Sal Yaylası'nda yaşam önceliği hayvanların
Beton ve çift katlı yapılara izin verilmeyen Rize'nin Sal Yaylası'nda motorlu araç ve televizyon yasak. Yaylanın girişindeki tabelada ise "Öncelikli yaşam hakkı hayvanlara aittir. Sudan faydalanma hakkı öncelikle hayvanlarındır" yazıyor.
DUVAR - Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yıkımına başlanan kaçak yapılarla gündeme gelen yaylalar arasında doğal güzelliğini koruyabilen nadir yaylalar da yer alıyor. Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi'ne bağlı Şenyuva Köyü sakinlerinin kullandığı Sal Yaylası’nda bulunanlar beton ve çift katlı yapılara izin vermedi, evlerini ahşap ve tek katlı inşa etti. Elektrik hatlarını da yer altına aldıran yörede oturanlar yaylaya motorlu araç ile televizyon ve çanak anten getirilmesini yasakladı. Köylüler, yaylaya çıkabilmek için 1 kilometre boyunca yüklerini taşımak zorunda kalmalarına rağmen yolun ulaşmasına izin vermedikleri yayla doğal güzelliği ile görenleri etkiliyor.
Çamlıhemşin İlçesi’ne 19 kilometre uzaklıkta 2 bin 70 metre yükseklikteki Sal Yaylası’nı kullanan Şenyuva köylüleri yılardır yaylalarını korumak için birlikte çaba harcıyor. Yıllar önce komşuluk ilişkileri ve doğal güzelliğin bozulacağı gerekçesiyle yayladaki evlerine elektrik bağlanmasını karşı çıkan köylüler, elektrik istemedikleri yönünde imza topladı. Köy sakinleri, yaylaya televizyon sokulmayacağı ve hatların da yeraltına alınması şartıyla elektrik getirilmesine ikna edildi. Köylüler, doğal güzelliğin bozulacağı, gelecek araçların çıkaracağı egzoz gazı nedeniyle temiz havanın etkileneceği gerekçesiyle Sal Yaylası'na yol yapımına da karşı çıktı. Yaylaya yaklaşık 1 kilometre uzaklığa kadar gelen araç yolunun yaylaya girmesine izin verilmedi. Köylüler patika yoldan ulaşımını sağladıkları yaylaya yüklerini ancak sırtlarında veya el arabaları yardımıyla taşıyarak ulaşıyor. Tamamı tek katlı ve ahşap evleri bulunanlar, beton yapı ve çift katlı yapılara da izin vermediği yaylaya televizyon ve çanak anten girişine yasak getirdi. Yayla sakinleri, gelen turistlere de uyarı olarak, 'Mezramızda uyulması zorunlu yaşam kuralları' başlığı ile aldıkları kararları tabelaya yazdı. Yayladaki kararlarda öncelikli yaşam hakkının hayvanlara ait olduğuna yer verildi.
'BU ZORLUĞA SEVEREK KATLANIYORUZ'
Yayla sakinlerinden İbrahim Danışoğlu, yola karşı çıktıklarını ve yayla içerisine yol geçirmediklerini söyledi. Danışoğlu, şöyle dedi:
"Yaylaya yol ve araç girerse bu güzellik bozulur. Yüklerimizi kendi gücümüzle taşıyoruz. Buranın güzelliğini korumaya çalışıyoruz. Yükleri taşımak biraz zor oluyor ama bu zorluğa severek katlanıyoruz. Yeter ki yaylamızın güzelliği bozulmasın" dedi. Turgay Danışoğlu ise "Yol gelince bu güzellik bozulur. Ufak tefek çileleri çekmek uğruna yola karşı çıktık" diye konuştu. Hamdiye Danışoğlu da "Doğa bozulmasın diye yol geçirmedik. Yüklerimizi sırtlarımızda taşıyoruz, el arabaları var. Böyle iyiyiz. Televizyonda yok. Televizyon olsaydı çanak anten olacak, haliyle de yaylanın görüntüsü bozulacaktı."
'YAYLA ATALARIMIZDAN MİRAS'
Şenyuva Köyü Muhtarı Atilla Güneri de yaylaları yasalardan daha çok bölgede oturanların koruması gerektiğini belirterek kendilerinin köylülerle birlikte yıllardır bunu başardıklarını söyledi. Güneri, şöyle konuştu:
"Bizim yayla içine araç yolu sokmamamız, elektrik hattını yer altına aldırmamız, mimari olarak dokuyu bozmamamız atalarımızdan bize kalan yaylayı gelecek kuşaklara aynı şekilde bırakabilmek içindir. Yaylalara böyle yaklaşmak lazım. Hep birlikte ve bizden sonrakilere bırakma arzusu ile korumak önemli. Yasa ile korumak bir etken ama tek başına yetmiyor. Diğer yaylalarda sıkıntı had safhada. Oradaki yapıların yıkılacağını duyuyoruz. Bu yapılara zamanında müsaade edilmiş. Vatandaş oraya harcama yapmış. Bugün ‘yıkılacak’ deniyor. Bu çok zor bir durum.”
TURİSTLERİN GÖZDESİ
Yaylalarını yıllarca korumaya çalıştıklarını anlatan Güneri, “Ama şimdi doğal güzelliğe karşı aşırı bir ilgi var. Bu aşırı ilgiden sıkıldık. Günde 500 kişiden fazla turist yaylayı geziyor. Her bireyin basıp yok ettiği ot hayvanlarımızın yiyeceği. Çöpleri yaylaya bırakıyorlar. Gelenlere misafirimiz gözüyle bakıyoruz. Ama hayvanın merasına çöp atıyorlar. Hayvanlarımız bu nedenle hastalanıyor” diyerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.