Sakin bir bayram tatili için 'sakin şehirler'
İnsanların en çok özlemini duyduğu şeylerin başında “sakinlik” geliyor. Biz de keyifle ve sakin hayatların yaşandığı; doğa ve kültürün korunduğu “sakin şehir”leri sizler için derledik.
DUVAR- Kentlerin kuruluş amaçları insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmak değil miydi? Onun yerine insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekânlara dönüştü artık kentler. İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, el emeklerini birbirlerine sundukları alanlar olmaktan çoktan çıktı.
Artık daha hızlı yemek yiyor, daha hızlı alışveriş yapıyor, gideceğimiz yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup duruyoruz. Sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık da cabası. Sonuç mu? Depresyon, kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok hastalık... Ama içimizi karartmayalım; hızlı yaşam tarzının oluşturduğu ve kendi kendine yetmeyen bu kentlerin yanında “sakin şehir”ler de varlığını korumaya devam ediyor. Sakinliği korumak için dünyada bir hareket var: Cittaslow.
CITTASLOW NEDİR?
İtalyanca “şehir” anlamına gelen “citta” kelimesiyle İngilizcede yavaş anlamına gelen “slow” kelimelerinin birleşimiyle oluşan Cittaslow kavramı, hızlı olan hayata karşı yavaşı savunan ve bu uğurda çalışarak, kendi felsefelerini küresel ölçekte kabul ettirmeye uğraşan bir uluslararası belediyeler topluluğu.
15 Ekim 1999 tarihinde dört kurucu kentin (Bra, Positano, Orvieto, Greve in Chianti) Orvieto Tiyatrosu’nda yayımladıkları manifesto ile kurulan Cittaslow Hareketi’nin, bugün otuz üç ülkeden 287 üyesi bulunuyor.
CITTASLOW FELSEFESİ
Cittaslow felsefesi; yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunuyor. İnsanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmış.
CITTASLOW NASIL OLUNUR?
Cittaslow olabilmek için yerine getirilmesi gereken yetmiş iki kriter bulunuyor. Yerleşik nüfusun 50 bini geçmemesi, biyoçeşitliliğin korunması, engelliler için sağlanan mimari kolaylıklar, GDO’suz ürün yetiştirilmesi, genç nüfusun istihdam edilmesi bu kriterlerden yalnızca birkaçı.
Tüm kriterleri eksiksiz sağlayan şehirlere Cittaslow Sertifikası veriliyor fakat bu şehirler, ömür boyu bu kriterleri sağlayamayabilir. Kriterlerde uyumsuzluk görüldüğü takdirde Cittaslow Sertifikası şehirden alınıyor.
TÜRKİYE’NİN SAKİN ŞEHİRLERİ
Cittaslow Türkiye Ağı ise 2009 yılında Seferihisar’ın Cittaslow olmasıyla kuruldu ve yirmi üç üyesi bulunuyor. İşte sizin de tatilinizi sakin bir şekilde geçirebileceğiniz, olması gerektiği hızda, keyifle ve sakin şekilde hayatların yaşandığı; doğa ve kültürün korunduğu Türkiye’nin “sakin şehir”leri:
Ahlat, BİTLİS
Akyaka, MUĞLA
Arapgir, MALATYA
Eğirdir, ISPARTA
Finike, ANTALYA
Foça, İZMİR
Gerze, SİNOP
Gökçeada, ÇANAKKALE
Göynük, BOLU
Güdül, ANKARA
Halfeti, ŞANLIURFA
İznik, BURSA
Kemaliye, ERZİNCAN
Köyceğiz, MUĞLA
Mudurnu, BOLU
Perşembe, ORDU
Seferihisar, İZMİR
Şarköy, TEKİRDAĞ
Şavşat, ARTVİN
Uzundere, ERZURUM
Vize, KIRKLARELİ
Yalvaç, ISPARTA
Yenipazar, AYDIN
KOSKOCA METROPOL SAKİN OLABİLİR Mİ?
Peki, koskoca bir metropol sakin olabilir mi? Evet, olur. Cittaslow Uluslararası Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğine giderek, Cittaslow felsefesinin büyükşehirlerde yaygınlaştırılması amacıyla “Cittaslow Metropol Projesi” geliştirdi. Bu model, dünyada ilk kez İzmir’de geliştirilerek uygulandı ve İzmir, dünyanın ilk Cittaslow metropol kenti oldu.
(HABER MERKEZİ)