Samsun'da 2 bin 171 riskli yapı tespit edildi: Deprem riski endişesi
Samsun'da yapılan araştırma sonucunda 2 bin 171 bina riskli yapı tespit edildi. Prof. Dr. Mehmet Çetin, kentte riskli yapıların taşıdığı tehlikelerin göz ardı edilmemesi uyarısında bulundu.
DUVAR - Samsun'da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce yapılan araştırmada 2 bin 171 bina, riskli yapı olarak belirlendi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu kapsamında yapı malikleri veya kanuni temsilcilerin müracaatıyla lisanslandırılmış firmalar aracılığıyla kentte riskli yapı tespiti araştırması gerçekleştirdi.
AA'da yer alan habere göre; araştırma sonucunda 2 bin 171 bina riskli yapı tespit edildi. Bu binaların 4 bin 742'si konut ve 1304'ü de iş yeri olmak üzere 6 bin 46 bağımsız bölümden oluştuğu belirlendi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Çetin, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu kapsamında binaların riskli yapı olarak tespit edilebildiğini söyledi.
Bu riskli yapı tespit sürecinin belli hüküm ve yönetmeliklere göre planlandığına işaret eden Prof. Dr. Çetin, şöyle konuştu:
"Bu planlarda, yapıların yapısal durumu, kullanılan malzemeler, taşıyıcı sistemlerin yeterliliği, zemin koşulları, yaşı ve planlama süreçlerindeki etkiler değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, riskli yapıların tespiti ve bu yöndeki çalışmalar, yapı güvenliğinin artırılması ve kentlerin afetlere karşı dirençli hale getirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Riskli yapıların tespit süreci, can ve mal güvenliğini sağlamak ve deprem veya diğer afetlerde oluşabilecek kayıpları önlemek amacıyla yürütülmektedir.
Riskli yapıların belirlenmesi, sadece bireylerin değil aynı zamanda toplumsal güvenliğin sağlanmasının da bir parçasıdır. Bu süreç ilgili yönetmelikler ve hükümlere göre, riskli binalardaki mülk sahiplerine 18 ay, kiracılara ise 2 ay kira yardımı yapılmaktadır. Samsun'daki riskli yapıların hızlı ve sağlıklı bir şekilde yenilenmesi hem sosyal hem de kentsel yapının sağlıklı bir dönüşüm geçirmesi için hedeflenmektedir. Bu bağlamda, dönüşüm süreçlerinin planlı ve etkili bir şekilde yürütülmesi amaçlanmaktadır."
'RİSKLİ YAPILARIN TAŞIDIĞI TEHLİKELER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ'
Samsun'un Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın nispeten yakın olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çetin, şunları kaydetti:
"Kuzey Anadolu Fay Hattı Türkiye'nin en aktif ve tehlikeli fay hatlarından birisi fakat Samsun'un merkezinden doğrudan geçmemektedir. Samsun, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na nispeten yakın bir konumda yer almaktadır. Bu sebeple şehir deprem riski açısından düşük ila orta riskli bir bölge olarak değerlendirilmektedir. Fakat deprem riskinin düşük olması yapıların tamamen güvende olduğu anlamına gelmemektedir. Bu bağlamda depremin şiddetinin düşük veya yüksek olmasına bakılmaksızın riskli yapıların taşıdığı tehlikeler göz ardı edilmemelidir.
Yapıların taşıyıcı sistemlerinin yetersizliği, zemin özellikleri, iklim koşulları ve diğer yapısal problemler risk faktörlerini arttırarak riskli yapılarda tehlike oluşturur. Bu riskli yapılar ani göçmelere sebep olacağı için bu bağlamda gerekli önlemlerin alınması gerektiği düşünülmektedir. Yapıların güvenli ve yönetmeliklere uygun şekilde yapılması hayati önem taşıdığı ifade edilebilir. Hem ekonomik anlamda hem de can kaybının önlenmesi anlamında bu yapıların güçlendirilmesi ve dirençli bir kent yapısının oluşturulması gerektiği düşünülmektedir."
(ANADOLU AJANSI)