Kürt iş insanlarının, aydınların, sosyalistlerin, gençlerin faili meçhul cinayetlere kurban gittikleri 90’lara göndermelerle dolu bu yeni sezon… Kendince o günlerde yaşananlara bakıp, “Agâh Beyoğlu usulü” hesap görüyor. Cumartesi Anneleri 981 haftadır yakınlarını arıyor ve tıpkı dizinin sonunda söylendiği gibi, bu suçların failleri cezasız kaldı, kalıyor. Neden?
Koyunları dağlara dağılmış bir çobana sesleniliyor Aram Tigran’dan tanıdığımız ‘Lo Şivano’da... Kurtlara karşı uyarılıyor çoban:
“Ey çoban, yağmur yağdı / Sürüne göz kulak ol…”
Yazarlarımız Haydar Ali Albayrak’ın, Aylin Dağsalgüler’in alanına girmek niyetinde değiliz ama Haluk Bilginer’in her seferinde kendisini yeniden var eden oyunculuğu başta olmak üzere pek çok gerekçeyle izlenebilecek Şahsiyet’in ikinci sezonuna dair birkaç şey de biz söyleyelim.
***
Kürt iş insanlarının, aydınların, sosyalistlerin, gençlerin faili meçhul cinayetlere kurban gittikleri 90’lara göndermelerle dolu bu yeni sezon… Kendince o günlerde yaşananlara bakıp, “Agâh Beyoğlu usulü” hesap görüyor. Beğenenleri kadar, eleştirenleri, eksik bulanları da oldu ama diziyi izlerken insanın aklına dönüp dolaşıp temel bir soru takılıyor: Cumartesi Anneleri 981 haftadır yakınlarını arıyor ve tıpkı dizinin sonunda söylendiği gibi, bu suçların failleri cezasız kaldı, kalıyor. Neden?
İşte en son Mehmet Eymür de hayatını yaşadı, göçtü gitti. ‘Zaman aşımı’ deyip geçmek yetiyor mu? Yeter mi?
Şahsiyet bu soruları bir kez daha gündeme getirebildiği için bile başarılı…
***
‘Kaç yıl geçmiş, oldu bitti’ diyenler varsa, onu gelsinler de Şahsiyet’in son bölümünde seslenilen ‘çoban’a anlatsınlar! Bu kez Pervin Chakar’ın sesinden hikayesini dinlediğimiz o küçük çobana:
Lo Şivano
Lo şivаno Lo şivаno te biçûko ez heyrаno pez kişiyаne serê çiyаno tirsа me ne vаn gurаno
lo şivаno bilûrvаno bilûr lêxe bi dil û cаno pez berdаye dor mêrgаno bilûr lêxe qeydа miyаno
lo şivаno bаrаn bаrî pezê xwe rа bibe godаrî
Ey Çoban
Ey Çoban, ey çoban seni küçük çoban, ben sana hayran Koyunlar dağılmış dağlara Bu kurtlardan korkumuz yoktur Ey çoban, ey kavalcı Çal kavalını canı gönülden Koyunlar yönünü vermiş çayırlıklara Çal kavalını onların arkasından Ey çoban, yağmur yağdı Sürüne göz kulak ol
İliç adaleti daha ne kadar bekler?
Erzincan İliçli Eşref Demir, Anagold Madencilik’in yaşadığı yerde açtığı altın madenine karşı itirazını yargıya taşımıştı. Osman Çaklı’nın haberinden öğrendik ki en üst mahkeme (evet Yargıtay, Can Atalay kararını tanımıyor olabilir, hatta bu nedenle Atalay’ın vekilliği bile düşürülebilir ancak Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi halen en üst mahkeme!) hazırlanan bilirkişi raporu için yapılan keşfi ‘yüzeysel’ bulmuş. Karar da vermiş: Özel hayata saygı ihlal edildi!
Peki ne zamandan beri?
Karara konu olan ‘Çöpler Altın Madeni’ inşaatına 25 Ekim 2009’da başlanmış. İlk altın dökümü 22 Aralık 2010’da yapılmış. Yani Eşref Demir’in sesinin duyulup da en üst mahkeme tarafından karar verilmesini sağlayan bu faaliyet 15 yıldır devam ediyor!
Ne zaman bitecek?
Bölgedeki altın varlığı sonlanmadan, madenin ömrü dolmadan, biter mi? Adaletteki gecikmeyi ya da çoğu durumda hiç gelmemesini sadece faili meçhuller için konuşmuyoruz ki… Maalesef!
İktidarın İstanbul adayları için ‘istikrar’ denebilir
31 Mart seçimleri için iktidarın İstanbul ilçe adayı merak konusuydu. Murat Kurum’un adı açıklandıktan sonra gözler bu kez ilçelere çevrilmişti. Bugün Ankara’da yapılacak açıklamada Ankara ve İzmir adayları ile birlikte İstanbul ilçeleri için uygun görülen adayların da açıklanması bekleniyor. Son gelen haberler ise İstanbul’da bir ‘istikrar tablosu’ sergilenebileceği yönünde. Yani mevcut ilçe belediye başkanlarının tamamı ile ‘yola devam’ denmesi ihtimali yüksek…