasının bilimsel olarak imkansız olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlem Azap, “Hastalıkları sıfıra indirmek mümkün değil. Ama kuruluşların verdiği bilgiler yönünde hareket etmek lazım. Mümkünse topluluğa karışmamak, maske takmak lazım. Gereksiz yere maske takmamak da gerekiyor. Maske daha tehlikeli bir duruma sebebiyet verebilir” diye konuştu.

SAĞLIK BAKANI TABİPLERLE GÖRÜŞECEK

TTB Başkanı Sinan Adıyaman Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uzun süredir yanıtsız bıraktığı randevu taleplerine yanıt verdiğini duyurdu. Meslek örgütleri temsilcileriyle birlikte yarın (12 Mart) saat 17.00’de bakanlıkta görüşme gerçekleştireceklerini ifade eden Adıyaman 18.00’de bakanlık önünde açıklama yapacaklarını da söyledi.