Şam'dan Rojava'ya seçim itirazı

Suriyeli Kürtlerin haftasonunda açıkladığı seçim takvimi Şam yönetiminin tepkisini çekti. Erbil merkezli Kürt Ulusal Konseyi de oylamayı boykot edecek.

Abone ol

DUVAR - Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Kurucu Meclisi'nin ilan ettiği seçim takvimi, Şam yönetiminin ve Türkiye destekli Kürt Ulusal Konseyi'nin (ENKS) tepkisini çekti. Suriye yönetimi seçimleri 'yasadışı' saydıklarını ve tanımayacaklarını duyurdu. ENKS de boykot kararı aldı.

'ŞAM HİÇBİR ŞEKİLDE TANIMAYACAK'

Suriye yönetiminin bakanlıklar konseyine danışmanlık yapan Abdülkadir Azuz, "Suriye hükümetinin tarihleri belirlenen bu seçimlerle hiçbir bağlantısı yoktur. Ve Suriye anayasasına göre bu seçimler yasadışıdır" dedi. Erbil merkezli Rudaw gazetesine konuşan Azuz, "Bu seçimler hiçbir şekilde Suriye hükümeti tarafından tanınmayacak" diye konuştu. Suriyeli yetkili, 'ülkede anayasal yetkinin hükümette bulunduğunu ve tek taraflı yasalara izin verilmediğini' söyledi.

ENKS: GAYRIMEŞRU

PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde artan etkisine rakip olarak 2011'de, Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) Başkanı Mesut Barzani'nin partisi KDP'nin desteğiyle oluşturulan ENKS de oylamaya karşı. ENKS üyesi Nuri Brimo, seçimlerin 'gayrımeşru' olduğunu savunarak katılmayacaklarını açıkladı.

SDG, YPG, ENKS, KDP... Suriye-Irak sözlüğü!

PYD'nin kendisini Rojava'ta 'güç yoluyla dayattığını' savunan Brimo, "Suriye'deki Kürt Ulusal Konseyi dahilindeki partiler olarak bu seçimlere hiçbir şekilde katılmayacağız. PYD kendisini Batı Kürdistan halkına güç yoluyla dayattığı için bu seçimler gayrımeşru" ifadelerini kullandı. Brimo, bu seçimler yoluyla 'PYD'nin meşru kılınmaya çalışıldığını' da savundu.

NE OLMUŞTU?

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Kurucu Meclisi'nin Rojava'nın Rimelan bölgesindeki iki günlük toplantısında seçim kararı alınmasının yanı sıra bölgedeki idare sistemine ilişkin dört deklarasyon da açıklanmıştı. Bunlardan ilki, Rojava'nın batıda Efrin, ortada Fırat, doğuda da Cizire olmak üzere üç bölgeden oluştuğu yönündeydi. İkinci deklarasyon, ulusal parlamentodaki temsilcilerin yüzde 60'ının doğrudan halk tarafından seçilmesini, yüzde 40'ının da kota sistemiyle azınlıklar ayrılmasını öngörüyor. Üçüncü deklarasyon kadın ve erkeklere eşit temsil hakkını şart koşuyor; son olarak da parlamento ve konsey üyelerinin görev süresi iki dönemle sınırlandırılıyordu. (Dış Haberler)