Akbank Sanat yeni sezona küratöryel bir karma sergiyle başladı. Sanat Rastlantısı / Rastlantının Sanatı isimli sergi on genç sanatçının işlerini soyutlama ve bilinç temaları etrafında bir araya getiriyor.
Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünü yaptığı Sanat Rastlantısı / Rastlantının Sanatı isimli sergi rastlantı kavramı üzerinden insanın serüvenine bakıyor.
“Sanat soyutlamadır. Varlıksal olarak gerçek olabilir sanat. Ama anlam ve varlık olarak soyutlamaya dayanır. Soyutlayan bilincin ürünüdür. Kendisi de doğayı, evreni ve nihayet bilinci soyutlar.” diyor Kahraman sergiyi çevreleyen küratör metninde.
Devamında da kader/bilinç, metafizik/matematik, nesnellik/öznellik temeları üzerinden karşıtlıklar kuruyor. Aslında temel olarak sanatın, soyutlama yeteneğine sahip bilincin ve insanın ontolojisini üzerine bir tartışmaya giriyor. Küçük bir sergi ve eşlikçisi bir metin üzerinden bu sorulara cevap aramak abes olsa da işleri çevrelemek açısından Kahraman’ın yazısı önemli bir yerde duruyor.
Sergiye İstiklal Caddesi’nden başlıyoruz aslında. Mekanın vitrininde duran Ardan Özmenoğlu’nun Suriyeli göçmenleri referans alan işi kavramsal çerçevenin politik ve toplumsal rastlantılarına referans veriyor. Mekana girdiğimizde ise yine Özmenoğlu’nun günümüz güzellik anlayışına odaklanan Beauty Bubbles işini görüyoruz. Giriş katının büyük kısmını kapsayan asıl iş ise Eda Soylu’nun We Play projesinin parçası olan Twisteryard yerleştirmesi. Bu çocuk oyununa rahatsız edici yeni bir biçim veren sanatçı neredeyse sergi alanını mayın tarlasına çeviriyor. İşlerin çoğunu barındıran ikinci katta da Seydi Murat Koç, Kazaya Kalanlar işinde farklı nedenlerle tamamlanmamış işlerini sergiliyor. Eserlerin artık birer metaya dönüştüğü, denemelere ve tartışmalara izin verilmeyen, sanatçının deyimiyle “kavramsal alt yapısı tam olarak kurgulanmış, son cilası atılmış, yani tamamlanmış sanat işlerine olan açlığı doyuracak biçimde” üretilen işlerden oluşan sanat dünyası içinde Koç “artık iş”i yeniden kıymete bindiriyor. Fırat Engin de geçen yıl İstanbul Art News dergisi için hazırlanan Türkiye çağdaş sanat sahnesindeki en önemli 100 ismin işlendiği Osmanlı kılıcıyla iktidar ilişkilerine vurgu yapıyor.
Serginin heyecan verici taraflarından biri de daha önce Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü almış olan dört sanatçının da bu sergi için komisyon edilmesi. Günümüz Sanatçıları Sergisi’ndeki yerleştirmesinin/heykelinin yeni boyutlar eklenmiş ve renklenmiş haliyle Burak Eren Güler bu sergide yer alıyor. Daha önceki videolarında cinsiyet meselesini irdeleyen Kıvanç Martaloz bu serisinde ise videolarına ölüm kavramını ekliyor. Nurtaç Ulutürk bir haber videosunun framelerinden bir çeper oluşturuyor. Doruk Kumkumoğlu da fotoğrafın üretilme ve tüketilme süreçlerini irdeleyen bir iş gerçekleştiriyor.
Video röportajımızda da göreceğiniz gibi küratör Hasan Bülent Kahraman “star küratörlük” kavramını sorgulayarak bu sergiye sanatçı metinlerini de dahil etmiş. Her ne kadar metinler kuvvetli olmasa da bu tarz bir pratiğin sergiyi daha anlamlı kıldığını belirtmek gerek. Sanat Rastlantısı / Rastlantının Sanatı uzun zamandır görmediğimiz “küratöryel sergi” pratikleri açısından ilginç bir örnek. Hem küratörlüğü barındırıyor, hem de dışlamaya çalışıyor. Genç sanatçıların işleri de 21’inci yüzyıl sanatının temel meselelerinden üretim, kavram ve alımlanma gibi kavramları farklı açılardan irdeliyor.